Eğitimci Olarak Mevlana Hazretleri

Hazreti Mevlan’ın türbesinin bulunduğu şehirde beş yıl fakülte öğrenciisi olarak yaşadım. En son 2009 yılında Mevlana Hazretlerinin türbesini ziyaret ettim.

Mevlana Hazretleri “bakmakla usta olunmaz kaidesiyle”  talabe yetiştirmiştir. İnsanların sadece dinlemekle öğrenmeleri mümkün olmayan , teoriyi pratiğe dökme yöntemine önem vermiştir. Hal dilini kullanarak insanlara öğreticilik yapmıştır.

Mevlana Hazretlerinin eğitim ve öğretiminin temeli “hoşgörü “olarak kabul edilir. Hoşgörünün temelide medresedeki öğrendiği, ailesinin  verdiği eğitim inin içeriğiyle alakalıdır.Mevlana Hazretlerinin öğretiminin ve eğitiminin dinamiği Kuranı Kerim ve Hazreti Muhammet (sa )’dir.

İnsanlara yaklaşımı insancadır  Allah’ın aynası olarak görür. tarih boyunca sevilmesi, almış olduğu terbiyededendir. etkiliyiciliğinin asıl sebebi “yaşadıklarını öğretmesi” ve “öğrendiklerini yaşamasıdır.” Günümüzde Mevlana Hazretlerinin menkıbelkerini yayınlaynlarda aynı olgunluğu ne yazık ki. Yazdıklarıyla tavırları zıt yönde olduğundan eser  sahibi olmakla mevlanaca olunmuyor.

Muhabatıbımıza sirayet( etkili olmanın) en kestirme yolu yaaşadıklarını anlatmak, öğrendikelerini uygulamaktır. Çok güzel eser yazılmış olabilir, fakat ameli açıdan uygulamıyorsa güzel yazı uçar gider.

İnandığını yaşayan alimlerin isimleri ebedilik kazanır.  Onların hayat veren ilkeleri  saman alevini andırmaz. Allah dostlarının yaşadıkları devirlerde çilesiz, sorunsuz, dedikodusuz., dikensiz yollarda yürüdüğünü düşünmek yanlıştır.

Devrinde seçilmiş insanlar çevrelerinden kıyasıya tenkit edilmişlerdir. Ne kadar  sıkıntı varsa en ağırını yaşamışlardır.  Bu da onları olgunlaştırmıştır.

Tenkitlere sağlam bilgi, doğru davranış  sahibi olanlara o tür olumsuzluklar gül olarak gelmiştir. Sanmayalım ki büyük insanlar zamanlarında kıyasıya eleştirlmedi, zem edilmedi, hapse atılmadı. Onlar büyükleri kadar çilelerin her türlüsüne maruz kaldılar.

Çekilmez denen çilelere göğüs germelerinden, Hazreti Eyyubün sabrıyla karşılamalarından, hakikatlere kendi sisimlerinden daha emin güvendiklerinden yalpa yapmaldılar. Yaşadıkları asrın insanlar tarafından iyiler takdir ettiler, diğer grup hep yerdiler.

İnsanlar bizi yeriyor diyede inancından, ibadetinden, tuttuğu yoldan ayrılmadı. Hakkın yolundan dönmedi. Asırlarcada öğrteileri insanlığa kılavuz oluyor. Hayvanların yapısıyla insanların davranış şekillerini kibarca etrafına anlatırdı.

Sen yanlış yaptın sözü, muhatabını incitir. Ama nazik dille temsille anlatılırsa kırmadan yıkmadan vermek istediği ahlaki erdemi verirdi. Hazreti Mevlana’ya atfedilen “ne olursan ol yine gel” sözünün öğrenciler açısından zayıf alabilirsin, çalışırsan başarılı olursun.

Tasavvuf öğrteicisi  ve eğitmeni olan Mevlana Hazretleri toplumun her daim içindedir.  Bizlere örnek olarak “hamdım, yandım, “ tabirini de düşünmek gerek.İnsanlarda  H azreti Mevlan’ın kapısına ulaşmakta sıkıntı çekmezlerdi. Bugün arkadaşlık üzerine sayfalarca yazıya karşılık olarak” dikensiz gül olmaz, hatasız dost olmaz” anlamına “hatasız dost arayan dostsuz “ kalır özdeyişiyle gönüllerimizde taht kurmuştur.

En önemli eğitim öğretiminde bize ders olması gereken metod ve aile içi eğitimin ihmale gelmeyeceğidir. İlk öğretmeni aile büyükleridir. Ailenin büyükleri olan anne baba ilk ders öğretmenidirler.

Bizde ise en son anne baba çocuklarına öğretmenlik yapmaya çalışıyor. İlk yapılması gereken, en son yapılırsa verim elde edilmez. Hatayı da başta yapmaktayız.