Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '08

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimde kalite sorunu üzerine bir değerlendirme

Kaliteye yönelik değerlendirmeler yapanlar sistemi oluşturan tüm parçaların niteliğinin iyi hale getirilmesinin önemi üzerinde dururlar. Eğitim sisteminde kaliteden söz edebilmek için eğitim sistemini oluşturan tüm parçaların kalite odaklı ve nitelikli olması gerekir. Tüm parçaların niteliği sistemin genel olarak nitelikli olmasını getirir. Nitelikli bir sistem de nitelikli çıktılar verir. Toplam Kalite Yönetimi kavramı da bir bakıma sistemi oluşturan tüm parçaların aynı düzeyde nitelikli olmasını sağlamaya çalışır. Eğitim sisteminde kalite ancak bu şekilde sağlanabilir.

Eğitim sistemi eğitim faaliyetleri aracılığıyla toplumun ihtiyacı olan eğitim hizmetlerinin üretimini sağlamaya çalışır. Eğitim hizmetlerinde kalite kavramı Toplam Kalite Yönetimi anlayışının yönetim alanında ortaya çıkmasıyla ortaya çıkmıştır. Toplam Kalite Yönetimi ve diğer yönetime dair teoriler öncelikle fabrika türü üretim birimlerindeki çalışma sistemleri dikkate alınarak geliştirilmiş başarılı uygulama sonuçları elde edilince de diğer alanlara da aktarılmaya başlanmış. Eğitim sistemimiz içinde Toplam Kalite Yönetimi kavramı yokken kalite kavramı, kalite beklentisi yoktu şeklindeki bir düşünce yanlış olur. Aslında kalite ile ulaşılmaya çalışılan iyi eğitim, etkili bir hizmet beklentisi her zaman vardı. Ancak ortaya çıkan yönetim anlayışları bu beklentiyi yeni bir söylemle gündeme yeniden getirmiştir.

Sanayi alanında ulaşılan yönetsel başarıların hizmet sektörlerinde özellikle de eğitim gibi amacı insan niteliklerini etkileme olan bir faaliyette aynı mantıkla ve benzer sonuçları verecek şekilde uygulayabilmek oldukça zordur. Zira eğitimde girdi insan, süreci işleten insan, yöneten insan, süreçte kullanılan yöntem, teknik, araç ve gereçlerin etkili kullanımında en can alıcı öğe insan, değerlendirici yine insandır. Ürün olarak ortada var olan da yine insan ve insanın tam olarak ölçülemeyen, nitelenemeyen, belirlenip bir kalıba sokulamayan davranışları, düşünceleri, alışkanlıkları, duyguları ve daha bir çok farkına varılamayan tecrübeyle edinilmiş diğer nitelikleridir. ışleyiş sürecinin kapsadığı zaman, yer gibi diğer unsurlar da yine uzun, kapsamlı ve farklı çevresel etkenlerin etkisindedir. Böylesi bir ortamda, eğitim sisteminin çıktılarına bakarak sisteme yönelik kalite odaklı bir değerlendirme yapabilmek oldukça zordur. Bu söylediklerimizden hareketle eğitimde kaliteye ulaşmak imkansızdır gibi bir sonuca ulaşmak yanlıştır. Kaliteye yönelik yapılacak değerlendirmelerde özellikle Toplam Kalite Yönetiminin getirdiği kavram, ilke ve söylemleri sadece söylem düzeyinde kullanmakla eğitimde kalitenin mümkün olmadığını söylemeye çalışıyorum. Zira eğitim sistemimiz içinde özellikle son on yıldır Toplam Kalite Yönetimi kavramı adeta bir sakız gibi sistemde bulunan herkes tarafından kullanıldığı halde dişe dokunur bir çalışmanın yapılamadığını ifade etmek yanlış bir değerlendirme olmayacaktır. Eğitim sistemimizde üst yöneticilerinden en alttaki taşra yöneticilerine kadar hemen herkes Toplam Kalite Yönetimine yönelik seminer, kurs, toplantı, ders, uygulama türü etkinliklere yönetici, kursiyer, kurs öğreticisi olarak katıldığı halde, okullarda ve diğer kurumlarda kağıt üzerinde Toplam Kalite Yönetimine yönelik bir takım dosyalama faaliyeti dışında uygulamada bir sonuç alındığını görmek çok da mümkün değildir.

