Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Kasım '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Ehliyeti olmayınca canını verdi

Ehliyeti olmayınca canını verdi
 

Gazetelerimizin manşetlerinde sıradan cinayet haberi görmekten dolayı neredeyse sevinmeye başladım. Cümle biraz garip oldu ama, söylemek istediğim şey, yoldan çıkıp sağa sola yalpalayarak tam uçurumun kenarında takla atacak diye beklenirken yolun ortasında dümdüz tekrar tekerlekleri üstünde duran bir araç görünümünde Türkiye.

Manşetlerde yer alan cinayet haberleri, geçirdiğimiz siyasi terör krizinin durulmaya yüz tuttuğunu göstermesi bakımından ilginç.

Gerçi iki gün üstüste polis yüzünden insanların hayatını kaybetmesi gibi bir başka gariplikle karşı karşıyayız. Yeni bir komplo mu acaba diye düşünmüyor değil insan. Tesadüf de olabilir. İnşaallah da öyledir.

Günün en önemli konusu olarak birkaç gazetenin manşete taşıdığı olay, İzmir’de meydana geliyor. Polisin “dur” ihtarına uymayan bir cipe ateş ediliyor. Ancak uyarı amacı taşıması gereken bu silahtan çıkan kurşun, 20 yaşındaki bir gencin ölümüne sebep oluyor.

Bir gün önce de İstanbul’da polis tekmesiyle ölen bir kişiyi düşününce, insan ister istemez, “ne oluyor?” diye bir soru sorma ihtiyacı hissediyor.

Şu âna kadar edinilen bilgiye göre ölen genç alkollü ve ehliyetsizmiş. Alkollü araba kullanılmasının ne kadar tehlikeli olduğunu gösteren sayısız örnek var ama, gençler nedense bir türlü bu tehlikeyi görmüyorlar ve görmek istemiyorlar.

Akşam gazetesi olayı “Ölüm Takibi” başlığıyla verirken, Güneş gazetesinin iddiası “Bu Kurşun Çok Tartışılır,” Posta gazetesi ise “Hayatını Durdurdular” demeyi tercih etmiş. Yeni Şafak’ta haber “Jeep’li Baran’a ‘Vur’ İhtarı” şeklinde yer alırken, Vatan gazetesi de “Dur İhtarı Böyle mi Olur?” diye sormuş.

Radikal gazetesinde “İki Soruşturmada 11 Gariplik Birden” başlıklı haberde ise, polislerin işlediği iddia edilen cinayetlerde göze batan bazı gariplikler olduğu anlatılıyor.

*****

Star gazetesinde, AB-Türkiye Karma Parlamento eşbaşkanı Lagendjik’in bir uyarısı var: “Dikkat Edin PKK Sizi de Vurur.” Lagendjik'in DTP’li Türk’e yaptığı bu uyarının yanısıra, PKK’ya kendinizi sabote ettirmeyin, yoksa saldırıların kurbanı olursunuz” da dediği bildiriliyor.

Bugün gazetesindeki “Kürt Vekiller Lobi Atağında” başlıklı haberde, Başbakan Erdoğan’ın son günlerde hemen her konuşmasında benim 75 Kürt vekilim var, bölge halkı benimle birlikte sözlerinin nedeninin anlaşıldığı belirtiliyor.

Ak Parti’nin Güneydoğu’da % 50’nin üzerinde oy almasıyla meclise giren Kürt kökenli milletvekilleri, AB ve ABD başta olmak üzere, bütün dünyaya PKK ve DTP’nin tezlerini çürütecek çalışmalar yapacaklar. PKK’nın da, DTP’nin de Kürtlerin temsilcisi olmadığı anlatılacak bu çalışmalar sırasında, Kürtler’in Türkiye’de “azınlıkta” bulunmadığı gerçeği de herkese anlatılacak.

*****

Öte yandan, İsrail ve Filistin liderlerini Ankara’da buluşturan Türkiye, ABD’deki zirve öncesinde de yoğun diplomasi trafiğine sahne oldu. Erdoğan Olmert’le görüşürken, Babacan da Suriye ve Amerikalı meslektaşlarıyla temasa geçti. Suriye’nin son dakikada konferansa katılacağını açıklaması ise umutları artırdı.

Zaman gazetesi haberi “Türkiye’nin Çabası Ortadoğu’da Barış Umutlarını Artırıyor” başlığıyla verdi. Takvim gazetesindeki “Şer Lobisi” başlıklı habere göre, Ermeniler ve Kürtler Hollywood’la propaganda atağına kalkıyormuş. Şer cephesi sözde soykırım başta olmak üzere Türkiye’yi hedef alan filmler yapacakmış.

*****

Diğer gazetelerin manşetleri de şöyle:

Hürriyet gazetesi: “New York’un Âmâ Nihali” Görme özürlü Nihal Erkan, 2005 yılında New York maratonuna katılmak için ABD’ye gitti. Kendi gibi görme özürlü Hakan Durantaş’la evlendi ve orada kaldı.

