Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Ekonomi Serbest Bölgesi

Ekonomi Serbest Bölgesi
 

Kavranması gereken yeni bir kavram: EKONOMİ SERBEST BÖLGESİ! Serbestlik ve bölge; nereye kadar.


Şu sıralar kamuda, bazı bürokratlar, “serbest bölge” (SB) kavramını değiştirmek üzerine çalışıyorlar. SB’ler, ticaretin, üretimin ve sanayileşmenin yoğun bölgelerinde özel mevzuatlar ile yönetilen, bazı açılardan ‘yurt dışı’ sayılan üretim, lojistik, ticaret ve benzeri iş alanlarının istihdam edildiği özerk alanlar. (AR/GE amaçlı, TÜBİTAK Teknoloji Serbest Bölgesini de unutmamak gerekir.)

SB olarak belirlenen alanlarda yapılan işler, özel vergi muafiyetlerine ve avantajlara tabi. Bu avantajlar ile hemen yanı-başındaki serbest olmayan (normal) bölgelere göre bir haksız rekabet ve eşitsizlik gibi görünse de bu bölgelere yerleşen işletmelerin avantajlı durumlarını kullanarak çevrelerine de iş ve aş sağlayacağı savından yola çıkılarak bu haksız avantaj hoş görülebilir.

BURAYA KADAR HER ŞEY NORMAL: (Normal değil de serbest!) 

Yakın bir geçmişi olmasına rağmen ‘serbest bölge’ sisteminin yeterince serbest olmadığını düşünen bazı siyasetçiler, siyasetin serbest fikirleme (Bu sözü ben uydurdum. Hiç bilgi kullanmadan fikir üretme anlamında) rahatlığı ile SB’leri masaya yatırmışlar. Sanki serbest bölgelerde sağlık yada eğitim merkezi varmış gibi hedef küçültüp Ekonomi Serbest Bölgesi (ESB) adında yeni bir kavramın imalatına girişmişler…

SB’LER, ESB OLUNCA NE OLACAK? 

“Yurt dışından gelen firmaların bir yerde ikamet edebileceği (rezidans), bir yerde ofis olarak kullanacağı, diğer taraftan, lojistik, ticaret gibi merkezleri harekete geçirecek önemli bir yapı oluşacak.[*]”

“Havaalanının da bu konsepte dahil olduğu, demir yolu ve kara yolunun bağlantılı olduğu alanlar şeklinde düşünülüyor.[*]”

“Bunlar sadece bir ilde değil. Birbirini çevrelemiş birkaç ilde bunları bir araya getirerek yapma düşüncesi var.[*]”

Ekonomi Bakanı, Türkiye’nin seçilmiş, belirli alanlarında ESB enflasyonu yaratmadan, işi dejenere etmeden, fayda sağlanacak bir yapı oluşturulacağını söylüyor. (Yıldız ile “*” işaretli ifadeler, Ekonomi Bakanının konuşmasından.)

ELİMİZDEKİ VERİLERDEN YOLA ÇIKARAK, BİZ DE ‘FİKİRLEME’ ÇALIŞMASI YAPALIM: 

Mesela, Antalya’da bir ESB kurulabilir. Bu ESB sırf turizme hizmet(!) eder. Asırlardır Güneye inme hırsı ile yetiştirilmiş, beyin loplarına (yada bilinçaltına) bu güdü kazınmış, Sovyet Döneminin eski KGB ajanlarından, milyar dolar servete sahip çok yatırımcı var. (Hepsi memur emeklisi!) Yememiş(!), içmemiş(!) bütün maaşlarını biriktirmiş Ruslardan birkaç tane ‘iş adamı’ yatırım yapar. Büyük, çok büyük oteller kurar. Bu oteller sayesinde gelen turistler, yöre esnafı ve şehir halkı ile muhatap edilmeden, rahat bir şekilde, turizmlerini yapıp giderler.

Mesela, demokrasinin en ileri örneklerinin verildiği Arap Yarımadasında kurulu, irili ufaklı onlarca Amerikan Şeyhliğinden birinin değerli şeyhi, çalışıp tırmalayarak kazandığı milyar dolarcıkları harcamak için ülkemize gelir.

Anadolu’nun bir yerinde, şifalı su yada kaplıca bölgesini de bu şeyhe tahsis ederiz. Çevresini duvarlarla çevirip içine de otel yada motel görünümlü bir Babil Sarayı diker! Koskoca ‘Saray’ boş mu duracak! Doğru manken yarışmalarına koşan şeyh, birkaç tanede tombulundan cariye satın aldı mı, iş tamam! Alın size: “Keyf-ûl Kebap Ekonomik Serbest Bölgesi” !!!

Ya da, ülkenin başka bir cennetini seçeriz. Birkaç bin hektarcık bir araziyi tahsis ederiz. Yabancı şirketler gelir, dükkan açarlar. Evlerini de o ESB’nin içerisine kurarlar. E, çoluktu çocuktu, doğumdu, ölümdü derken; okul, hastane, mezarlık da eklenir… Bir de bakmışsınız önce köy, sonra belde ve sonunda şehir haline gelmiş… Zaten özerklik ve muafiyet ilk günden –yasayla– verilmişti. Bana da, bir pelerin alıp, bu şehirde, BATMAN olmak (mı) kalıyor! :)))

BUNUN ADI: KOLONİ DİR! 

Biz bu örnekleri çok gördük de, bu planları yapan “stratejistlerin”(!) New Amsterdam’daki Manhattan, Çin’deki Hong Kong yada Singapur ve Dubai ESB’lerini incelemesinde yarar var. (Öyle bir kaptırırız ki, Çin gibi; sonradan kurtarma şansımız da olmaz!) İşin işine: yerleşim, yani ‘yaşam alanı’ girince ‘mevzu’ öyle bir değişiyor ki! Teferruatları sormayın gitsin!

Amma, siz yine de sorun, sorun… Sonra sorun çıkaracak bir durum üretmemek için şimdi sorun!

* * * 

Kendimi Güney Asya’nın yakın tarihini okurken uyuya kalıp, zaman yolculuğuna çıkan adamın kitaptaki karakterlere büründüğü bir film senaryosunun içinde gibi hissetim.

İmdat! 

Lanet olası filmin sonu gelmeden uyanmak istiyorum!…

Murat SEVGİ 

"Ekonomi Serbest Bölgesi"
http://www.google.com.tr/#hl=tr&source=hp&q=%22ekonomi+serbest+b%C3%B6lgesi%22 

 
Toplam blog
: 370
: 1092
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

1969 doğumlu. Tasarımcı, endüstriyel otomasyon sistemleri için yazılım geliştiriyor. Yüksek öğren..