Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '14

 
Kategori
Eğitim
 

Eğitimi yeniden yapılandırmada yapılması gerekenler

Eğitimi yeniden yapılandırmada yapılması gerekenler
 

Milli Eğitim Bakanlığı eğitimi yeniden yapılandırmaya çalışıyor. Eğitimin yeniden yapılandırılması tartışılmaz bir gereklilik olmakla birlikte bunun nasıl yapılacağı üzerinde düşünmek, önce buna karar vermek çok daha öncelikli bir gereklilik gibi görünüyor. Zira topluma hizmet amacıyla oluşturulmuş yapısal kurumlar, örgütler sonuçta araçlık niteliği taşımaktadır. Geliştirilen araçlar yardımıyla toplumun ihtiyaçları karşılanmaktadır. Eğitim sistemi de toplumun eğitim ihtiyacının karşılanmasında, istenen niteliklere sahip insan yetiştirilmesinde en başta gelen araçlardandır.

Eğitim sistemi toplumun insan gücü ihtiyacının karşılanmasında önemli görevler icra ederken çok farklı süreçleri içinde barındırmaktadır. Eğitim sisteminin içinde var olan süreçlerin tümü eğitim sisteminin etkililiğini sağlamada önemli birer unsurdur. Eğitim sistemi içinde yapılandırma çalışmaları yapılırken tüm bu süreçlerin dikkate alınması gerekmektedir. Yapılandırma yaparken hangi süreçlere nasıl müdahale edileceğinin iyi bilinmesi gerekir. Eğitim sisteminin içerdiği süreçleri, bu süreçlerin özelliklerini, sistem içindeki etkisini, sistem içindeki yerini bilmeksizin eğitim sisteminde yeniden yapılandırmaya gitmek istendik sonuçların alınmasını engelleyeceği gibi karmaşanın daha da büyümesine neden olabilir.

Eğitim sistemi merkez ve taşra teşkilatı olarak ülke çapındaki dağılımı itibariyle kurumsal olarak yapılanırken örgün ve yaygın eğitim türleri itibariyle hitap ettiği yaş gruplarına göre de yapılandırılmaktadır. Eğitimin içinde yer alan farklı türdeki personel nitelikleri, bu personelin yetişme süreçleri, yetişme şekilleri, bu personelin sistem içinde istihdam şekilleri gibi özellikler yine sistemin yapılandırılmasında etkili olmaktadır. Eğitim faaliyetinin planlı, programlı olma özelliği, hazırlanan programların sınıf ortamlarında uygulanma şekilleri yapılandırılması düşünülen eğitim sisteminin içinde yer alan diğer önemli süreçler arasında sayılabilir. Eğitimde yapılandırma faaliyetinin tüm bu çeşitliliği dikkate alması gerekmektedir.

Ülkemiz eğitim yönetimini elinde bulunduran üst irade bu çeşitliliği dikkate alarak bir yapılandırmaya girecekse öncelikle sistem içinde yer alan farklı bakış açıları, algı, anlayış ve düşünce stillerini bir araya getirmeyi başarabilmesi gerekiyor. Eğitim faaliyetinin yapıldığı, yönetildiği, dizayn edildiği tüm kurumsal yapılar içinde bu farklılık, çeşitlilik söz konusudur. Eğitim sistemi içinde bu çeşitliliği istenen yöne kanalize edebilme sorumluluğu sistem içinde yönetme sorumluluğunu üzerine alan birimlerdedir. Farklılıkları barışçı, adaletli ve hoşgörü anlayışı içinde bir araya getirebilen bir yönetim, sistem içinde var olan bu çeşitliliği çok olumlu bir şekilde kullanabilir.

Eğitimde yapılandırma çalışmalarına bu yönüyle öncelikle yönetim birimlerinden başlamak önemli bir adım olacaktır. Yönetim birimlerinin yetkin kişilerden oluşturulması, bu kişilerin görevlerini yaparken kullanabilecekleri açık, şeffaf, adil, uygulanabilir kurallar belirlenmesi, kuralları uygularken belirli bir oranda özerklik verilmesi, yüklenilen sorumlulukla orantılı bir yetki verilmesi, yönetim birimlerini işletecek kişilere ekibini kurma imkanı sunulması yapılandırma çalışmalarında önemli bir başlangıç olacaktır.  

Sistemin yapılandırılması sürecinde yönetimde atılacak bu adımların ardından veya bu adımlarla eşzamanlı olarak denetim sistemi içinde de benzer bir yapılandırmaya gidilmesi gerekir. Yönetim, sistemlerin etkin bir şekilde işletilmesinde önemli bir örgütsel unsur işlevi görürken denetim de yönetimin etkinliği için vazgeçilmez bir unsurdur. Yönetim ve denetim sistemi üzerinde etkin bir yapılandırmaya gidilmeksizin eğitim sisteminde yapılandırma çalışmalarına girişmek boşa zaman kaybı olmaktan öte bir anlam ifade etmeyecektir.

