Egolar başkalarını ezerek asla yücelmez

İnsanoğlunun egoları sınırsızdır ve hep daha fazlasını ister. Ama asıl bilmemiz gereken; egolar başkalarını ezerek asla yücelmez.

Ne yazık ki günümüzde, özellikle iş dünyasında “mobbing” olarak da adlandırılan bu uygunsuz davranışlar çok yaygındır. Biranda başımıza gelmez dediğimiz olaylarla karşılaşabilir, hatta menfaat uğruna en güvendiklerimizin bile sadakatsizliğine maruz kalabiliriz. Sanırım “Babana bile güvenme” tabiri buradan gelmektedir.

İş hayatında kendini eğlendirmek ve kişisel egolarını tatmin etmek için sizinle alay eden ve uygunsuz yakıştırmalarda bulunan karakterler mutlaka karşınıza çıkacaktır. Kendi yapmaya tenezzül etmediği işleri size yıkmaya çalışan ve kendi karakter eksikliklerini bu tarz ezici tavırlar sergileyerek tamamlayabileceğine inanan birçokları... Bu gibi mobbing yaklaşımlarında iki seçeneğiniz var; Ya “Öğrenecek daha çok şeyim var” diyip susacaksınız.  Ya da işten çıkarılmayı dahi göze alıp, kendinizden ödün vermeyeceksiniz. İkinci yolu seçen ve ben Allah’a havale etmiyorum ve uğraşırım da derseniz. Mobbingi ispat etmek koşuluyla; 4857 sayılı İş Kanunu madde 24 uyarınca “işçinin haklı nedenle fesih” hakkından yararlanarak, tazminatlarınızı alarak istifa edebilirsiniz.

İş dünyası bir anlamda egoların savaştığı bir arenaya benzer… Konu ego olunca da kimi zaman “bu kadar da olmaz” diyeceğiniz türden davranışlara şahit olmak kaçınılmazdır.

İşe her gün geç gelip, tüm gün çay kahve içerek vakit öldürenler. Kendi reklamlarını öyle bir yaparlar ki; sanki 7/24 çalışıyor sanırsınız. Tabi bunun da ayrı bir yetenek olduğunu düşünüp takdir etmek gerekir. Kimileri; üstlerine şirin gözüküp, kendi menfaatleri dışında gelişen her olayda arkalarından hakaret eder.  Kimileri; eski iş yerindeki sırları ulu orta konuşarak deşifre eder. Kimileri de; bayan personellerin özlük dosyalarından numaralarını alır taciz eder.

Daha nicelerini çoğaltmak mümkündür. İş dünyası bazen işlerin disiplinsiz ve sorumsuzca yapılmasına bakmaz, çünkü sonuç odaklıdır. Siz mükemmel olabilirsiniz ama iş dünyası nankördür, bir anda emekleriniz hiçe sayılabilir. Birçoğunuz belki şuan ben de bunları yaşadım diye iç geçiriyordur. Tabi bazı zamanlarda; özellikle de mutlak yapılması gereken işler tek kişi tekelindeyse, o zaman o kişiler ne kadar olumsuz davranış sergilerse sergilesin tercih sebebi olabilmektedirler. “Keşke” diyip birçok olumlama yapmak isterdim. Ama biliyorum ki; egolar olduğu müddetçe gerek iş dünyasında, gerekse yaşamın her alanında bunlara benzer birçok olay yaşanıyor ve yaşanmaya da devam edecektir.

Siz siz olun; kendinizi asla ezdirmeyin, yapılan haksızlıklar karşısında suskun kalmayın. Lakin sakın üslubunuzu ve terbiyenizi bozmayın. Çünkü haklıyken haksız duruma düşmeniz kaçınılmaz olur. İş dünyası birçok rakibin olduğu dişli bir alandır ve bu alanda ayakta kalmak istiyorsanız güçlü olmak zorundasınız. Kendi egoları için üstünüze oynayacak, sizi kullanmaya çalışacak, rakipleriniz, astlarınız ve üstleriniz olacaktır. Bu konudaki kıssadan hissemiz şu ki;

Kendinizi bildiğiniz ve siz olduğunuz sürece asla kaybetmezsiniz.

Kimse için değişmeyin ve kendi değer yargılarınızdan vazgeçmeyin. Siz başınızı yastığa koyduğunuzda vicdanınız rahatsa, zaten kazanmışsınızdır. Başkalarının sizin için düşündükleri, eğer siz; “evet haklılar” demediğiniz sürece önemli değildir. Eğer haklı olduğunuz halde durumu göremeyenler var ise de; bütünü göremeyen insanlar olarak onları geride bırakmanız elbet sizin için en hayırlısı olacaktır.