Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '12

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Ekonomide, gaz fren tartışılırken, Başbakan ve Bakanlar Doğalgaz'a yapılan zammı savundular...

Ekonomide, gaz fren tartışılırken, Başbakan ve Bakanlar Doğalgaz'a yapılan zammı savundular...
 

Biliyorsunuz bu günlerdeki tartışma konumuz, ekonomide gaza mı basacağız, yoksa frene mi?

Kimi gaza diyor, kimi frene…

Gerçek ekonomistler ise ekonominin iyi gitmediğini, örtülü ödenek ve benzeri harcamaların çığırından çıktığını, Suriyeli mültecilerin ise tuzu biberi olduğunu söylüyor.

Biliyorsunuz bütçe açığı ile yapılan tartışmalarda Maliye Bakanı suçu diğer bakanların üzerine atmış ve arkadaşlarını frenlemeye çalıştığını başaramadığını anlatmıştı. Ancak bakan arkadaşlarını frenleyemeyen Maliye Bakanı, ekonomide gaza basılmasını istiyor.

Ekonominin en tepesindeki Başbakan yardımcısı Ali Babacan ise ekonomide frene basılmasından söz ediyor. Ekonomiden bahsederken bu iki sözcüğün ne kadar çiğ kaldığını, izleyen ve biraz ekonomi bilgisi olanlar çok rahatlıkla görüyor.

Fren isteyene sormak lazım; ekonomi yılın ikinci çeyreğinde ne kadar büyüdü?

Resmi verilere göre yüzde 2.4 büyümüşüz. Bu büyümenin yılın üç ve dördüncü çeyreğinde daha da küçüleceği, yıl sonunda ortalama yüzde 1.8 civarında bir büyümenin olacağını işin uzmanları söylüyor.

Oysa bütçe kanununda büyüme hızımız yıllık yüzde 4 olarak ön görülmüştü!

Böyle bir ekonomide fren olur mu?

Zaten frene basılalı çok olmuş.

Bu kadarcık bir büyüme, her aileden üç çocuk istenildiği bir dönemde ülkenin büyümesi için yeter mi?

Ekonomiden sorumlu bakanlar böyle konuşurken, asıl konuşması gereken yine ekonomi bakanlarımızdan Mehmet Zafer Çağlayan, IMF’ye harçlık vermekten bahsediyor.

İşte size üç bakanlar kurulu üyesi bakanın görüşleri. Bunların hangisine itibar edeceğiz?

Gelelim son dönemde yapılan zamlara:

Bütçe açığını kapatmak için zam üzerine zam yapan, ekonomik mucizenin patronları, birbiri ardına açıklamalar yaparak, vatandaşın kafasını karıştırmaya devam ediyorlar. Bakanların kimisi zam sözcüğü yerine fiyatlarda düzenlemeyi tercih ederken, yapılan zamları savunmak için ilginç yöntemler geliştirenler de var. İşte onlardan birisi de Enerji Bakanı Taner Yıldız.

Gündemdeki doğalgaz ve içki zammıyla ilgili Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın yorumu: İçene mi yoksa 75 milyona yüklemek mi doğru. Doğalgazda da kim neyi kullanıyorsa bedelini ödesin istiyoruz… Zamları savunmak için  ilginç bir yol çizdi!

Ancak Sayın Bakanın unuttuğu bir şeyler olmalı. Zamlar sigara ve içkiyle, doğalgazla bitmiyor ki!

Örneğin petrol ürünlerine yapılan zamlar, hayatın her alanına anında yansıyor.

Petrol ürünlerine şöyle bir bakacak olursak; dünyanın en pahalı benzinini kullanırken, motorinde dünya ikincisiyiz!

Yakında inşallah onda da dünya birincisi olacağız!

Bakan’ın söylediklerinin ana fikrini açıkladık. Gelin Bakanın ne dediğine tam olarak bir bakalım. Akşam gazetesinden Mehmet Ali Ergün’ün haberine göre, Bakan Taner Yıldız, “Alkollü içeceğe zam yaparak bu yükü yalnızca içenlere mi yüklemek doğru, yoksa içmeyenlerin de olduğu 75 milyon vatandaşımıza da mı bu yükü dağıtalım? Bunun diyalektiği budur. Biz 75 milyonun tamamına dağıtmaktansa kim neyi kullanıyorsa bedelini ödesin diyoruz…” dedi.

Bakan Taner Yıldız, Maliye Bakanı Şimşek’in ‘BOTAŞ çok büyük zarar ediyor’ sözlerine vurgu yaparak ‘BOTAŞ, doğalgazı aldığı fiyattan daha düşük satıyor. Bu da ciddi bir yük oluşturuyor. Türkiye, gazı 27 Avrupa Birliği ülkesinde ikinci veya üçüncü ucuz kullanan ülke. Son dört ay içinde doğalgaz fiyatları yüzde 27 zamlandı. Bu kadarını açıkçası beklemiyorduk. Bunların hepsi bizi zorda bırakıyor’ diye konuşmuş.

Bu arada zamları hararetle savunup, zamları küresel krize bağlayanlar da var. Sayın Başbakan bunlardan birisi. Krizin bizi ‘teğet’ geçtiğini söylerken, böyle etkilerinin olacağından söz ettiğini hatırlattı. Sayın Başbakan Kanal 7’’de katıldığı bir programda, zamları yapmak zorunda olduklarını, yoksa zorda kalacaklarını açıkladı. Bu arada zamların nedeni olarak da küresel krizi işaret etti ve AB ülkelerindeki artışları örnek gösterdi...

Oysa işin rengi hiç de öyle değil. İşte Avrupa’da durum:

Başbakan Erdoğan ve Enerji Bakanı Yıldız, doğalgaza yapılacak zammı makul göstermek için, “Avrupa’da da artıyor” açıklaması gerçeği yansıtmıyor. Zira petrole endeksli olarak yükseldiği söylenen doğalgaz fiyatları AB üyesi 27 ülkede 2009 yılının bile altına inmiş durumda. Bizde ise tam tersi…

Bunun sebebi ise uzmanlara göre, Türkiye’nin doğalgazı tedarik ettiği ülkelerden indirim alamaması…

Doğalgaz zammında ham petrol etkili olsa da dövizdeki artış da iç pazar fiyatlarına önemli bir etken olarak gösteriliyor. Avrupa İstatistik Kurumu Eurostat’ın verilerine göre AB’ye üye 27 ülkede 2009 yılında 0,059 olan doğalgazın ortalama fiyatı 2011 yılında 0,057'ye gerilemiş.

 Doğalgaz fiyatlarındaki düşüş, birçok AB ülkesinde çok daha yüksek oldu.

Mesela batan İrlanda’da 2009 yılında doğalgaz fiyatları 0,064 iken bu rakam 2011 yılında 0,051'e, Almanya’da 0,065'ten 0,059'a, Fransa’da 0,061'den 0,054'e, İtalya’da 0,076'dan 0,069'a gerilemiş.

Görüldüğü gibi yapılan her eylemin bir savunması var. Yapılan zam bile olsa bunun savunması hazır!

Ancak memur ve emeklilere gelince verilecek üç kuruşluk zam için bin dereden su getiriliyor.

 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..