Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '11

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitime Bilişim desteği

Eğitime Bilişim desteği
 

Bin dokuz yüzlü yıllar endüstriyel yıllar olarak adlandırılır, gökdelenler, çarklar, makineler endüstriyel modern toplumun göstergeleri olarak tanımlanırdı. 

Ellilere gelindiğinde her şey yüzyılın başında hayal bile edilemeyecek derecede değişmiş, endüstri toplumu olarak tariflenen modern zamanlar tamamlanmış, ve artık günümüzü de kapsayan postendüstriyel toplumun postmodern zamanları başlamıştı. 

Başta geç kapitalizm olmak üzere ellilerden günümüze uzanan döneme postendüstriyel, postfordist gibi üretim biçimi temlinde isimler verilip, yine bu dönemin kültürel özelliklerini ifade etmek için postmodernizm kavramı yaygın olarak kullanılırken, seksenlerin sonunda doksanların başında bilgi toplumu da çeşitli söylemler içinde yer almaya başladı. 

O günlerde ülkemiz standartları temelinde henüz çok tartışmalı bir kavram olmasına rağmen bilgi toplumu dayatmasındaki bu denli ısrarcılığın kaynağı bir önceki toplumun temel dinamikleri olan üretim-pazar ve emek-sermaye paradigmalarının yerini enformasyon ve bilgi paradigmalarının alması gerçeğinde dayanmaktadır. 

Endüstriyel toplumlarda gelişmişlik düzeylerinin göstergesi olan devasa fabrikalar, dişliler ve makinelerin yerini bilgi toplumlarında; üretilen bilgi ve teknoloji almıştır. 

Bilgi ve bilginin üretimi, iletişimi ve işlenmesi anlamındaki bilişim sistemleri bilgi çağının simgesi haline gelmiştir. 

Bilgi çağının simgesi olan bilişim sistemleri kendi teknolojisini geliştirmiştir. 

Hayatın her alanına süratle giren bu teknoloji baş döndürücü bir hızla yayılmaktadır. 

Toplumların gelişmesi ve kalkınmasında birinci derecede rol oynayan eğitim hizmetlerinin bu teknolojiden yararlanması kaçınılmaz hale gelmiştir. 

Yukarıda da dediğimiz gibi bilgisayar teknolojileri insan hayatına girmekle kalmayıp hayatı bire bir etkilemektedir. 

Bir anlamda bu teknolojiden bağımsız yaşamak imkansız hale gelmiştir. 

Bu teknoloji sayesinde yüzyılların birikimi olan alışkanlıklar köklü değişikliklere uğramaktadır. 

Şu günlerde bilim adamları bilgisayarın eğitim alanındaki etkilerini tartışmaktadır. 

Bilgisayarların ağ ortamına taşınması, çoklu ortam, 3G, HD taşınabilir teknoloji, ve daha iyi yazılımlar bir araya geldikçe eğitim kurumları öğrenmeyi iyileştirmenin, bilgiye ulaşma ve araştırmada eğitim yatırımlarından tasarruf etmenin yeni yollarını keşfediyorlar

Eğitimde bilgi teknolojinse önem veren ülkeler bilgi ekonomisinin yoğun etkisi altında olan ülkelerdir. Bilgi ekonomisi anlamında henüz dünyada söz sahibi bir ülke konumunu gelemese de ülkemizde de eğitim teknolojisinin kullanımı açısından sevindirici gelişmeler yaşanmaktadır. 

Bilgi ekonomisinde bilgi güç demektir. 

Geleneksel eğitimin yavaş ve masraflı yönlerinden kurtulmanın yolu hızla yeni teknolojilerin eğitime uyarlanmasından geçmektedir. 

Bilgisayar teknolojilerinin öğretim ortamının ayrılmaz bir parçası olmasıyla birlikte, bu teknolojiler eğitimde verimliliğin artırmanın yanında daha iyi bir eğitim kuşağının ortaya çıkmasına ve nitelik açısından öğrenmenin yapısında da hızlı bir değişimin sağlanmasına neden olmuştur. 

Ne var ki bu değişim geleneksel yöntemlere yetişmiş ve bu yöntemleri elân uygulamakta olan öğretmenlerin üzerinde bir baskı ve korkuyu da beraberinde getirmiştir. 

Nedir bu korku? 

Bu korkuya , öğretmenlerin uyum korkusu diyebiliriz.… 

Eski sistemden yeni sisteme dönüşte değişen rollerine uyum sağlayamama korkusu… 

Yılların alışkanlığı olan sınıf içi eğitimde her şeyi bilen öğretmen, bilgiyi istediği şekilde özgürce edinebilen öğrenciye teknik direktör konumuna geçtiğinde yeni konumunda tutunabilme korkusu… 

Bu korkuyu yenmenin çok basit bir yolu vardır. 

O da öğretmenlerin bu yeni teknolojiye karşı peşin hükümlü olumsuz tutumlarından bir an önce vaz geçerek ezberci zihinlerin yerine tasarımcı düşünceyi kışkırtarak girişimciliği geliştirip merakı bileyen bu teknolojiyi tanıması ve kullanmaya başlamasıdır

Umuyorim ki tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bizim öğretmenlerimiz de, okullarımızda bilişim teknolojilerinin nimetlerinden olabildiğince faydalanır. 

Çünkü her zamankinden daha fazla bilgiye ihtiyacımız var. 

En çok bilgiye, bilimin bilgisine, birbirimizin bilgisine ihtiyacımız var. 

Sanayi toplumu olamadık. 

Başımıza bombalar yağdı. 

Endüstriyel toplum olamadık. 

Başımıza darbeler yağdı. 

Bari bilgi toplumu olalım da, başımıza yeni belalar gelmesin… 

 
Toplam blog
: 79
: 717
Kayıt tarihi
: 30.12.07
 
 

1963 K. maraş doğumluyum. Bir kamu üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışıyorum. Muayyen zama..