Ekonomi nedir?

Çok basit bir soru; EKONOMİ NEDİR? Neden bu basit başlığı yazma gereği duydum? çünkü herkesin ekonomisi kendine haline gelmişte onun için, nasıl mı? Bireyin ekonomisi, aile ekonomisi, şirketin ekonomisi, belediyenin ekonomisi ve devletin ekonomisi haline gelmiş.

Oysa; bireyin kazancı, aile yaşam düzeyi, şirketin bilançosu, belediyenin gelir gider dengesi, makro bütçe ve bunların tamamının konsültasyonundan bir devletin ekonomisi oluşmaktadır.

Latincede ev idaresi anlamında olan sonra evrenselleşen Ekonomi kavramını = kamunun borç dönüşümü olarak sınırlayacak kadar deforme etmeyede üstümüze yoktur.

Ekonomi iyidir demekle; devlet borcunu dönüştürebiliryor demek eş anlama gelmiş durumda.

OYSA, yoksulluk, işsizlik, adam başına düşen milli gelir, gelir dağılımı, kamu yükünün GSMH oranı, yaşadığımız belediyenin bütçesi, Makro Bütçenin yapısı, özel ve kamu borcunun dönüşümü ve şu an hatırlayamadığım diğer kavramlarla ifade edilen rakamların tamamının analizinden oluşan "Ulusal Ekonomi" toplam yorumunu yapmak iktidarın işine gelmediği gibi; ne medyanın, ne akademinin, nede muhalefetin aklına gelmemektir. Parça pörçük bilgilerle kamu oyu oyalanmaktadır. Böyle komple bir analizi yapmanın ticari değeri olmadığı için kimse zaman ayırmamaktadır.

Yoksulun, işsizin, sosyal güvenliksizin, sosyal güvenlik açığının, gelir bölüşümündeki dengesizliğin, kamunun toplam ekonomideki yükünün % 40 a çıkmasının, belediye bütçesinin ne kadar fayda ürettiğinin, makro bütçenin nasıl denkleştirildiğinin, nihayetinde toplumsal borcun dağılımının ve nasıl dönüştüğünün toplamının yorumu yapılmadan TOPLAM EKONOMİYE ilişkin yorum yapmak ya ekonomi bilmemektir, ya da toplumu oyalamaktır. Aslında bunu yapması gereken muhalefettir ama dün iktidardık yarın öbür günde iktidara gelirsek bize de sorulmasın diye onlarda görmedim duynadıma yatmakta bir beis görmüyorlar.

Bana sorasanız; yoksulu, işsizi, sosyal güvenliksizi, sosyal güvenlik açığı, gelir bölüşümündeki aşırı dengesizliğin, kamunun Toplam GSMH ya oranının yüksek, belediyelerin bütçelerine göre ne fayda ürettiğinin takip edilmediği, bütçenin açıklarla denkleştirildiği bir ülkede KAMU FİNANSMANININ dönüştürülmesini ekonomi İyidir diye yorumlamak hiçte hoş ve doğru değildir. AMA bu sorunun bir hükumet sorunu olmadığını, devlet yönetim mantığı sorunu olduğunu atlamamak gerekir.

İktidarıyla muhalefetiyle uzlaşılan rasyonel bir ekonomi politikası oluşturulmadıkça tüm hükümetler popülist politikalar üretmeye uygulamaya devam edeceklerdir, bu doğrultuda TBMM de mutabakat sağlanacak rasyonel bir ekonomi politikasının oluşturulması dileğinden öteye bir şeye gücümüzün yetmemesinin hüznüyle yazımı bitiriyorum.

Türkieyde işsizlik resmi ifadeyle % 15 civarında, Romanyada zirveye çıkmış haliyle % 7 ulaştığı yazılıyor, hangisinin ekonmisi iyi?

Kadri KANPAK