Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '09

 
Kategori
Şiir
 

Ekim günleri-2

Dünden farklı bir günü yaşıyorum bugün…
Yer gök sakin, yağmursa ıslağını bırakıp gitmiş…
Kulağımda beni yaşatan melodim dünden daha da bir yavaş…
İşte bu kadar dünle bugün arasındaki fark…
Ben aynıyım, olduğum yer, gittiğim yön ve dahası…
Bende değişen bir şey yok üstümdeki elbiselerimden başka…
Yüreğim yine paramparça, öylesine dağılmış ki…
Toplayamıyorum artık, daha da kötüsü inancımı da kaybediyorum galiba…
Kurduğum bu imparatorluk, yirmi beş yıllık bu dev devlet tükeniyor…
Kuruluşu, büyümesi, güçlenmesi geride bıraktığı evreleriydi…
Son birkaç aydır bazen farkına varsam da tam olarak kabul edemediğim…
Duraklama dönemine girmişim, kendimden saklamak boşuna…
Ne kadar daha böyle gidecekti ki zaten…
Sırada gerileme dönemi var daha sonrada çöküş dönemi…
Bu dönemleri yaşayacağımı biliyorum….
Bekliyorum ellerim kollarım bağlı…
Okyanusun ortasında, çevresinde derin, buz gibi sudan başka bir nesne olmayan…
Zor anında kullanmak için elinde bulundurduğu imdat fişeklerinin hepsini…
Aynı anda atsa da kimselerin göremeyeceği uzaklıktaki bir gemiyim sanki…
Yapayalnız, kaderine terkedilmiş bir haldeyim…
En zayıf yerinden yaralanmış, su almaya başlamışım…
Yavaş yavaş gömülüyorum beni bekleyen okyanusun içine…
Mürettebatım fazla kalabalık değil…
Annem, babam, kardeşlerim, birkaç dost, birkaç tanıdık var işte…
Ben batarken benle batacak, acımı hissedecek…
Onlarda zaten sarılıp bir filikama kurtulacaklar, peki ya ben…
Yaralı olduğumu bile bile beni bu açık denize çıkaran sen…
Her saniye karadan daha da uzaklaşmam için hızlı götüren sen..
İçinde hiç sızlama yok mu…
Böyle büyük bir gemiyi böylesine çaresiz bırakışının sebebi neydi…
Sırf macera olsun diyemi geçtin dümenime…
Bak sen çoktan bindin bir filikaya terk ettin beni…
Sana kaptanım demiştim, sahibimsin demiştim, senin emrindeydim…
Sağa desen sağa, sola desen sola döndürdüm kendimi…
Ne fırtınadan çekindim, ne gelgitlerden, ne başka bir şeyden…
Her şeye senin için siper etmedim mi kendimi…
Şimdi ne oldu, niye bıraktın beni kendi halime…
Senden başka kurtarabilecek biri var mıydı bu demir yığınını…
O açık yarayı sen kapatıp karaya ulaştırabilirdin hepimizi…
Sense kendini düşünüp her şeyi olduğu gibi bıraktın ve gittin…
Hisset santim santim batışımı görmüyor olsan da…
Batışıma üzülen tüm mürettebatın çektiği acıları da hisset…
Koskocaman bir hayatı, buna bağlı yaşayan onca insanın hayatını karıştırdın…
Onca umutları, onca hayalleri yok ettin…
Bu meşhur şeytan üçgeni denilen nesne sen misin yoksa…
Bir yığın gemiyi yutup, yok eden, hayatları parçalayan sen misin…

 
Toplam blog
: 30
: 451
Kayıt tarihi
: 20.03.09
 
 

Yazmak paylaşmaktır. Paylaşmaksa biz insanların hiç bir zaman değiştiremeyeceği vazgeçilmezimizdi..