Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '12

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim sistemi ve mesleksizlik

Ülkemizde eskiden beri Eğitim sistemi; sorunlu ve yeni mağdurlar üretme üzerine politikalar yürütülmüştür.Bunun temel nedeni, ideolojik ve siyasi devşirme adına yapılan müdahaledir.Bu bilimsel dışı uygulamalar  sosyal sınıfların bir kesimini ya mağdur yada mağrur etti.Bu uygulamaları yapanlar geride kalan enkaza dönüp bakmadan tarihin karanlık sayfalarına gömülüp gittiler.Bunun  karşılığı işsizlik, yoksulluk, niteliksiz işgücü, terör, bir çok alanda kaos ve sınıfların çatışması olarak ortaya çıkmıştır.

Uzlaşmacı ve Bilimsel veriler ile gerçekler ışığında yürütülmeyen çalışmalar kısa bir süre sonra yeniden revize edildi. Ancak, büyük umutlar ve propagandalarla  getirilen her yeni sistem eskisini aranır kıldı. Revize dilen her  yeni sistem toplumu hayal kırıklığına uğrattı.Toplumun her kesiminin ihtiyaç ve beklentilerine uygun eğitim sistemi yapmak yerine, kültürel ve sosyal farklıklılar arz eden ülkelerden sistemler kopyalanıp yapıştırıldı.Bununda ötesine geçilerek, ideolojik temele dayalı uygulamalar sisteme eklemlendirildi.

Bir Ülkenin, Milletin, Toplumun, bireyin geleceği Eğitim sistemi üzerinde inşa edilir.Gerek fert gerek ise Devlet için bu kadar önem arz eden bir konun toplum hafızasında sağlıklı bir yer edinememesi, güven vermemesi, hala ciddi ve keskin tartışmalara konu olması Ülke geleceği adına kaygı verici durumdur. Kısa zaman aralıklarla gerek orta öğretimde gerek ise yüksek öğretim sisteminde yapılan keskin dönüşümler, bir çok mesleği ve meslek itibarını yok etmiş yeni çıkan meslekler hayat bulmadan bitmiştir.

Örneğin: 28 Şubat sürecinden önce, Mesleki ve Teknik Eğitim okullarının itibarı çok yüksek ve nitelikli öğrenci potansiyeline sahipti.Yine bu okullara Öğretmen olarak atanan Teknik Eğitim Fakülteleri çıkışlı mezunlar diplomalarını alır almaz atanır ve aynı zamanda nitelikli bir işgücü olarak özel sektörde yerini alırdı.Ne var ki söz konusu süreçte alınan kararlar neticesinde Mesleki orta öğretim okullarının nitelik ve sayı olarak içi boşaltılmış, bugün itibarıyla yüz binlerce Teknik Eğitim Fakültesi mezunu atanmadığı gibi özel sektörde Teknik Elaman olarak çalışma imkanı veren 3795 sayılı kanunun uygulanma olanağı yok edilerek,  özel sektörde de çalışma imkanını ortadan kaldırılmıştır. Halkın özgür iradesini temsil eden Türkiye Büyük Millet Meclisince çıkarılan 657 Devlet Memurları Teknik Hizmetler Sınıfında  ve  3795 sayılı kanunlarında yer  verilen ancak Kanun uygulayıcıları nezdinde hiçbir karşılık bulamayan  yüz bine yaklaşan Teknik Eğitim Fakültesi mezunları çıkmaz bir sokağın içine itilmiştir. Bu duruma, ilgili kurumlarca duyarsızlık tüm şiddeti ile devam etmektedir. Ve  Meslek mensuplarının  mesleklerini icra edilmesini engelleyen tüm argümanlar ortaya konulmakta birlikte  bir çözümsüzlük setti oluşturulmuş, halkın iradesine rağmen bu set aşılmaz hale getirilmeye çalışmaktadır. Bunun mantıksal, bilimsel olarak hiçbir karşılığı yoktur.Çözümsüzlük çözüm olarak görülmüştür.Tüm bu uygulamalar bir mesleği ve neslin geleceğini yok olması ile karşı karşıya bırakmıştır.

Meslek bireyi sosyal düzeyde, direk topluma bağlayan temel etkendir. Bireyin toplumla iletişimi  ve bütünleşmesi mesleği aracılığı ile gerçekleştirir. Kişi meslek üzerinde yaşam tarzı kurar, sosyal ilişkiler geliştirir. Kişinin kamusal alandaki rolü en çok mesleki konumu ile belirginleşir.Meslek kişinin algısını tutumlarını,alışkanlıklarını, yaşam anlayışını, değerlerinin şekillenmesinde önemli rol oynar.

Bu çerçevede, insan hayatında çok ciddi anlamda yeri olan meslekler,  eğitim sitemi üzerinde yürütülen zayıf ve eksik politikalar neticesinde, mesleklere olumsuz etki yapmıştır.Yıllardır özellikle orta öğretim düzeyinde Eğitim sisteminde istenilen sonuçlar alınmaması nedeniyle Yüksek öğretim düzeyinde Mesleksizlik sorununu ortaya çıkarmıştır. Buna yukarıda verilen örnekte olduğu gibi  bir takım Kanun uygulayıcıların dar keskin ve statükocu anlayışları da eklenince,  eğitim sisteminin uygulanma fırsat verilmeden,  sürekli yeni mağdurlar yaratmak üzere sistemleri değiştiren uygulayıcıları karşımızda bulmaktayız.Yapılan  değişiklerle oluşan mağduriyetleri gidermek adına  mağdurlarca yürütülen girişimler ise karşıda muhatap bulamama veya topu başka kurum ve kuruluşlara  atan Sayın Başbakanımızın tabiriyle "fil dişi Kulelerinde yaşayan" bir yapı ile karşı karşıya kalınmaktadır. Daha Demokratik, daha adil, daha sorumluluk taşıyan ve alabilen, daha hakkaniyet  kurallarına sadık  Kanun uygulayıcıların kurumlarda görev alması dileği ile……

 
Toplam blog
: 15
: 2553
Kayıt tarihi
: 30.03.09
 
 

Malatya doğumluyum... Makine fakültesi mezunyum... ..