Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '10

 
Kategori
Güncel
 

Ekmeklerini çöpten çıkaranlar

Ekmeklerini çöpten çıkaranlar
 

Fotoğraf: yasaminkiyisinda. blogspot.com


Maalesef, onların hiçbirisinin bu yazıyı okuma şansı yok…
**
Hani bir deyim vardır: ”Ekmeğini taştan çıkarmak” diye.
Onlar ise ekmeklerini çöpten çıkarıyorlar. Kıyafetleri pislik içinde, elleri kirli, saç-baş dağınık.Yani görüntüleri belki de hiç hoş değil, ama bence en çok saygı duyulması gereken insanlar arasındalar. Neden? Çünkü:
-Birincisi: ”İş bulamadık, iş vermiyorlar, bana uygun iş yok” bahanelerinin arkasına sığınıp yan gelip yatmıyorlar, ya da boş boş gezmiyorlar.
-İkincisi: Memleket ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlıyorlar. Hergün tonlarca atık madde onlar sayesinde yeniden ekonomiye kazandırılıyor.
Üçüncüsü: Belki de en önemlisi kendileriyle beraber onbinlerce, hatta yüzbinlerce insanın karınlarının doymasını sağlıyorlar.
**
Balkona oturup apartmanların önlerindeki konteynerlerin içini karıştıran bu insanları izlediğim çok olmuştur. Tespitlerime göre:
-Belli bir çalışma saatleri var. Sabah onbirden önce ve akşam beşten-altıdan sonra onları çalışırken göremezsiniz. Sanırım kapıcı ya da temizlik görevlilerinin çöpleri atma saatiyle ilgili bir şey bu.
-Her türlü çöpü toplamazlar. Kağıt türü çöpleri toplayanlar ayrıdır, metalleri ayrıdır, cam eşyaları ayrıdır.
-Birbirlerine karşı saygılı davranırlar. Aynı yerde rastlaşırlarsa, biri ötekinin işini bitirmesini sabırla bekler. Sıra ona geldiğinde kendisine uygun olanları çöplerin içinde aramaya başlar.
-Ya tek çalışrlar ya da en fazla iki kişi. İkiden fazlasını birlikte çalışırken görmedim. Bunun nedeni belki de elde edilecek olan gelirin ikiden fazla insana yetmiyecek olmasıdır.
-Zaman zaman apartman kapıcıları veya site güvenlik görevlileri çöpleri dağıttıkları için onlara kızarlar. Genelde bu kızgınlığa tepki vermezler, sessizce oradan ayrılırlar, a ma ortalık sakinleşince tekrar aynı yere gelirler.
-Çoğunlukla çöpleri çıplak elle karıştırırlar, nadiren de olsa eldiven kullananları da var.
-İki tekerlekli kendileri önüne koşulup çektikleri arabamsı bir araçları var. İstanbulda görmedim, ama bazı şehirlerde at arabası ile atıkları toplayanlara da rastladım.
**
Gözlemlerim sırasında ilginç bulduğum olaylar da oldu:
-Bir tanesi işine yarayan atıkları ararken yeni olduğu uzaktan bile fark edilebilen bir elbise buldu ve yerde bir köşeye koydu. İşi bittiğinde elbiseyi alıp gideceğini sanırken tekrar konteynerin içine attığını gördüm.
-Yiyecek bulduğunda orada yiyen ya da alıp götürenler oldu.
-Bir tanesi kağıt türü şeyleri topluyordu. Balkondan evde çok miktarda gazete olduğunu, gelip alabileceğini söyledim; ”Belim ağrır be abey. Ta oraya kadar gelemem” dedi.
-Giyimleri kuşamları onlara benzemeyen (genelde yaşlı) kimi kadın ve erkeklerin de çöpleri karıştırdıklarını ve bazen bir şeyler aldıklarını gördüm. Bunlar etraflarına iyice bakıp hiç kimsenin kendilerini görmediğinden emin olduklarında bu işi yapıyorlardı.
-Yeni taşınan birisi hava karardıktan sonra bir arkadaşıyla birlikte uzun ve ağırca tahtadan bir karyola başlığını konteynerlerin yanına bıraktı. Beş dakika geçti geçmedi; görüntüleri çöp toplayıcılarına benzemeyen orta yaşlarda iki kişi bu karyola başlığını aldılar ve hızla oradan uzaklaştılar.
**
Son söz: Ekmeklerini çöpten çıkaran bu insanlarımızın o öpülesi kirli elleriyle verdikleri yaşam mücadelesini takdirle karşılıyorum ve onları saygı ile selamlıyorum.

 
Toplam blog
: 1081
: 980
Kayıt tarihi
: 30.07.10
 
 

Uzun yıllar çeşitli sitelerde Oruç Yıldırım adı ile yazı yazdım. Dört tane romanım ve çokca da de..