Eğitim sistemi içinde yönetim ve denetim sistemleri kadar önemli bir diğer unsur eğitimin en can alıcı parçası olan öğretmendir. Öğretmen, eğitim süreci içinde öğrenciye etki eden en can alıcı öğesidir. Öğretmen sınıf içinde yapacağı çalışmalar, etkinlikler ve yönlendirmelerle öğrenci nitelikleri üzerinde baş etkendir. Öğretmen kavramı eğitimin ilk basamağından son basamağına kadar her aşamada var olmak zorundadır. Eğitim sistemi içinde ortaya konulan teknolojik yatırımlar öğretmenin önemini azaltmak çok artırmaktadır. Ancak eğitim sistemi içinde öğretmenin üzerine düşen görev ve sorumlulukların ağırlığı her düzey için aynı oranda değildir. Bu nedenle öğretmen öğesine hangi eğitim kademesinde ne derecede ve nasıl yaklaşılacağının buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Öğretmenin eğitim sistemi içindeki işlevinin farkına varmaksızın öğretmene yönelik gelişigüzel değerlendirmeler yapılması, düzenlemeler getirilmesi sistemin dengesini bozacaktır. Dengesi bozulan bir sistemde ise etkin bir çalışmanın yapılabilmesi mümkün değildir. Öğretmenin eğitim sistemi içinde yer alan kademeler düzeyindeki etkisini, görev ve sorumluluğunu, önemini doğru bir şekilde ortaya konulması öğretmene yaklaşımın şeklini de belirleyecektir. Her kademedeki her öğretmene aynı şekilde yaklaşmak, eğitim sisteminden beklenecek görevlerin, gerektiği gibi yerine getirilmesini engelleyecektir.

Eğitimin yapılandırılması sürecinde fiziksel alt yapının iyileştirilmesi ile ilgili yapılanlar, yapılacaklar eğitim faaliyetinde önemli olmakla birlikte yönetim, denetim ve öğretmen unsuruna yönelik yapılması gerekenlerle kıyaslanınca ikinci planda kalmaktadır. Eğitim faaliyeti nitelik itibariyle insan-insan etkileşimine dayanmaktadır. İnsan-insan etkileşiminde araç-gereç veya fiziksel alt yapıdan çok sosyal, psikolojik süreçler çok daha önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle yapılandırma sürecinde fiziksel alt yapının veya araç gereç ihtiyaçlarının ön planda tutulması, bu ihtiyaçlara yönelik yapılan yatırımları sistemin yapılandırılmasında can alıcı konuma yerleştirmek yanıltıcı bir yaklaşımdır.

Eğitimde yapılandırma çalışmaları eğitimin öznesi durumundaki öğrenciye etki etmeyi amaçlamalıdır. Eğitimin öznesi olan öğrenciye etki etmek ise eğitimi iç ve dış öğeleriyle etkilemekte olan tüm öğelerin işe koşulması ile mümkün olabilir. Öğrenci, okula çevresinden yalıtılmış bir biçimde gelmemektedir. Öğrencinin içinden geldiği çevrenin, ailenin de dikkate alınması eğitimde yapılandırma sürecinde dikkate alınması gerekmektedir. Öğrencinin içinden geldiği çevre ise tüm toplumsal yapıyı ön plana çıkarmaktadır. Toplumsal yapının tamamı ülke çapındaki ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel gelişim düzeyiyle doğrudan doğruya ilgilidir. Bu yönüyle eğitimde yeniden yapılanma aslında toplumun tümünü içine alan bir ekonomik, sosyal, siyasal, kültüler yapılanması ile de ilgilidir. Bu ise sadece eğitimle yönetilebilecek bir süreç değildir.

Eğitimde yeniden yapılanma çalışmaları diye nitelenen çalışmalara bakıldığında yukarıdan beri sıralanan alanlarla doğrudan doğruya ilgili bir yönünün olmadığı söylenebilir. Eğitimin yönetimi, denetimi, öğretmen algısı ve öğrencinin içinden geldiği toplumsal çevreyi dikkate alan bir yapılanma çalışmasından çok günü birlik tartışma konularına yönelik düzenleme çalışmaları çerçevesinde eğitimde yapılanma çalışmalarının yapıldığı görülmektedir. Bu tür bir yapılanma süreci istendik düzeyde bir yapılanma süreci olmaktan uzaktır. Yönetimi elinde tutan bir veya birkaç kişinin kendi anlayışlarına dayalı olarak ortaya konulacak yapılandırma çalışmaları eğitim sisteminin tümüne yönelik istendik sonuçlar vermeyecektir. Eğitimin içinde farklı düzeylerde, farklı görev alanlarında işlev yürüten on binlerce kişi bulunmaktadır. Bu farklılıkları bir araya getirecek bir yapılandırma süreci çok daha sağlam, uygulanabilir, sağlıklı olacaktır. Eğitim faaliyeti ülkemizde yüz elli yılı aşan bir uygulama tecrübesine sahiptir. Bu tecrübeyi görmezden gelmek yerine bu tecrübeden bir şeyler öğrenme zamanı çoktan geldi de geçiyor gibi görünüyor. Gerçek anlamda çağdaş bir toplum olabilmek için tecrübelerimizden ders almayı, farklı anlayışları bir potada eritebilmeyi başarabilmemiz gerekiyor. Bu konuda sistemi yönetme gücünü elinde bulunduranlara büyük iş düşüyor.

Soru, Görüş ve Eleştirileriniz için…..

Ali Hikmet DEMİR

ahdemir35@gmail.com

 
Toplam blog
: 147
: 1198
Kayıt tarihi
: 26.09.08
 
 

Öğretmen olarak başladığım meslek hayatıma yönetim ve denetim konusunda aldığım yeni eğitimler sonr..