Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '12

 
Kategori
Güncel
 

Eğitimdeki açmaz aşılabilecek mi?-2

Eğitimdeki açmaz aşılabilecek mi?-2
 

karadenizvie.özel albüm


Dünkü yazımın sonunda üç soru vardı.

Eğitim açmazını kimler düzenlerse milletimizin hayrına olur? Nasıl düzenlerse daha gelişmiş bir insan modeli yaratabiliriz, bu nasıl sağlanır?

Bu noktada devletin tarifini biraz derinden alalım

İdeolojik ve politik boyutlarını bir tarafa bırakırsak “Devlet”, özetle, “Manevî kişiliği ve belirli bir anayasal düzeni olan egemenlik sahibi, sınırları belli bir ülkeye sahip, bir hükümete ve ortak kanunlara bağlı teşkilatlı millet veya milletler topluluğunu meydana getiren siyâsi teşekkül”dür diye tanımlanır.

Ülülemr” Müslümanların kendilerinden oluşturduğu “Şûra Meclisi”dir. Buna ister “Parlamento”, ister “Halk meclisi”, ister “Millet meclisi” ister “Konsey” denilsin, isminin hiç önemi yoktur. “Şûra “ ilkesi ile hem ehil olan herkesin yönetime katılımı sağlanır hem de diktatörlük engellenir. Böyle bir durum var mı? Yok

Seçtiklerimizin birinci özelliği toplumun vekâlet, velâyet verip biat edeceği ehil kişileri arayıp, bulup kapısını çalarak bu göreve atamasıdır. O da yok….

İkincisi: Ehil, yeterliliği olan kimselerin göreve talip olmaları ve talipler arasından ehil seçmenlerin seçimiyle onlara görev verilmesidir…Nerdeeeeeee….

Demokraside genellikle ideolojik ve kişisel garazlar mücadele eder. Böylece toplumda bir takım sosyal sınıflar oluşur. Bu durum da cemiyetin çıkmazlara sürüklenmesine neden olur.

İşte bu ideolojik garazlar nedeniyle eğitimde açmazdayız yıllardır.

Yukarıda İslam demokrasisinden bahsettim aslında.

Olmayınca modern demokrasinin açmazlarının “eğitim sitemimizi yaz boz tahtasına çevirmesi” kaçınılmazdır.

Dün başka bir şey daha demiştim:

“Muhalefet yerleşik düşünce kalıbından çıkamamış, iktidar muktedir olma uğraşında mı, ülkeyi geleceğe taşıyacak enstrümanlar açısından mı, AB dayatmaları açısından mı yaklaşıyor, irdelenmesi lazım”

Evet, muhalefetin hala daha Başbakanın dediği gen değişikliğini yapmadığını, sahip olduğu alanı daraltacağı endişesi ile kanuna karşı çıkığını görüyoruz. İktidar, muktedir olacağı daha güçlü bir alan yaratmaya çalışıyor diyenler de var ama budan daha önemlisi demokrasinin bize ihraç edilen sahte yüzünün içimize çomak sokması olan dil ve mezep konusudur diyorum ben.

5+3 le içerden birileri robot insan modelini üretmeye çalıştı. Rakibi siyasi görüşün arka bahçesini tarumar etmeye çalıştı. Buna karşılık Demokrasinin ideolojik garazı devreye girdi 4+4+4’ e geçmeye çalışıyor da denilebilir.

Kılıçdaroğlu’nun önleyemeyeceğini anladığı düzenlemeler için ısrarla ve hiçbir hazırlığı olmadan, şablon düşünceyle “ oturup konuşalım” demesi yukarıdaki muhalefetin durumunu göstermiyor mu?  Konuşalım dediği yeri baskı altına tutmaya çalıştı, sayısal üstünlüğü olan geldi, bir günde kabul etti, geçirdi komisyondan yasayı…

Mesele geliyor ideolojik savaşa dayanıyor.

Derdimiz, düşünen, düşündüğünü ifade eden, hayata geçiren, hatta bulabildiği doğruyu ısrarla dayatan bir toplum yapısı değil mi?

Bunun temeli eğitim sitemi değil mi?

Eğitim sitemleri kısa sürelerle değiştirildiğinde sadece uyum sürecinin yılları alacağı bilinmiyor mu?

Eğitim sac ayağının her üçünde arıza olan bir ülkede sorunları tümden çözecek bir kanuni düzenleme beklemiyorum açıkçası.

Velisinden, öğretmenine, fiziki şartlarına bir yığın sorun giderilemeden yapılacak her düzenleme açmazı tam olarak çözemeyecektir.

Kişinin kabiliyetlerini açığa çıkaracak,öğürce düşünmesini sağlayacak, yaratıcı insan modeline geçiş kolay değildir.

Eğer siz, meslekle alakası olmayan öğretmenlerle devam ederseniz, tümünün ekonomik durumlarını düzeltmezseniz, velilerin düzeyini yükseltecek zamana sahip değilseniz, ilkokul ortaokul-ortaokul lise de fiziki imkansızlıklar nedeniyle olabilir diyorsanız, mesleğe yönelmede hayatın içinde devam edecek gerçek manada güncel eğitim yapamayacaksanız, rakamsal dönemlerin hiçbir kıymeti yoktur…

Sevgi ve saygılarımla…

 
Toplam blog
: 449
: 609
Kayıt tarihi
: 24.06.08
 
 

Rizede yayınlanan ilk renkli gazete ViraHaberin kurucusuyum 5 sene baş yazarlığını yaptım. İLESAM..