Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Eğitim ve Çocuklarımız

Eğitim ve Çocuklarımız
 

Levent İlkokulu


Günlük yaşantımızda en çok konuştuğumuz konular nelerdir ? Siyaset, futbol, ekonomi, vatan memeleket meseleleri ilk sıraları alır. Peki bu memleketin bitmeyen sorunları nelerdir ? Yine ekonomi, siyaset, sağlık ve eğitim ilk sıraları alacaktır. Bu konular, bitmeyen senfoni gibi çocukluğumdan beri söylenir durur. Bence iki büyük sorun ilk iki sırayı kimseye kaptırmaz: Eğitim ve Sağlık.
Bugün sizlerle eğitim konusunda bir kaç laf etmek istiyorum. Çünkü ben şuna inanıyorum, eğitimi düzeltemezsek hiçbirşeyi düzeltemeyiz. Önceki nesili bilemiyorum, ama bizim nesil harcanmış gibi. Hep duyarım, lise mezunu olmak hiç de kolay değilmiş eskiden. Üniversite mezunu olmanın ağırlığını düşünün. Peki bugün, durum nasıl sizce?
Bugün görünen o ki, çocuklarımız harcanmaya devam ediyor. Ezberci, günü kurtarma mantığı devam ediyor. İyi not alıp sınıfı geçmek birinci vazife. Çoktan seçmeli sınav mantığı iliklerimize işlenmiş. TV lerdeki kültür yarışmalarında şıklar yoksa kendimizi boşlukta hissediyoruz. Kitap okumak, bir ödev gibi değerlendiriliyor.
Üniversite önündeki yığılmalar, ne zaman hafifliyecek sizce. Bu memlekette herkes yüksek okul mezunu olmak zorunda mı? Bütün bu soruların cevabını bulmaya çalıştığımız sırada ilk öğretim 8 yıla çıkarıldı. Bütün kesimlerce olumlu karşılandı. Çünkü çocuklarımız ilk sekiz yıllarını huzur içinde okuyacaklar, lise yıllarına kendilerini bir biçimde hazırlayacaklardı. Ama ne yazık ki, dershane lobisi rahat durmadı. Çocuklarımızın daha iyi yetişmesi için okullarına destek olsun diye kurslar çok önemli idi. Ne yazık ki, 6., 7. ve 8. yılın sonlarına sınav konuldu. Öğrenciler, sınav illetinden kurtulmalarına imkan verilmedi, şartlar daha da zorlaştırıldı.
Matematiğin, Türkçenin, Hayat Bilgisinin insan hayatındaki yerini ve önemini öğretmek dururken, ezberci mantık ne yazıkki devam ediyor. Sanki çocuklarımız eğitilmesin istiyoruz. Anlaşılır gibi değil.
İşin en acı tarafı ise elimizden birşey gelmiyor olması. İlk öğretim çok önemli, lise yılları çok önemli. Üniversite yıllarına gelene kadar ki zamanı iyi değerlendirmeliyiz. Üniversite öğrenimi o vakit daha kolay ve anlaşılır olacaktır.
Ben eğitimci değilim, bu tür konuları detaylı algılamakta zorluk çekebilirim. Ama üniversiteden mezun olmuş biri ( övünmek için söylemiyorum ) olarak analiz yapabilmekteyim ve gördüğüm tablo bu. Bu sistemle çocuk yetiştirilemez, yetiştirilse bile ezberci, çoktan seçmeli bir gençlik yetişir. Çocuklarımız en önemli yıllarını bireysel, içe dönük çalışma sisteminde geçirdiklerinden gelecekte ekip çalışmasına uyum sağlayamayacaklardır. Bu da toplumumuzun günümüz karakterini oluşturmaktadır. Verimsiz, sığ, kısa hamleli çalışma hayatı.
Değerli blog okurları, bir çoğunuzun benim gibi düşündüğünü biliyorum. Düşüncelerimde hatalıysam veya yanılıyorsam kusura bakmayın. Benim derdim, gelecek nesiller. Onlar bizim geleceğimiz, onları iyi eğitmeliyiz. Hepsi bu, sevgi ile kalın....
 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..