Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '13

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Ekonomi'de şerri uygulamalar. Ekonomide "Fetva" dönemi mi başlıyor?

Ekonomi'de şerri uygulamalar. Ekonomide "Fetva" dönemi mi başlıyor?
 

Ülkemiz uzun zaman önceden yönünü batıdan doğuya çevirip, bazı uygulamaları ardı ardına hayata geçirmeye başladı. Bu uygulamanın bir çok örneklerini hayata geçiren iktidar partisi, sonunda ekonomide de böyle bir uygulamaya doğru adımlar atmaya başladı.

AKP’nin Türkiye’yi şeriata doğru götürmeyi amaçladığını gösteren adımlara bir yenisi daha eklendi. Türkiye’de artık bankacılığın din adamlarından alınacak fetvayla yönetilmesi gündemde. BDDK ve Diyanet bu amaçla ortak çalıştay yapma kararı aldı. CHP, skandal gelişmeyi Meclis gündemine taşıdı.

Hem bankacılık kesiminden gelen talepleri karşılamak hem de vatandaşın ekonomi ve finans alanındaki dini ihtiyaçlarıyla ilgili sorulara cevap vermek bahanesiyle kolları sıvayan Diyanet İşleri Başkanlığı ilk etapta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile bir araya gelecek. BDDK’nın aralık ayının sonunda düzenleyeceği faizsiz finans sektörünün gelişimine yönelik çalıştaya katılacak olan Diyanet İşleri yetkilileri, bankacılık ve finans sektöründeki ürün ve hizmetlerle ilgili fetvalar vermeye başlayacak.

İnanılmaz kararın asıl nedeni ise, AKP Hükümeti döneminde“katılım bankası” adı altında bankaya dönüştürülmelerine karşın halkın ilgi göstermediği, bu yüzden büyümeyen özel finans kurumlarının büyütülebilmesi, yaygınlaştırılması için alındı. 

Bildiğiniz gibi son dönemde böyle bir kurumun isteği üzerine, kredi verme yönetmeliği değiştirilmiş ve hortumun önü açılmıştı.

Yeni Şafak’ın haberine göre; bu amaçla BDDK liderliğinde katılım bankacılığının geliştirilmesi için bir çalışma grubu da oluşturulmuş. Çalışma grubu, “Bu alanda nasıl yol alınır?”, “Katılım bankaları nasıl geliştirilir?”, “Dışsal etkiler nelerdir?”gibi sorularla bir yol haritası oluşturmaya çalışılacakmış. 

Çalışma grubuna, faizsiz bankacılık yapan katılım bankalarından temsilciler de katılıyor. Çalışmalar sonunda bir de çalıştay organize edilmesi düşünülüyormuş. Buraya BDDK uzmanları, akademisyenlerin, Diyanet fetva makamları ve katılım bankacılığı tarafları davet edilecekmiş.

Türkiye’de 1.65 trilyon liralık aktif büyüklüğe ulaşan bankacılık sektöründe katılım bankalarının payı yüzde 5.5 gibi düşük bir seviyede bulunuyor. Daha önce isimleri “faizsiz banka” iken geçtiğimiz yıllarda “katılım bankaları” adını alan sektörün, Türkiye’de yaklaşık 30 yıldır faaliyet göstermesine rağmen bankacılıktaki pazar payını yüzde 5’in üzerine çıkaramamasının nedenleri çalıştayın ana konusu olacak. 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Anayasa’nın“devletin ekonomik düzeninin kısmen de olsa din kurallarına dayandırılamayacağı” hükmüne karşın, Diyanet’in BDDK’nın çalıştayına katılarak görüş bildireceğini ve kamunun dini esaslara dayanan katılım bankaları açacağını belirterek, “Bu durum Anayasaya ne kadar uygun?” diye sordu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, devletin katılım bankası kuracağı yönündeki açıklamaları ve BDDK’nın yapacağı faizsiz finans sektörü çalıştayına Diyanet yetkililerinin katılarak görüş vereceğiyle ilgili haberleri TBMM gündemine taşıdı. Anayasa’nın 24. maddesine göre devletin sosyal, ekonomik, siyasal veya hukuksal temel düzeninin kısmen de olsa din kurallarına dayandırılamayacağını belirten Öztrak şu soruları yöneltti:

“Diyanet yetkililerinin BDDK’nın toplantılarına katılmaları ve bankacılıkla ilgili düzenlemelerin din kurallarına uygunluğuna ilişkin görüş vermesi Anayasa’nın ilgili maddesine uygun mudur? Devletin dini esaslara göre yönetilen finans kuruluşlarını açması Anayasa’ya ne kadar uygundur?

11 yıllık iktidarınız döneminde 46 milyar dolarlık özelleştirme yapılmıştır. Nitekim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 5. İzmir İktisat Kongresi’nde yaptığı konuşmada,"Özelleştirmede rekortmen Türkiye'dir. Özelleştirmeyi en başarılı şekilde yürüten ülke şu anda Türkiye'dir ve bizim iktidarımızdır" diyerek hükümetinizin özelleştirmeden yana olduğunu ifade etmiştir. Hal böyleyken, devleti ekonomiden çekme amacında olduğunu iddia eden hükümetinizin diğer yandan kamu eliyle katılım bankası kurmak istemesinin gerekçesi nedir?

Bu uygulamanın rekabet hukuku çerçevesinde diğer bankalar açısından doğurabileceği mahsurlar olabileceğini düşünüyor musunuz?”

Bu sorulara verilecek cevap herkes gibi bende merak ediyorum.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..