Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '13

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimde değişim ve rehberlik faaliyetlerinde yaşanan boşluk

Eğitimde değişim ve rehberlik faaliyetlerinde yaşanan boşluk
 

4+4+4 Kademeli Eğitim sistemi uygulamasının başladığı içinde bulunduğumuz eğitim öğretim yılı içinde sistemin işleyişine ilişkin düzenlemeler acele ile başlanmış da olsa süreç içinde düzenlemeler yapılmaya çalışıldı. Bu düzenlemeler sisteminin işleyişine ilişkin zihinlerde oluşan sorulara cevap olacak şekilde yapılmaya çalışılsa da yaşanan sorunları çözmek bir yana yeni sorunların ortaya çıkmasına da neden oldu. Öğretim yılı başında yapılan bu düzenlemeler sistemin başlangıcı olduğu için henüz görünür düzeyde değil. Sistem yerleştikçe yaşanan sorunlara ilişkin durumlar daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. 

Sistemde yaşanacak sorunlar denilince sorunun sistemin kademeli olmasından veya kademelerin sürelerinden veya okula başlama yaşından doğacağını zannetmiyorum. Bu yıl yaşanan sorunların bir kısmı sonraki yıllarda yaşanmayacaktır. Buna karşın bu yıl hissedilmeyen sorunların sonraki yıllarda kendini hissettireceği öngörülebilir. Haftalık ders saat sayılarının farklı olması, rehberlik faaliyetlerine yönelik düzenlemeler, okulların ilkokul ve ortaokul şeklinde düzenlenmesi sürecinde ilkokul ve ortaokulun aynı binada olduğu durumlardaki düzenlemeler, ilkokullarda branş öğretmenlerinin girebileceği derslerin belirlenmesine ilişkin düzenlemeler sonraki yıllarda önemli sorunlara yol açacak gibi görünüyor.

Potansiyel sorun alanları dışında ne olacağı konusunda belirsizlik yaşanan durumların da sistemde dikkate alınması gerekiyor. Özellikle programların elden geçirilmesi sürecindeki belirsizlikler uygulayıcıların zihnini karıştırmaktadır. Birinci sınıf uygulamasının başladığı bu öğretim yılında bir dönemin bitip ikinci dönemin başladığı şu günlerde birinci sınıflarda ne tür bir uygulamanın yapılacağının hala belirsiz olması bunlardan sadece birisidir. Bu belirsizliğin bakanlık tarafından bir an önce giderilmesi gerektiği halde bu güne kadar hemen hiçbir yetkili bu konuda bir tek şey söylemiş değildir.

Bu öğretim yılının başında birinci ve beşinci sınıflardaki rehberlik faaliyetlerinin uygulanmasına ilişkin bakanlık merkez teşkilatı tarafından yapılan açıklama rehberlik faaliyetlerinin geleceği açısından oldukça manidar olmuştur. Kademeli sistemin devreye girdiği dönemde yayınlanan haftalık ders programındaki zorunlu ve seçmeli derslerle ilgili açıklamada rehberlik faaliyetlerine ilişkin hiçbir açıklamanın olmaması çalışmaların ne kadar aceleyle yapıldığının göstergesi olarak değerlendirilebilir. İlk açıklamada rehberlik ile ilgili faaliyetlere yönelik hiçbir açıklama yokken bir süre sonra bakanlık rehberlik faaliyetlerine ilişkin yeni bir açıklama yaptı. Bu açıklama yaşanan sorunlara çözüm olmaktan çok çözümsüzlüğü getirdi. Rehberlik faaliyetlerinin bu öğretim yılından itibaren birinci ve beşinci sınıflarda kademeli olarak ders programlarından kaldırılacağı, rehberlik faaliyetleri çerçevesinde yapılan çalışmaların ders saatleri dışındaki zamanlarda veya uygun zamanlarda yapılacağına yönelik açıklama rehberlik gibi eğitim öğretim faaliyetinin can alıcı bir unsurunun kolayca gözden çıkarılabileceğine dair bir anlayışın eğitim sisteminde hakim olduğunun göstergesi olarak ortaya çıktı. Oysa rehberlik faaliyeti, alan uzmanları tarafından okuldaki en önemli üç temel faaliyetten birisi olarak nitelendirilmektedir. Eğitim öğretim faaliyetleri ve yönetim faaliyetleri yanında rehberlik faaliyetleri okuldaki üç işlevden birisi olarak tanımlandığı halde bakanlığın bu faaliyeti arada bir yapılacak, araya sıkıştırılacak bir faaliyet olarak görmesi eğitimin geleceği açısından ciddi bir handikap olarak değerlendirilmelidir.

