Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '21

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim Meclisi Kurma Üzerine

Eğitimin milli olması gerektiği konusunda fikirler sürekli gündeme gelir. Bununla eğitime dair politikalarda sürekli değişmenin olduğu, bu nedenle istikrarsızlığın niteliği olumsuz etkilediği, eğitime dair politikaların günübirlik değişmemesi gerektiği vurgulanır.

Eğitime dair politikalar hükümet politikaları ile belirlenir dense de aynı hükümetin üyesi olan bakanların değişmesi ile eğitim politikalarının değiştiğini görmek çok da nadir bir uygulama değildir. Hükümet politikalarının da sağlam eğitim politikalarının olduğunu söylemek oldukça zor. Bunun nedeni eğitimin kolaylıkla vazgeçilebilir bir alan olarak görülmesidir dense yanlış olmaz. Eğitime dair alınan kararların sonuçları kısa süre içinde sonuç vermez. Uygulamanın sonucu kolay görülmediği için de gelecekte ne olacağı belirsiz bir karar kolayca bugün karar makamında bulunan kişinin iradesiyle değiştirilebilir. Bu durum eğitim sisteminde etkin bir sistem kurulmasını engelleyen başlıca etkenlerden birisidir. Sistemin kurulup işlemesi uzun süreli ve istikrarlı düzenlemeleri ve uygulamaları gerektirdiği halde kişilere bağlı günübirlik kararlar nedeniyle uzun süreli ve istikrarlı düzenleme ve uygulamaları hayata geçirebilmek mümkün olamıyor.

Eğitime dair kararların sıradan bürokratik kararlar gibi alınması doğru değildir. Her işin gereği olarak bir takım düzenleme ve işleyişlerin kurulması gerekir. Bugün mevcut olan devlet memurları kanununun dışında eğitime dair özel bir kanun koyulmasının gereği üzerine ileri sürülen fikirler boş değildir. Genel devlet memurluğu sistemi ile eğitim sisteminin dizayn edilmesi eğitime yarar vermemektedir. Eğitim faaliyetinin kendine özgü niteliklerini dikkate alan mevzuat, program ve düzenlemelerin yapılması gerekir. Bunu sadece sıradan bir meclis görüşmesi ve kararı ile yerine getirilmesini beklemek eğitimin kendine özgü işleyişine katkı sunmamaktadır. Meclis görüşmesine katılan milletvekillerinin içinde her alandan kişiler bulunmaktadır. Meclisin kanun yapma sürecinde komisyon çalışmaları ile sürecin doğru bir şekilde yönetilmesi işleyişe yeterli katkıyı sunamamaktadır. Meclis komisyon görüşmeleri hakim siyasal iktidarın gücüne göre şekillenmektedir. Bu ise eğitime dair tartışmaları siyasal tartışmaların etkisinden kurtarmamaktadır.

Eğitime dair kararların siyasal tartışmalardan uzak bir şekilde ele alınabilmesi için sadece eğitimcilerin hakim olduğu bir alt meclis, kurul, komisyon, konsey gibi uzmanlık niteliğine sahip kişiler nezdinden geniş bir tartışma sonrası alınması çok daha yararlı olabilir. Oluşturulacak bu uzmanlar topluluğu toplum nezdinde eğitime dair konuları geniş geniş tartışabilir. Bu tartışma toplumun bilgi edinmesini sağlarken eğitim sisteminin değerlendirilmesini de yapabilir. Genel meclisin daha doğru kararlar vermesine yardım eder. Eğitim sisteminde yaşanan sorunlar çok daha güçlü ve açık şekilde gündeme getirilebilir. Oluşturulacak bu uzmanlar ve ehil kişiler meclisi bir bakıma eğitimci akil insanlar topluluğu olarak ülkenin eğitim geleceğine dair genel politikaların çerçevesini hazırlar. Bu politikalar sayesinde bakanlığın yönetim makamlarına gelen kişilerin kişisel anlayışına göre günübirlik mevzuat, program, politika değişmelerinin de önüne geçmiş olur. Oluşturulacak bu meclis/kurul/komisyon/konseyin üyelerinin siyasal ve bürokratik atama sürecinden bağımsız olması, toplumun her kesiminden eğitim konusunda fikir üretenleri içermesi sağlanmalıdır. Yani sadece üniversiteden temsilcilerden olması yanlış olduğu gibi sadece bakanlık bürokrasisinden oluşması da yanlıştır. Eğitim sektörü içinde bilim adamı, bürokrat, sendikacı, özel okulcu, öğretmen, müdür, müfettiş, yazar, yayıncı gibi tüm ilgili alanlardan kişilerin katılımını sağlayacak geniş bir tabanı içine almalıdır.

Bu gün eğitime dair kararların alınması belirli makamlarda yer alan kişilerin inisiyatifindedir. Eğitim sisteminin niteliğine dair değerlendirme yapan bir mevki, makam yoktur. Milli eğitim bakanlığı kendi kendine veriler üretip bunlardan kendince politikalar ve değerlendirmeler yapmaktadır. Mevzuat düzenlemeleri bugünden yarına neden değiştiği bilinmeksizin günübirlik değişmektedir. Programlara dair uygulamalar konusunda yetkili kişinin değerlendirmesi programların geleceğini doğrudan belirlemektedir. Üniversite-bakanlık arasında nasıl bir koordinasyon olacağı konusunda fikir sahibi olan kimse yoktur. Bakanlığın merkez, taşra ve yurt dışı teşkilat işleyişine dair bir değerlendirme mercii yoktur. Bu kadar yokluklar içinde eğitim konusunda başarı beklemek boş bir umuttur.

Eğitim, eğitimcilere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir söylemini zaman zaman dile getirenler eğitimin kendine özgü işleyişini bilmeden bir sonuca ulaşılamayacağını da bilmeleri gerekir. Geçmişte yapılmış olan şûralar bu yönüyle eğitime dair sınırlı da olsa bir politika önerisinde bulunuyordu ancak şûralar siyasal ve bürokratik işleyişin etkisinden bir türlü kurtulamadıkları için aldıkları kararlar da her zaman kadük kalıyordu. Bu nedenle şûra kültürünü yeniden hayata geçirmek istenen sonucu vermeyecektir. Eğitim konusunda siyasal ve bürokratik işleyişten bağımsız sadece eğitim konusunda tartışmalar, kararlar, değerlendirmeler yapabilecek toplumu temsil eden etkin bir meclis, kurul, komisyon, konseyin oluşturulması acil bir gerekliliktir. Aslında bu gerekliliği geçmişte de vurgulamış kişiler olmuş ancak bunlar ne yazık ki tarihin tozlu sayfalarında kaybolup gitmiş.

Bu gün eğitim konusunda çok daha birikimli kişi ve kurumlara, uygulama ve hayat tecrübesine sahibiz. Eğitim konusunda önemli sorunlarımızın varlığını, eğitimin ayrı bir işleyiş düzenine sahip olduğunu da kabul ediyoruz. Böyle iken neden bu konularda etkin bir çözüm sunma işlevi görecek böyle bir araç, ortam ve sistem kurulmasın. Nasreddin Hoca misali, un var, yağ var, şeker var, öyle ise neden helva yapılmıyor?

                                                                                             Ali Hikmet Demir

                                                                                         ahdemir35@gmail.com

 

 
Toplam blog
: 147
: 1198
Kayıt tarihi
: 26.09.08
 
 

Öğretmen olarak başladığım meslek hayatıma yönetim ve denetim konusunda aldığım yeni eğitimler sonr..