Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '07

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimci olmak ayrı bir meziyettir..!

Eğitimci olmak ayrı bir meziyettir..!
 

İzinde olmamı fırsat bilerek birtakım mazeretlerin arkasına sığınarak :( uzun zamandır gidemediğim eski lisemi yani Bağcılar Lisesi' ni ziyaret edeyim dedim. Okulun internet sitesinden halen benim döneminden bazı öğretmenlerimizin görevini aynı lisede sürdürdüğünü öğrenmiştim. Bu öğretmenlerimizinden biri de sevgili edebiyat öğretmeni Ali Eser' di. Bugün elimiz az da olsa biraz kalem tutuyor, düşündüğümü aynen yazıya aktarabiliyorsak bunda onun emeği çok fazladır. Sağolsun bizdeki etkisi sadece dilimizi iyi kullanmamızda değil, topluma faydalı birer birey olma gayretimizde de kendini göstermiştir.

Okuldan içeri girip kapıdaki görevliyle konuştuğumda değerli öğretmenimin müdür yardımcılığına terfi ettiğini öğrenerek ayrıca mutlu oldum. Kapısından içeri girdiğimde başına toplanmış onca insana ve aradan geçen 10 yılı aşkın bir süreye rağmen beni anında tanıdı. Yoğun bir çalışma temposu içinde öğrenciler ve öğrenci velileri arasında mekik dokurken fırsat buldukça kısa kısa sohbet etmeye çalışıyorduk.

Tam bu esnada öğretmenimin yoğunluğunu gören bir bayan:

-Hocam ALLAH yardımcınız olsun, işiniz çok zor vallaha..!

dedi. Aradan geçen bunca yıla ve mezun olduğum bu lise eğitim olarak iyi sayılabilecek bir pozisyonda olmasına rağmen bildik sorunlarda pek fazla değişen birşeyler yoktu. Yine birtakım özverili insanlar kendilerine, mesleklerine ve yurduna duyduğu saygında dolayı kısıtlı imkanlar içinde iyi birşeyler yapmaya gayret ediyordu.

Az önce Ali öğretmene yoğunluğundan dolayı üzülen bayan işlem sırası geldiğinde derdini anlatmaya başladı. Gelme amacı oğluna tasdikname almaktı. Annelerin çok temel ortak bir özelliği vardır. O da her zaman çocukları için en doğru ve en güzel olanı onlar için sürekli istemeleridir. Hatta çoğu zaman bu istek karşılık görmezse çocuğuna karşı öfkeye bile dönüşebilir. Galiba buradaki örnekte bu tanıma uyuyordu. Derdini anlatmaya başlayan bayan bir süre sonra oğlunu bizlerin önünde azarlamaya başladı.

Bir süre sessiz kalan Ali öğretmenim daha fazla sabredemeyip:

-Bak anneceğim, çocuğa lütfen böyle davranma. Belki de bu onun için daha iyi olacaktır. Bak oğlun aslan gibi,tineri yok, serseriliği yok. Belki de oğlun çok güzel bir esnaf olacak ve başka bir meslek ehli olacak. Sen böyle yaparak çocuğun kendini kötü hissetmesini sağlıyorsun.

dedi. Ancak teyzenin buna pek aldırdığı yoktu. O asıl hesaba çekilmenin evde olacağından bahsederken Ali öğretmenim bu sefer daha sert bir ses tonuyla:

-Şimdi sen gelmiş burada oğluna okumadı diye kızıyorsun. Söyler misin oğluna ne kadar vakit ayırıp onunla ders çalıştınız, ona dersleri sevdirmeye çalıştınız?

Kadın cevap verdi:

-Ama ben onu kurslara gönderdim.

Ali öğretmenim aynı ses tonuyla devam etti:

-Aynı şeyler değil. Kursa gönderdim diyerek kendini haklı çıkaramazsın. Burada bu çocuğa asla kızmaya hakkın yok. Kızılacak birisi varda o da kendindir. Bu konuyu burada kapat ve bir daha da bu çocuğa açma.

Ali öğreminim akıp giden zamana karşı hala eski formunu koruyordu. Bizim zamanımızda da yanlışa müdahale etmekte geçikmez, eğitimi sadece ders olarak değil tüm hayat olarak görürdü.

Ne diyebilirim Ali öğretmenim, eğitimci olmak çok zor bir iş. Bunca olumsuzluğa rağmen sizlerin var olduğunu görmek geleceğe olan inancımızı daha da arttırıyor.

Yüreğinize sağlık..!

Hoşcakalın..!

 
Toplam blog
: 410
: 3283
Kayıt tarihi
: 13.04.06
 
 

Bilgisayar, elektronik, internet alanındaki son gelişmeler. Tüketici elektroniğindeki trendler. Otom..