Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '11

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Eğlence Sanattır

Eğlence Sanattır
 

2010 senesinde Hong Kong uluslararası stand up yarışmasında sahne aldığım geceden bir kare.


Kelime olarak “eğlence” nin anlamına bakacak olursak: İnsanları mutlu eden keyiflendiren duygu veya olayların içimizde yarattığı hislere eğlence diyebiliriz. Ya da en kısa şekilde eğlenceyi: Hoşuma giden herhangi bir şey olarak da açıklayabiliriz. “Eğlendirmek” diyecek olursak ise aklımıza ilk gelen açıklama: İnsanları her hangi bir oyun, olay veya bir şekilde keyiflendirmek hareketi olacaktır. 

Biraz karışık ve sanıyorum farklı bir giriş yapmış olsam da mesleğim olan “Eğlendiren kişi” ya da ingilizce olarak “Entertainer” olmanın sanat ile bağlantılı olduğunu düşünenlerdenim. Bu yüzden de bugün kısaca benim bu sektördeki duruşumu ve kendime hedef olarak aldığım sloganı sizlerle paylaşmak istiyorum. 

Yaptığımız iş ister milyon dolarlık bir film olsun ister sokaklarda basit ama içten gösteriler olsun, sanatın bir parçasını oluşturmaktadırlar. En azından benim düşüncem ve inanışım bu yönde. Bu yüzden de “Eğlence sanattır.” Sloganını seçerek yapmış olduğum işlerin insanlara daha fazla keyif aldırmasını ve yaşamış olduğum topluma değer sağlamasını hedefliyorum. Yani en azından ben yapmış olduğum sahne ve TV gösterilerinde insanları eğlendirme görevimi sanatın içerisine sokarak daha kaliteli bir hale getirmeye çalıştığım için kariyerimde bu sloganı kullanmayı düşünüyorum. Hayatımı ve yazdıklarımı da bu yüzden sık sık internetten paylaşıyorum. Siyasi dahi olsalar eleştirilerimi ya da aynı sektörde beğenmediğim yönleri kimseyi kırmadan ve incitmeden karınca kararınca dile getiriyorum. Çünkü insanlardan ve toplumdan koptuğunuz an zaten sanattan da kopmuş bir duruma geliyorsunuz, ben buna inanıyorum. 

İzleyicilerimi keyiflendirmek için yeni şovlar ve programlar üretirken diğer sektörlerin içerisinde olan olayları da takip ederek eğlence sektörüne aktarmanın vereceği farklı tatlar olduğuna inanıyorum. Bu yüzden de almış olduğum farklı eğitim alt yapılarını eğlence sektöründe bir araya getiriyorum. Bizler yani insanlara mutluluk getirmeyi, onlara hoşça zaman geçirtmeyi kendine iş olarak edinen kişiler eğlenceye sanat gözüyle baktığımız andan itibaren de yapmış olduklarımız daha güzel bir anlam kazanıyor. Hüzünlü olduğumuz anlarda bile insanları eğlendirme görevini yerine getiriyoruz ki bu işe ve elbette ki seyircimize olan saygımızı kaybetmeyelim. 

Zorlu bir yoldan geçtiğimizi her zaman dile getiriyorum ve bu yolun ne kadar zorlu olduğunu da biliyorum. Yeri geliyor sert eleştiriler ve ezici yorumlar alıyoruz. Yeri geliyor baş tacı ediliyoruz. Bazen ise tamamen yok edilebiliyoruz. Bu yüzden ipte oynayan cambaz gibi sürekli dengede durmaya çalışan bir kişinin mücadelesini andırıyor yaşamlarımız. Yaptığımız insanları mutlu etmekten ve bunu yaparken mutlu olmaktan ibaret aslında. Bazen bir programda sunucu olabiliyor bazen de sahnede komedyene dönüşüyoruz. Bir gün bir dizi de sert bir rolde ya da bir başka etkinlikte ciddi bir konuşma ile seyircilerimize hitap ediyoruz. İçeriği ne olursa olsun insanlara kaliteli ve saygılı bir şeyler ortaya koymaya çalıştığımız anda da sanatla kesişiyoruz. 

Günümüzde popüler kültürün etkisiyle ne yazık ki sanattan çok rating peşine düşülse de yine de eğlendiren adamın sanatçı olduğunu unutmaması gerekiyor. Sahnesine ve seyircisine karşı her zaman saygısını koruması fakat aynı zamanda seyircilerin de onu daha iyi anlaması gerekiyor. İki taraf arasında kurulan görünmez bağ sayesinde ilişkiler gelişiyor ve eğlendiren kişi bu sayede işine konsantre olabiliyor. 

Eğlendiren adam olmak beceri ve yeteneklerini keskinleştirmek için sürekli çalışma ve çabayı gerekiyor. Yaptığımız iş topluma karşı duyarlı olmayı ve yaşadığımız çevreye olumlu etki yapmamızı bize tembih ediyor. Eğer popüler kültürde kaybolup, sadece maddi bir kazancın peşinde olarak insanlara zarar verme pahasına da olsa bu işi yapıyorsak o zaman sanatın içerisinden çıkıyor ve sadece para için çalışan bir canavara dönüşüyoruz. Rating için dostumuzu kırıyor biri bizden daha yetenekli diye onun ayağını kaydırıyoruz. Ağzımıza geleni söylüyor ve bizi biz yapan insanlara yukardan bakmaya başlıyoruz. Kendimizi popülarite içerisinde kaybediyor ve ne yazık ki boş bir ruh gibi yaşamaya başlıyoruz. İşte bu olayların başladığı yerde de benim bu sektörde bir bağım kalmamaya başlıyor. Çünkü o zaman bugün söylemiş olduğum “Eğlence sanattır.” Sözü. Sadece boş bir anlam taşıyan iki kelimeye dönüşüyor. Eğlenceyi sanata dönüştürdüğümüz anda ise rengarenk dünyanın kapıları hem bize hem de seyircilerimize sonuna kadar açılıyor. 

Sevgilerimle,  

“Eğlence sanattır.” 

Rıfat Karlova 


www.rifatkarlova.com 

 
Toplam blog
: 180
: 4193
Kayıt tarihi
: 13.11.06
 
 

Kariyerini Uzakdoğu sahne ve televizyonlarında geliştiren  sunucu, şovmen, yazar, oyuncu Uğur Rıf..