Geçmişteki uygulamaların da yeterince sağlıklı olmadığı herkes tarafından kabul edilmekteydi. Geçmiş uygulamaya bakıldığında ders programında Rehberlik ve Sosyal Etkinlikler diye bir ders saati ayrılan bu faaliyetler okullarda dönüşümlü olarak güya işlenmekteydi. Geçmişte de sakat olan bu uygulama yeni sistemle birlikte tamamen gözden çıkarılmış oldu. Bir bakıma var olan sorun çözülmekten çok daha büyük bir karmaşaya ve yokluğa sokulmuş oldu.

Rehberlik faaliyetlerinin önemi eğitim sistemimiz içinde baştan beri yeterince kavranıp değerlendirilemediği görülmektedir. Geçmişte haftada bir gün bir ders saatine sıkıştırılan ve gerektiği gibi yürütülmeyen rehberlik faaliyetleri her zaman olmasa da olur şeklinde görüldü. Rehberlik faaliyetlerini yürütecek uzman, yetişmiş personelin okullarda olmaması, bu faaliyetleri vakit doldurmak için, öğrenciler boş kalmasın diye hemen herkesin gelişigüzel ele aldığı rehberlik faaliyetleri eğitim sistemi içinde olması gereken noktaya hiçbir zaman gelemedi. Okullardaki idareci ve öğretmenler de rehberliği gerektiği gibi tanımadıkları, bilmedikleri için sürekli olarak okullarda görmezden gelindi. Rehber öğretmen olarak görevlendirilen öğretmenlerin okullarda sayıları arttıkça bu sefer rehberlik faaliyeti yavaş yavaş tanınmaya başlanmakla birlikte yine öğretmen ve yöneticiler tarafından gerektiği gibi değerlendirilemedi. Var olan iş yükünün bir kişi tarafından kaldırılabilmesinin mümkün olmadığı okullardaki rehberlik faaliyetleri adeta kağıt üzerinde kalan faaliyetlere dönüştü. Birçok yönetici ve öğretmen tarafından da rehber öğretmenler adeta okullarda keyif süren kişiler olarak algılanır oldular. Bu durum rehberlik faaliyetinin geçmişte de okullarımızda istenen düzeye gelmesini engelledi.

Yeni sistemle birlikte hele rehberlik konusunda tek yetkili olan bakanlık merkez teşkilatındaki birimin bu öğretim yılından itibaren rehberlik faaliyetlerine ayrılan zamanın kademeli olarak kaldırılıp bu faaliyetlerin uygun zamanlarda ve ders saatleri dışında yapılabilecek faaliyetlere indirgenmesi rehberlik faaliyetlerinin okullarda sahipsiz kaldığını göstermektedir. Bu durum eğitim öğretim faaliyetlerinin sonraki yıllarda önemli sorunlarla yüz yüze geleceğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Eğitim sisteminde zamana göre, değişmelere göre yeni düzenlemelerin yapılması elbette kaçınılmazdır. Eğitimde programlar, kademeler, kademelerin süreleri, kademelerin birbirleri ile olan bağlantıları, süreçleri elbette zaman zaman düzenlenmeli, elden geçirilmelidir. Ancak bu düzenlemeler yapılırken doğrudan doğruya eğitim öğretimin niteliğine etki edecek düzenlemelerin aceleye getirilmemesi bir zorunluluktur. Yapılacak düzenlemelerin içerikle ilişkisi, öğrencilerin gelişim süreçlerine etkisi, okul sistemindeki etkisi iyi hesap edilmelidir. Rehberlik faaliyetlerine yönelik bu acele düzenlemenin yeni öğretim yılına kadar daha salim bir kafayla ele alınması eğitimde geri dönülmez sorunların ortaya çıkmasını da engelleyecektir.   

Soru, Görüş ve Eleştirileriniz için…..

Ali Hikmet DEMİR

ahdemir35@gmail.com

 

 
Toplam blog
: 147
: 1198
Kayıt tarihi
: 26.09.08
 
 

Öğretmen olarak başladığım meslek hayatıma yönetim ve denetim konusunda aldığım yeni eğitimler sonr..