Bu haliyle çok da orijinal bir anlamı olmayan haberin belki de en ilginç noktası, gençlerin birbiriyle “sesli internet” sayesinde tanışmış olmaları….”

Milliyet Gazetesi: “Clinton’a var, Kral’a Neden Olmasın ki!” Suudi Arabistan Büyükelçisi, protokolüyle tartışma yaratan Kral ziyaretini yorumlarken, Demirel de Bill Clinton’u Esenboğa’da karşılamıştı, dedi.

Sabah gazetesi: “Kocaya Azgın Teke İndirimi” Cinsel ilişki teklifini reddedip yataktan iten eşini tabancayla öldüren kocaya hakim, tahrik indirimi yaptı. Yargıtay da bunu onayladı.

Cumhuriyet gazetesi: “Helal Ekonomi” Dış Ticaret Müsteşarlığı, eczacılık, kozmetik ve sağlık alanındaki ihraç ürünlerine helal sertifikası verme çalışmalarına başladı.

Türkiye gazetesi: “Nüfus Cüzdanı tarihe karışıyor” Vergi, sağlık ve sigorta hizmetleri 2008’den itibaren kimlik yerine geçen Vatandaşlık kartı ile alınacak.

******

Gazetelerin ikinci manşetleri de şöyle…

Yeni Şafak gazetesi “Neden?” manşetiyle, dün Taraf gazetesinden bir haber olarak verdiğimiz, Kompozisyon dalında kazandığı birincilik ödülünü almak üzere çıktığı kürsüden, başı örtülü olduğu için resmi erkân tarafından indirilen 15 yaşındaki öğrenci kızın haberini yeniden gündeme getirmiş.

Milliyet gazetesindeki bir haber de çok dikkat çekici. “800 Ağaç İçin Bir Servet Feda Etti” başlıklı habere göre, herkesin inşaat yapabilmek için ne numaralar çektiği bir dönemde, Mehmet Öztürk, Büyükada’daki ağaçlarını koruyabilmek için, 24 dönümlük arazisini sit alanına çevirtti.

Sabah gazetesinin haberine göre, Yıllardır İsveç’te yaşayan Kürt siyasetçi Kemal Burkay, “Şiddet Aleyhte Oldu, PKK Silahları Bırakmalı” demiş.

Akşam gazetesi: “Hain Füzelere Kobra Çalımı” 12 şehit verilen Dağlıca baskını sonrası bölgeye gönderilen helikopterlere ısı güdümlü füzelerin kilitlendiği ortaya çıktı. Ama pilotların ustalığı alçak planı bozdu.

Radikal gazetesi: “Devlete Eğitim Şart” Mahkeme, babasının SSK maaşını alan emekliyi suçlamak yerine, SSK’nın vatandaşı uyarması gerektiğine karar verdi.

Takvim gazetesi: “Yine Tehdit İddiası” Milli Piyango’da sular durulmuyor. Genel Müdür Balak’ı öldüren müfettiş Ahmet Öztürk’ten sonra başka bir müfettiş de baskı gördüğünü söyledi.

Güneş gazetesi “Barzani Muamması” 21 Kasım’dan bu yana ortalıktan kaybolan Barzani’nin suikaste uğradığı ve halen İsrail’de olduğu iddia ediliyor.

Hürriyet gazetesi: “Bayburt’a Senfoni Sürprizi” Türk Kızılayı yönetiminin Cumhurbaşkanını ziyareti sırasında “Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi” fıkrasını anlatan Ercan Saatçi, Abdullah Gül’ün böyle bir konseri takvime almasını sağladı.

*****

Spor haberlerine gelince, biliyorsunuz 2010 Dünya kupası kuraları çekildi. Türkiye gruptan çıkmayı ümit edebileceği rakiplere eşleşti.

Avrupa Şampiyonası finallerine gidebilmek için İstanbul’da bize zorlu dakikalar yaşatan Bosna Hersek’le Dünya Kupası için yeniden karşılaşacağız. Ayrıca grubumuzda Ermenistan da var. Diğer ülkeler de şöyle: İspanya, Belçika ve Estonya.

Genellikle gazetelerimizin olumlu baktığı gruptaki rakiplerimiz için “Yolumuz açık” şeklinde ifadeler kullanılırken Bugün gazetesi “Dünya Kupası Hayal Değil” şeklinde bir başlık kullandı.

Fanatik gazetesi de “Ya Boğa, Ya Ağa” ikilemiyle İspanya’nın ardından en az ikinci olabileceğimizi ima ediyordu.

Spor basının ana manşetleri, 89. dakikada galibiyet golünü bulan Galatasaray’a ayrıldı.

Fanatik gazetesi “Aslan Gibi Oynadı Aslan Gibi Kazandı” derken, Fotomaç gazetesi “Sevinçten Havalara Uçtu”, Fotospor gazetesi ise “Hamsiye Fitti, Torik Çekti” başlığını kullandı.

Bugünlük de bu kadar. Yarın yeniden birlikte olabilmek umuduyla….

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..