Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '13

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Ejderha'nın dönüşü

Ejderha'nın dönüşü
 

Christopher Colombus, bilmeden tarihin en önemli keşiflerinden birini yapmak üzere 1492 yılında 4 gemi ve 150 denizci ile yola çıkmasından 87 yıl önce Zeng He adındaki Çinli amiral, yedi seferinden ilkini pasifik ve Hint okyanuslarına doğru 317 gemi ve 28.000 denizciyle gerçekleştirmişti. Ve en büyük gemileri Colombus’un amiral gemisinden dört defa daha uzundu. Çin deniz filoları için 1405 yılını izleyen üç yıl içerisinde 1681 gemi daha inşa edildi. Avrupa o yıllarda böyle bir sayıyı hayal bile edemezdi. Bu gemilerle 1453 yılına kadar Hint Okyanusu ve Güney Asya’ya seferler düzenlenerek her seferinde pahalı metaller, bitkiler ve meyveler ülkeye taşındı.

İnsanlık tarihinin en önemli buluşlarından kâğıt, pusula, barut ve matbaanın mucidi, deniz ticaretinde bu kadar ilerleme kaydetmiş büyük bir gücün yok olabileceğine kimse ihtimal vermiyordu.

Ancak 1430’lardan sonra başa geçen imparatorlar içe dönük politikalara öncelik tanıdı ve 1550li yıllarda deniz aşırı seferlere ve ticarete son verdi. Gemi inşa etmek yasaklandı ve mevcut gemiler tahrip edildi. Bu tarihlerden itibaren 1911-12’de imparatorluk kaldırılıp cumhuriyet ilan edilene kadar Çin derin bir sessizliğe gömüldü. Bu süre zarfında Çin, Avrupa kaynaklı siyasi ve ekonomik devrimlerin dışında kalarak gerilemeye başladı. Şöyle ki 1800 yılında Çin tek başına imalat sanayi üretiminin yüzde 33’ünü karşılarken bir yüzyıl sonra payı 6,2 düştü. Aynı zaman zarfında Avrupa payını yüzde 28’den 62’ye, ABD yüzde 0,8’den 23,6’ya çıkardı.Bunların üzerine bir de iç savaşlar eklenince bu kez de kimse Çin’in İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ayağa kalkabileceğini düşünmüyordu. Ancak Mao Zedung önderliğindeki komünistler, iç savaşı kazanarak Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurdular.

Mao’nun 1976 yılında ölümünden sonra, 1978 yılında iktidara gelen Deng Şiaoping’in Çin’i dünyaya açmasıyla da Ejderha uykusundan uyandı.

1.3 milyar nüfuslu bu dev, 30 yıllık istikrarlı ve yüksek büyüme oranlarıyla bugün dünyanın en büyük ihracatçısı konumunda ve ABD’yi geçerek dünyanın en çok ticaret yapan ülkesi olmuş durumda.

Bu noktaya gelene kadar ucuz ve sınırsız gibi görünen işgücü arzından, dünya piyasalarının açıklığından yararlanan Çin’i, bundan sonrası için ise çok daha farklı sorunlar bekliyor.

Artık Emek Eskisi Kadar Ucuz Değil

Emeğin maliyeti her geçen gün yükselmekte ve bu durum Çin’de üretilen malların uluslararası rekabet gücünü azaltıyor. Doğu Asya’daki diğer ülkelerle kıyaslandığında emek artık ucuz değil.

Hayalet Kentler

Çinlilerin bitmek tükenmek bilmeyen gayrimenkul iştahı, sahte bir Paris’e sahip olmalarını bile sağladı. Ama içinde kimsenin yaşamadığı bir Paris. Müteahhitler, Belediyelerin ve finans kurumlarının teşvikleriyle sürekli inşaat yapmak istiyor. Çin halkı da mümkün olduğu kadar çok gayrimenkule sahip olmak. Çünkü gayrimenkul hala en iyi yatırım aracı olarak görülüyor. Bu da fiyatları devamlı şişiriyor. Ancak unuttukları şey; konut için yeterli talep kalmadığında bu yatırımların bir değerinin kalmayacağı. Ama diğer taraftan arazi ve ev fiyatlarının şişmesi, finansmanını toprak satarak sağlayan belediyeler için ise bir avantaj.  Bu durum Hükümetin karar vermesi gereken önemli sorunlarından biri.

Kara Bulutlar

Özellikle üretimin yoğun olduğu şehirlerde şehrin üzerine çöken kirlilik halkın tahammül sınırlarını aştı. Çok sayıda çevre felaketi ve gıda skandalları ekonomik büyümeyi olumsuz etkilemekte. Son yıllarda maskeyle dolaşan insanlar, azalan yabancı turist sayısı sorunun ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor.

Nüfus

Tek çocuk politikası yüzünden nüfus hızla yaşlanıyor. Her ne kadar işgücü arzı sınırsız gibi görünse de şimdilerde ortaya çıkan mavi yakalı çalışan eksikliği ileriki yıllarda yaşlanan toplumda meydana gelen güç kaybıyla birleşecek ve ekonomiyi olumsuz etkileyecek. Diğer yandan yaşlanan nüfus sosyal güvenlik yükü getirecek.

Kimseyi ürkütmeden büyümeye devam

Çin bugüne kadar tahmin edilemeyenleri başardı. Deng Şiaoping’in ‘’Kedinin siyah veya beyaz olması önemli değil, önemli olan fareyi yakalamasıdır’’ diyerek başlattığı ekonomik kalkınma kimseyi fazla ürkütmeden bugüne kadar sürdü. Çin’in ortaya çıkan yeni sorunları da fırsata çevirerek yoluna devam etmesi kimseyi şaşırtmayacaktır. Yaşlanan nüfusla birlikte istihdam baskısının azalacağı bir gerçek. Hükümet de son dönemde azalan büyüme hızına tahammül ederek yapısal reformlar için alan yaratabilir. Diğer yandan artan maliyetler şirketleri teknoloji kullanımına itecektir. Çalışan kesimin gelirlerinin artması da tüketimi arttıracak ve ekonomik yapının dengelenmesine yardımcı olacaktır.

Mevcut hükümet durumun gerçeklerine uyum sağlayabilir ve buna göre hareket ederse Çin bu sorunlardan da daha güçlü çıkarak yoluna devam edecektir.

 

Ersin KOMŞU

ersin.komsu@ekonomistler.org.tr

 
Toplam blog
: 2
: 858
Kayıt tarihi
: 25.10.13
 
 

İstanbul Üniversitesi İktisat Mezunu. Ekonomistler Platformu üyesi, çalışanı. ..