Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

14 Nisan '15

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimde yeniden başarmak için...

Eğitimde yeniden başarmak için...
 

Eğitimde ortak paydamız siyasi görüşümüz değil vatanımız, insanımız ve geleceğimiz olmalıdır.


Değerli okurlarım, bugünde ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan eğitimle ilgili yazımın üçüncü bölümünü sizlerin görüşlerine ve yorumlarına sunuyorum.

Eğitimin gelecek yüz yıllara hazır olması için en önemli öncelik, Milli Eğitim Bakanlığı'nın siyasete alet edilmemesi ve eğitim sistemiyle oynanmalıdır. Çünkü eğitim ulusal bir meseledir. Bundan dolayı da siyasilerin sürekli olarak eğitim sistemini değiştirme bağımlılıklarından uzaklaşmaları gerekmektedir. İlk adım bu olmalıdır.

Türk Milli Eğitiminin 68 müfredatında olduğu gibi amaçları, idealleri ve hedefleri olmalıdır.

Aynı nitelikli öğretmenlerimiz yurdumuzun her bölgesinde inançla, azimle, yakınmadan görev yapmalıdırlar. Öğretmenlerimiz meslek içerisin de gerçek anlamda yetiştirilmelidirler. Öğretmenler Öğretmen sendikalarına özgürce üye olabilmeli belli sendikanın vesayetinde kurtarılmalıdırlar.

Eğitimde ortak paydamız siyasi görüşümüz değil vatanımız, insanımız ve geleceğimiz olmalıdır.

Öğrencilerimizi test çözen robot halinden çıkarıp, ilgi ve yeteneğine göre eğitim anlayışı sunmalıyız. Okullarımızda kaç tane net yapan öğrenciler değil de iyi birey, iyi vatandaş yetiştirmek baz alınmalıdır. Başarısızlıklarımızdan çok vereceğimiz eğitimin sonuçlarına güvenmeliyiz. Oysaki günümüzde başarılarımıza değil de hep başarısızlıklarımıza odaklanıyoruz. Bu da sorumlu birey yetiştirmenin önünü kesmektedir.

Önümüzde ki bütün işlere nicelik açısından değil de nitelik açısından bakmalıyız.

Eğitimde nicelik açısından hiçbir meseleye bakılmaması gerekir. Bizim ülkemizde eğitimin temel sorunu niteliklerin irdelenmemesidir.

Çocuklarımızın eğitimdeki fırsat eşitliklerinden gerçek anlamda yararlandırmalıyız. Ayrıca çocuklarımızın sağlıklı bir nesil olarak yetişmesi için devletin sosyal önlemler alması mutlaka sağlanmalıdır. Çocuğa yapılacak devlet yatırımı tüm yatırımlardan önde olmalıdır.

Milli Eğitim bütün paydaşlarının ortak kararlarıyla ileri götürülmesi gereken bir hedeftir. Her şeyden önce eğitim milli olmalıdır. Çünkü eğitim milli bir meseledir.

En kısa zamanda Türk Milli Eğitiminin temel amaçları doğrultusunda Sivil Toplum Örgütlerinin, üniversitelerin, deneyimli eğitimcilerin de görüşleri alınarak bir program hazırlanması gerekmektedir. Programın ruhu olmalı, heyecanı olmalı. Meselenin özü de bu olmalı.

Eğitim yöneticilikleri yeniden yapılanmalı, bizden-sizden anlayışından uzaklaşarak kaynağından yönetici olarak belirlenen insanlara teslim edilmelidir. İdari Yönetimle, akademik yönetim bir birinden ayrılmalıdır. İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri İdari müdürlükler olarak belirlenmeli ve görev tanımları ona göre yapılmalıdır. Okul yöneticiliklerinin tamamı akademik yönetimi kapsamalı, eğitim ulusal program doğrultusunda lider yöneticiler ve öğretmenler tarafından uygulanmalıdır.

Böylece Türkiye’nin en çok personeline sahip olan Milli Eğitim Bakanlığı görev ve sorumluluklarını daha bilinçli bir şekilde yerine getirirler. Zaten kabaca baktığımız da yurdumuz da bir milyon civarında personeli olan ne şirket ne de bir kamu kuruluşu bulunmamaktadır. Oysaki Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde bir milyona yakın çalışanı barındırmaktadır. Bu da bu hantal yapı ile yürütülemez.

Ayrıca Milli Eğitim yerel yönetimlere teslim edilmeyecek kadar önemlidir. İşin doğrusu ülke genelinde ulusal eğitim politikası uygulanmalıdır.

Önemli sorunlardan bir tanesi de öğretmen yetiştiren okullardır. Öğretmenler asla normal fakültelerde yetiştirilmemeli, tıpkı Tıp Fakültelerinin “Araştırma ve Uygulama Hastaneleri” örneğinde olduğu gibi özel ihtisas okullarında uzmanlaştırılarak yetiştirilmelidirler. Bunun geçmişte ki uygulamalarını, Köy Enstitüleri, Öğretmen Okulları ve Eğitim Enstitüleri olarak yapmışızdır. Aslında, biz Türk milleti olarak hep doğruları bulmuş ama sonradan unutmuşuzdur.

Adı bile “Milli” olan Eğitim Bakanlığımız, yeniden derlenip toparlanmalı ulusal eğitim programını, geçmişten güç alarak yeniden belirlemeli ve ulusal eğitim için seferberlik ilan edilmelidir. Milli Eğitim hiçbir siyasi partinin oyuncağı olmamalı, arka bahçesi haline getirilmemelidir.

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…

 

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..