Toplam Kalite Yönetimi anlayışı çerçevesinde eğitim faaliyetlerinde kaliteye ulaşmak mümkün değildir demek istemiyorum. Ancak yeni kavramların sisteme entegre edilebilmesi için klasik anlamda bir kalite anlayışı olmaksızın yeni bir anlayışı bina etmenin mümkün olmadığını herkes bilmelidir. Yönetim anlayışının bilimsel bir mantıkla ele alınması yaklaşık yüz elli, iki yüz yıllık bir geçmişe sahip. Bilimsel anlayışla örgütlere, yönetime bakanlar zamanla uygulamayı, süreçleri, işleyişi geliştirmişler ve adım adım yeni anlayışlara ulaşmışlardır. Bilimsel yönetim klasik bir yönetim anlayışına, o da çağdaş yönetim anlayışlarına evrilmiştir. Oysa eğitim sistemimize bu çerçevede bakıldığında bilimsel bir anlayışın dahi sistemimizde tam olarak hakim olduğunu görmek mümkün olamamıştır. Tarihi süreç içinde yaşamadığımız bir tecrübeyi, oluşturmadığımız bir yapıyı ithal ederek sistemimize entegre etmeye çalışmakla başarılı olabilmek mümkün değildir.

Eğitim Sistemimizde Kalite sorunu vardır. Bunun üzerinde mutlaka durulmalıdır. Ancak bunu illa Toplam Kalite Yönetimi anlayışının getirdiği ilke, kavram, yöntem, teknik, yol ve süreçlerini kullanarak yapacağız diye bir zorunluluk içinde olmamalıyız. Zira Toplam Kalite Yönetimi anlayışı uzun tarihi tecrübe ve uygulama süreçlerinin sürekli geliştirilmesi ile ortaya çıkmış bir anlayıştır. Geçirilen bu tecrübeleri ve uygulamaları bilmeksizin tepeden inme uygulamaya geçirmeye çalışmak uygulamacıların kafasını daha da karıştırmaktadır. Bilmedikleri, anlamadıkları, tanımadıkları kavram, ilke, yöntem ve teknikler uygulayıcılar tarafından yabancı görülmekte bu da her şeyi sırf üstler istiyor diye yapar hale getirmektedir. Sonuçta da her şey kağıt üzerinde kalmaktadır. Bunun yerine eğitim sistemimizi analiz ederek sistemi oluşturan parçalar üzerinde kaliteye odaklı bir yapılanmaya gidilmeli, sistemde en üstten en alta kadar her düzey birbiri ile uyumlu bir hale getirilerek işleyişi öncelikle bilimsel bir mantıkla ele almalıyız. Bilimsel mantıkla ele alınan sistemde yapılacak sürekli geliştirme ve iyileştirme çalışmalarıyla daha iyi sonuçlar verir hale gelecek ve sonuçta kalite de ortaya çıkacaktır. Toplam Kalite Yönetimi anlayışının ulaşmaya çalıştığı sonuçta benzer denebilir. Ancak eğitim sistemimizi işleten kişiler Toplam Kalite Yönetimi anlayışını yeterince tanımadıkları için benzer sonuçları hedeflese dahi Toplam Kalite Yönetiminin kavram, ilke, yöntem, araç-gereç ve süreçlerine yabancı oldukları için uygulamaları anlamaksızın yapar görünmektedirler. Toplam Kalite Yönetimi anlayışının söylemlerini kullanmaksızın kaliteye yönelik yapılacak analiz çalışmaları sistemde bulunan kişiler tarafından daha kolay anlaşılacağı için uygulayıcılar ne yaptıklarını bilerek davranacaklardır bu ise oldukça önemlidir.

Görüş ve önerileriniz için...
Ali Hikmet DEMİR
ahdemir35@gmail.com

 
Toplam blog
: 147
: 1198
Kayıt tarihi
: 26.09.08
 
 

Öğretmen olarak başladığım meslek hayatıma yönetim ve denetim konusunda aldığım yeni eğitimler sonr..