Eğitim üzerine iki ferman ( ! )

AĞUSTOS 2016’DA ÖĞRETMEN ATAMALARI İÇİN HAZIRLIKLARI YAPILA !

Bir  ‘yayılmış bir haber’dir gidiyor: 2016 Ağustos 2016’da öğretmen ataması yapılmayacak. Dahası da var bu şayianın: Ana sınıfı öğretmen adayları  1. ve 2. sınıflara atanacaklarmış.

 Hiç şaşırmadım. Çünkü biz, bu memlekette,   geçmişte İktisat mezunlarının ve  ‘Üstün Zekâlılar Öğretmenliği’ bölümünü bitirenlerin sınıf öğretmeni olarak atandığını gördük. 4+4+ 4  ‘garip uygulaması’ndan (Oysa o zamanlar MHP’nin 5 +7 teklifi eski sisteme dönüş demekti. Kesintisiz eğitim bu yolla da kaldırılmış oluyordu.) sonra ortada kalan 32 bin sınıf öğretmeni çeşitli branşlara atandı. Onu geçtim bu uygulama yüzünden, fizikî altyapı yetersizliklerinden,  çocukların teneffüs alanlarına daraltıldı ve o alanlara kondurması sınıflar (konteyner) oturtuldu.  O çocuklar kışın nasıl ısındı, orasını bilmiyorum.

Yâhû şaka değil 10 yıla yakındır atanamayan öğretmenlik bitirmiş öğrencilerim var. 30 yaşını geçtiler. Üç otuz paraya orada burada sigortalı ve / veya ‘ücretli’ öğretmenlik yapıyorlar. Düzenli bir işleri olmadığı için ‘mürüvvet’lerini de göremiyorum ‘garip’lerimin.

Ben meseleyi kavrıyorum aslında: 2016 bütçesinde MEB’e Ağustos 2016 öğretmen atamaları için kaynak ayrılmadı. Bakanın 2 Haziran 2016'da kendi  ‘twitter’ hesabından (Resmî kurum yetkililerinin  - internet sitesi değil muradım – ‘sosyal medya’ üzerinden  bilgi vermelerini de hiç anlamış değilim. Ama haklılar yetkililer. Çünkü kürsüye çıkınca muhatap var, soru soracak kişi var, kamera var, fotoğraf makineleri var. Oysa ‘sosyal medya’ öyle mi? Bas ‘power’ tuşuna açılsın bilgisayar. Biraz bekle modem algılansın. Gir hesabına. Yaz yazacağını. 140 karakter uyarısı gelince  ‘twittle’  butonuna bas. Aklında kalan olursa ikinci ‘twitt’ ile hâllet.  ) okuduğum paylaşım meseleyi özetliyor 140 karakterle.

Aslında asıl mesele temel eğitimde başlıyor. Temel eğitimi bitiren öğrenciler doğru yönlendirilmediği için (Yâ hû eskiden Tophâne Endüstri Meslek Lisesi’ni bitiren bir öğrenci tenezzül edip ‘üniversite okumuyor’, stajdan sonra, - meselâ – bir araba montaj fabrikasına dolgun ücretle giriyordu.) liseyi bitiren bütün öğrenciler ÖSYM’nin kapısında birikiyor, sonra da bir üniversiteyi kazanmak için kan-ter içinde çabalıyor. 2 yıllık Yüksek Okullar bu noktada çok yerinde bir sistem ama onun da işleyişinde ‘sakat’lıklar var. Ayrıca 4 yıllık herhangi bir üniversiteyi kazanamayanlar o okulları seçiyor. Sonuçta o okulların kalitesi de başarısı da o kadar oluyor.

Son söz: Mârifet üniversite sayısını 165’e çıkarmak değil. Bu sâdece mesleği olan ama bir yerde görev alamayan ‘diplomalı işşizler’ ordusu demektir. Özellikle – tıpkı hemşireler gibi – devlette istihdam edilmesi gereken öğretmenlerin atamaları geçen yıllarda olduğu gibi Ağustos 2016’da da yapılmalıdır. Hem atama yapılmayacaksa Temmuz 2016’daki ‘alan sınavı’na ne gerek var?

TEMEL EĞİTİM VE ORTAÖĞRETİM OKULLARI TÂTİL EDİLE !

Neredeyse gelmişiz haziranın ortasına. Yaz kavurmaya hazırlanıyor. Ramazan orucu da cabası. TEOG, YGS ve okullardaki yazılılar bitmiş. (Gerçi hâkimiyetini, otoritesini, dersinin ağırlığını hissettirmek  ve gücünü göstermek için son yazılıları hazirana sarkıtan ‘muallim ve muallimeler’ de yok değildir. ) ‘Sözlüler’ filân hikâye. Müfredatta ‘Kalk tahtaya, seni sözlü yapacağım!’ diye bir madde yok. (Yâ hû eskiden ‘sözlü yazılısı’ yapan ‘muallim ve muallimeler’ bile vardı.)

Performans ‘vâzifeleri’ zâten külliyen şamata. Bu noktada  öğrenciler duası ( ! ) internete ve  ‘vazifesi’nin  çıktısını alıp spiralli dosya hâline getirenlere.

Haziranda ortasında günlere yayılarak yapılacak  LYS için 12. sınıflar kan ter içinde. Kendilerine tanınan haklar sâyesinde okula geleni yok zaten…

Son söz: Artıköğrencilerden verim alınmadığı gibi ‘muallim ve muallimeler’ de zil çalınca ‘mehter marşı’ ritminde yöneliyorlar  sınıflara… Bunun içindir ki temel ve ortaöğretim okullarının  2015 -2016 Öğretim Yılı İstiklâl Marşı eşliğinde sona erdirilmelidir.