Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '08

 
Kategori
Dünya
 

Ekonomik krizin amacı ne?

Ekonomik krizin amacı ne?
 

Dünyanın her tarafında “kriz terörü” var. Herkes krizle yatıp, krizle kalkıyor. Borsalar düşüyor, dünyanın sayılı şirketleri batıyor, insanlar işlerini kaybediyor, gelir düzeyi azalıyor, yoksullaşma artıyor.

Dün BBC Türkçede dinlediğim bir haber gelinilen son noktayı çok iyi özetliyordu.
<ı>
"İngiltere’de işten çıkarılanların önemli bölümü lojman olarak kullandıkları evlerini de boşaltmak zorunda oldukları için evsiz kalma sorunuyla da karşı karşıyaydılar."

Yine bir başka haber, benim için dünyanın en güvenli ülkelerinden bir tanesi İsveç’ten geldi.

<ı>"Amerika’daki otomobil devlerinin içinde bulundukları ekonomik zorluklar İsveç’in iki otomobil markasını sıkıntıya sokmuş. Onlar da bir anda iflasla burun buruna gelmişler. Üstelik bu iflas da 100.000 kişiyi ilgilendiriyormuş."

İnsan ister istemez zincirleme olarak bu olup bitenin nereye varacağını merak ediyor ve düşünüyor.

Ekonomik krizin bizim bilmediğimiz bir amacı mı var?

Yine bir başka haber okuyalım.

“ABD’de otomotivi kurtarma paketi Senato’dan geçmeyince, Avrupa borsaları güne sert düşüşlerle başladı. Oto hisseleri yüzde 48’e varan düşüşler yaşadı. Beyaz Saray kaynak arıyor.”

Amerika’daki otomotiv krizinin de 1.000.000 kişiyi ilgilendirdiğinin altı ısrarla çiziliyordu.

Milliyet Gazetesi’nin kurtarma paketinin neden geçmediğini özetleyen haberini okuyoruz şimdi:

<ı>“Paket neden geçmedi?

<ı>Otomotivi kurtarma planının reddedilmesindeki en büyük etken, Cumhuriyetçilerin, Birleşik Otomotiv İşçileri Sendikası’nın (UAW) işçiler için ücret indirimini kabul etmemesi oldu. Cumhuriyetçiler, bu işçilerin maaşlarının 2011 yılından önce ABD’deki Japon üreticilerde çalışanların seviyesine çekilmesini istiyorlardı.

<ı>Ancak UAW buna yanaşmadı. Planda da tarih konusunda Demokratlarla anlaşmazlık yaşandı. Cumhuriyetçiler de bunun üzerine plana destek vermedi. UAW yetkilileri, Senato oylaması sonrasında konuya ilişkin açıklama yapmadı.

<ı>Amerikalı üreticiler doğrudan 730 bin kişiyi çalıştırırken, yan sanayi ve diğer kollarıyla 3 milyon kişilik istihdam sağlıyor.”

Son satırda 3 milyonluk bir istihdam olduğunu öğreniyoruz. Ama çok daha önemli bir ayrıntı var. Senato’nun Cumhuriyetçi; yani çoğunlukla da finans ve reel sektörün temsilcileri olan senatörleri işçi ücretlerinde indirim talep etmişler.

Hedef ne?

Ücretlerin Uzakdoğu’daki seviyelere indirilmesinin sağlayacak uygulamaları başlatmak.

Neden?

Çünkü Yakın Batı’nın ücretleri öyle seviyelere ulaştı ki; artık Uzakdoğu ile rekabet tamamen ortadan kalktı. Çok yakın gelecekte de Batılıların ürünleri pazarda bulunma şanslarını yitirecekler.

O zaman ne yapmalı?

Çalışanların ücretlerini rekabetçi düzeye indirmeli…

Nasıl yapmalı?

İnsanların güvenlik duygusunu kaybedecekleri bir ortam yaratarak, hayatta kalmakla asgari geçim arasında bir seçim yapmaya zorlanabilirler.

2001 Krizinin bizdeki uygulaması buydu.

12 Eylül askeri darbesinin de hedefi aynıydı.

Ancak batı demokrasilerinde, liberalizmin işleyişinde darbe düşünülemeyeceği için bunu piyasanın belirlemesi gerekiyor.

12 Eylül öncesine dönmek istemeyeceğimiz için askerin yarattığı “huzur” ortamının gereklerini nasıl kabul ettiysek; kriz ortamının oluşturduğu güvensizliği de yine onun içinde alınan önlem paketleriyle aşabiliriz, dayatması.

Birinde zor var; diğerinde gönüllülük, kendiliğinden kabullenme, razı olmak…


Seçim hakkımızın, demokrasinin, fırsatlar dünyasının olması ne kadar güzel bir şey değil mi?

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..