Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '08

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Ekonomi işgal altında

Ekonomi işgal altında
 

Ülkemizde her gece bir milyona yakın insan aç uyuyor. On sekiz milyon insan açlık sınırında ve yeterince beslenemiyor...

2002 yılında cari açık;1.5 milyar dolar. 2006 yılında ise 32 milyar dolara yaklaşmış.

Cari açık;sıcak para, kara para, banka satışları , KİT satışları ve hizmet sektöründeki satışlardan karşılanmakta.1923-2002 yılları arsındaki 79 yılda 57 milyar dolar olan cari işlemler açığı geçtiğimiz beş yılda 112 milyar doları buldu.2002 yılı sonunda 6.5 milyar dolar olan sıcak para , şu an 88 milyar dolar.Çünkü ‘’sıcak para kaçmasın ‘’diye Afrika ülkelerinden bile yüksek faiz ödüyoruz.

Türkiye 2005-2006 yıllarında yoğun olarak , doğrudan yabancı sermaye yatırımı aldı.

Söz konusu yabancı sermaye;bankacılık, haberleşme, sigortacılık, KİT satışları ve diğer hizmet sektörlerine geldi.Bu sektörlerin ;üretime ve istihdama ek hiçbir katkısı yok.

2002 yılında 15.5 milyar dolar olan dış ticaret açığı; 2006 yılında 53 milyar doları buldu.

Türkiye son beş yılda toplam 207 milyar dolara yakın dış ticaret açığı verdi.

İhracatın, ithalatı karşılama oranı;2002 yılında %70 iken , %62 ye düştü.

Sıcak para çekebilmek için uygulanan düşük kur politikası , ekonomiyi;ithalata yöneltti.

Özel sektörün , dışarıya olan borcu;126 milyar dolar.

Türkiye’nin toplam borcu 118 milyar doları aştı.

Geçtiğimiz dönemde Türkiye’nin iç borç toplamı 109 milyar ytl artarak, 150 milyar ytl den, 259 milyar ytl ye ulaştı.

Kişi başına düşen borç miktarı;2002 yılında 3.187 dolar iken , bugün 5.500 dolar.Bu borç miktarı 10.000 dolara geldiğinde, ülkemiz geri dönüşsüz taviz vermek zorunda kalacak.

Şirketlerin;Bankalar ve finans kurumları aracılığıyla ;yurt dışından kullandıkları krediler 2002 yılından sonra %238 büyüdü.

Ailelerin bankalara olan borcu 2002 yılında 4.3 milyar dolar iken , 2006 yılında 24.4 milyar dolar.

Ailelerin borçlanmasında % 467 artış var.Ailelerin borcu , gelirlerinin %25 ine ulaştı.

Tüketici kredileri;2002 yılında 2.3 milyar dolar iken bugün, 45.5 milyar dolar.

Kredi kartı borçları;2002 yılında 4.3 milyar dolar iken bugün, 21.2 milyar dolar.

Ödenemeyen kredi kartı borçları ;2002 yılında 278 milyon ytl iken bugün, 2.637 milyon ytl.

Protestolu senetler;2002 yılında 816 milyon ytl iken bugün, 3.750 milyon ytl.

Her yüz çekten kırk tanesi karşılıksız.Bu ora % 40 arttı.

Bankacılık sektöründe yabancı payı %42 ile dünya rekoru kırdı.Sigortacılık sektöründe yabancı payı % 40 ı geçti.

Halk Bankası , kritik eşik.Yabancılara satıldığı taktirde bu oran % 50 yi bulacak .Ziraat Bankası ise final....

Arjantin;özelleştirmeler ve krizler sonrasında , bankalardaki yabancı payını %50.5 lara yükseltti.2001 yılındaki ekonomik krizde, HSBS-CİTİBANK-SANTARE gibi yabancı sermayeli bankalar kapılarına kilit vurdu ve müşterilerine para ödemedi.

Krizlerde, uluslar arası zincirlerden , kaynak temin edebileceğini sanarak, parasını bu zincir bankalara yatıran mudiler paralarını alamadı.

Borsada işlem gören hisse senetlerinin % 70 ‘i yabancıların elinde.

Toplam ihracatın % 42.5 ‘ini yabancı sermayeli şirketler yapıyor.

Türkiye ‘de ilk beş yüz büyük sanayi kurumunun toplam satışının, %42.5 ‘unu yabancı sermayeli şirketler yapıyor.

Türkiye’de 2006 yılında yabancıların Devlet Tahvili, Hazine Bonosu ve Borsa karlarının vergisi %15 den yüzde ‘’O’’ a düşürüldü.

Vahşi rant düzeni, doların düşük tutulmasını özellikle istiyor.

Bu bir taraftan ülkemize , ithalatı teşvik ederken, bir yandan da sıcak parayı ülkemize davet ediyor.

Artan cari işlemler açığının kapatılması için , gereken sıcak paranın ülkemize gelmesi kolaylaşıyor.

Ülkemizin Merkez Bankası ve diğer bankalarımız, döviz rezervlerinin yüz on iki milyar dolarlık bölümünü %4 gibi komik bir oran ile yurt dışındaki bankalarda tutmak zorunda bırakılıyor.

Sayın Turan Çömez’in yazısından alıntı yaptığım bu yazımda görüldüğü üzere Ülkemizdeki vahim tablo ne yazık ki bu.

Ülkemiz ekonomik olarak tükenmiş bir durumda...

Halkın oyunu alarak gelmiş müslüman bir iktidar ;bizleri ‘’Türban ‘’ile oyalıyor.

Türban üzerinden din siyaseti yaparken , diğer taraftan ülkeyi yabancılara, yahudilere, hıristiyanlara ikram ediyor..

Lozan Antlaşmasına aykırı ‘’Vakıflar yasası’’nı çıkarıyor.

Fazla söze ne hacet...Görünen köy kılavuz istemiyor...

 
Toplam blog
: 147
: 1030
Kayıt tarihi
: 01.07.07
 
 

14/02/1973 İstanbul doğumluyum.İstanbul Üniversitesi Turizm İşletme mezunuyum.İngiltere ye gittiğim ..