Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '10

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitim ve sorunları

Eğitim ve sorunları
 

uçlu eğitim


Yeni eğitim-öğretim dönemi kısa bir süre önce başladı. Yeni eğitim dönemimizin bütün eğitim camiasına ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.

Zil çaldı, hadi bakalım içeri girelim dememiz gerekiyor ama oracıkta birazcık durup “Derin derin düşünmenin zamanı gelmedi mi?” diye de bir soru geliyor akıllara. Neden mi düşünelim, niye mi şapkalarımızı çıkarıp kendi kendimize sorular soralım? İşte bu soruların cevabı yazımızın içeriğini konu alacak.

Zil çaldı ama zilin çalması ile beraber sümen altı edilmiş olan sorunlar da tekrardan gün yüzüne çıkıverdi. Her yıl tekrarlandığı gibi, bu sorunlarla birebir baş etmektense, benden uzak dursun anlayışıyla hareket etmek ne kadar mantıklı geliyor sizlere? Peki bu sorunların üstüne gidilmeksizin varolan ve tökeziyen sistemi zorlayıp itelemekle bu yolun sonu görünür mü dersiniz? Elbette böyle bir anlayış tünelin sonunda ışıktan hiçbir ibarenin olamayacağını gösterecektir. Acaba yol bizim için çok mu uzun yoksa biz mi çok yavaş hareket ediyoruz. Ya da önümüze çıkan engelleri kaldıramadığımız için bu engeller yolun sonundaki ışığın görünmesine mani mi oluyor.

Malum eğitim sistemimiz sorunlar yumağı haline geldi. Eğitim sistemimizde varolan bu sorunlar sadece eğitim dünyasını değil, diğer bütün bileşenlerini etkiliyor. Hangi sektör vardır ki eğitim sisteminden etkilenmesin, yoktur değil mi eğitim sisteminin getirdiği pozitif ve negatif sonuçlardan etkilenmeyen sektör? Bu sorunlardan birkaçı üzerinde duracağım. Tabi eğitim camiasının sorunlarını burada sıralamakla sonlandıramayız. Tabi her insanın öncelikleri olabileceği gibi bende bu sorunlarını sıralamasını farklı bir şekilde yaptım. Yani kendime göre belli başlı sorunları belirleyip bunlar üzerinde, acizane düşüncelerimi burada belirtmeye karar verdim.

Öncelikle eğitim sistemimiz incelendiğinde her şeyin kağıt üzerinde noksansız bir şekilde yürüdüğünü göreceğiz. Peki her şey gerçektende kağıt üzerinde olduğu gibi mi yürütülüyor? İşte sorunda burada başlıyor. Sorunun temelinde kağıt üzerinde görünen ve yerine getirilmesi gereken gerekliliklerin problemli bir şekilde, gelişigüzel yapıldığı görülüyor. Sistem kağıt üzerinde, tam olarak sorunsuz işliyor. Kağıt üzerinde sorunsuz olarak işleyen bir sistemin eğitime bir faydasının olmadığı aşikar. Ülkemizin sorunları incelendiğinde, ortaya yine benzer manzaralar çıkıyor. Yani her sorunun altında bu ve buna benzer kâğıt üzerinde felsefe yapılarak oluşan, tozu alınmamış sorunlar yatıyor.

Bir diğer sorun ise eğitim camiamızın üst tabakasını oluşturan kesim ile alt tabakasını oluşturan kesim arasında yaşanan diyalog eksikliği. Bu diyalog eksikliği sorunun çözümüne farklı bakış açıları sunamıyor maalesef. Bu iki kesim arasında mutlaka uyum sorunu olmadan iletişimin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Ama her iki kesimde eğitimin kendi üzerlerindeki yükünü, kendisinden yana hafifletmek adına karşı tarafa birtakım sorumluluklar biçiyor. Bu da ortada bir sorunun meydana geldiğini gösteriyor. Bu sorunlar bir tenis topu gibi bir bu yana bir o yana savrulup atıldığı için incelenme fırsatı bulamıyor. Ama bu sorunların bütününün incelenip bir sonuca vardırılması hem eğitim dünyamız için hem de ülkemiz için elbette faydalı olacaktır.

Bu arada sistemin bu ağır yükünün birçoğunu üstlenen öğretmenlere de burada değinmek gerekiyor. Bu yükün altından kalkabilmeleri için onlara gerekli imkânların tanınıp daha sonrasında onlardan bu sorunların çözümü için destek beklemenin yerinde olacağı düşüncesindeyim.

Saygılarımla … pusula

 
Toplam blog
: 5
: 433
Kayıt tarihi
: 10.10.10
 
 

1984 Samsun Bafra doğumluyum. 2009 Sınıf öğretmenliği mezunuyum. Çiçeği burnunda bir öğretmenim. Mes..