- Kategori
- Güncel
Ekmek doğramayan adam insan doğruyor!
Ne hınçtır bu, nasıl bir hayata küsüştür, nedendir bu gözü dönmüşlük, kana saplanmış insanlık!
Bir, iki… Üç… Yetmiyor, en az on beş bıçak darbesi…
Yetmiyor, doğra kollarını kafasını!
Nasıl bir kindir bu, kan da mı tutmaz bu insanları?
Tartışmayı bilmeyen, uzlaşmayı beceremeyen insanların topraksal anlamda cenneti, yaşamsal olarak kör kuyusu Türkiye!
Toplumsal, ekonomik ve siyasi baskılarla ruhları silikleşmiş insanlar diyarı…
İnsani haklarını koruyamamış, hatta belki de hiç bilememiş, sevişmeyi bile günah bellemiş bir toplumun bireyleri, ne doğuda kalabilmiş, ne batıya yönelinmesine izin verilmiş, öyle ortada bir yerlerde, Osmanlı İmparatorluğu’nun, sultanın gölgesinde…
Sevilmediğini, sayılmadığını düşünen, buna inanan insanların toplumu, doğrudur da, ihraç ettiğimiz standart ile yurt içine sunduğumuz ürünün asla aynı değildir kalitesi, biri gerçek kalite kontrolden geçer, diğeri öylesinedir, belge gerekiyorsa eğer…
Sevilmediğini, istenmediğini düşünen çocuk edasıyla kapris yaptıkça yapası, dikkat çekmek uğruna abartıları vardır, kıskançlık kemirip durmaktadır içini, sahip olduğu değerleri değil de, eksikleri görmeye odaklanmıştır artık bir kere gözleri!
“Ah bir arkam olsaydı girmiştim çoktan işe, bak Mehmet’e…”
Kendine acıyan insanların ülkesi Türkiye, aynı zamanda “Canım acımadı ki” edasıyla güç gösterisi yapanların memleketi!
Eleştiriye açık değillerdir belki de bu yüzden, eleştiri zaten bir anlamda küfürdür beyinlerinde algılanan haliyle, vayyy anaya avrada ha? Al sana!...
Neye sahip olduğunu bilemeyenler, başkalarının sahip olduklarına da saygı gösteremezler.
Ahmet sevdi, Ayşe sevmedi!
Ya da sevdi de, tanıdıkça sevmekten vazgeçti… “Ya benimsin ya toprağın!”
Kadınlara da bulaştı bunlar en sonunda. Eskiden tecavüz edene karşı bıçak kullanan kadınlar vardı, “Aferin, namuslu kadınmış” derlerdi bazıları içlerinden, öyle annesini, sevgilisini bıçaklayan kadınlar kızlar pek enderdi, sahi incecik kız bileğindeki nasıl bir kinle dolu güçtür ki, onlarca kez saplasın, yetmedi boğazını falan kessin!
Kesilmiş tavuk etini bölerken birkaç parçaya ağrıyor insanın bileği…
Kendi yaşamlarından vazgeçmişlerin ülkesi, geride bırakacaklarını düşünmeden, geriye kalanları katmadan hesaba, sahi, katmaları gerektiğini biliyorlar mıdır acaba?
Dürtü kontrol eksikliği diye bir hastalık var, onu çağrıştırıyor tüm bu olanlar, genetik olabilir, ama bilader ülkenin çoğu da akraba olamaz ya!
Silah satılırken, kullanma kılavuzu var mıdır yanında, ya da paketinin üzerinde uyarılar, hani sigara paketlerinin üstündekiler gibi? Olması gerekir bence…
Bıçakların poşetlerinin üzerlerine de “Yalnızca ekmek kesmek içindir! İnsan kesmede kullanmak tehlikeli ve yasaktır!” diye yazılmalı!...
Önlem önlemdir en azından!...
Gülgün Karaoğlu
Temmuz,22/08