Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '20

 
Kategori
Güncel
 

Ekonomik Krizler ve Türkiye

Dünya ekonomi tarihinde büyük ekonomik krizler hep olmuş ve birbirini takip etmiştir. Tarihçiler her olay kendi başına benzersizdir derler, oysa bunalımın çoğu zaman kendini tekrarlayan bir trendi vardır. Hyman Minsky bu tekrarlama trendini bir ekonomik kriz modeli ile şöyle açıklıyor. Ona göre krize giden olaylar dış etkenlere bağlı olarak büyüyen bir şokun mikro ekonomik sistemde halkı çeşitli ekonomik nedenlere bağlı spekülatif hareketlere özendirmesi ile başlar.

Ekonomi literatüründe kayıtlara geçmiş en eski uluslar arası kriz 1720’deki Güney Deniz ve Mississippi Şirketler krizidir.

1763 yılında Hollanda, Hamburg, Prusya ve İskandinav Ülkelerinde ekonomik kriz yaşanmıştır.

Amsterdam ve Londra’da, Bina-kamu hizmetlerinin, kanalların ve Doğu Hindistan şirketlerinin hisse senetleri üzerinde yapılan spekülasyonlardan ve bu arada Ayr Bankasının batışından meydana gelen 1772 krizidir.

Kanallar üzerinde yapılan büyük spekülatif oyunlar ve bunların Fransa’dan gelen ara akışı ile büyük çapta desteklenmeleri, çok kötü ürün elde edilmesi, Taşra Bankalarının birbiri ardından batmaları 1793 ekonomik krizini meydana getirmiştir.

1799’da Hamburg’da mal spekülasyonları ve kontinental kuşatmasının yarılması neticesinde mal bolluğunun getirdiği fiyat düşüşleri büyük bir kriz yaşattı.

1810’da daha ziyade İngiltere’yi etkisi altına krizdi.1815-1821, 1836- 1839 yılları arasında İngiltere ve Amerika’da yerel ekonomik krizler meydana gelmişti.

Ekonomi tarihinin uluslararası boyut kazanan büyük krizlerinden birisi de 1857 yılında Avrupa ve Amerikan’ın içine düştüğü ekonomik krizdir. 1866, 1869, 1873, 1882-1882 bilinen ekonomik krizlerdi. İtalya’da başlayıp sonra dünyayı etkisi altına alınan 1907 krizi yaşanmıştır.

1919ve 1920 yıllarında dünya çapında kısa ve etkili bir aşırı büyüme (Boom) oldu.

Büyük Buhran ya da diğer adıyla Dünya Ekonomik Bunalımı ABD’de başlayıp etkisini tüm dünyaya gösteren küresel krizdir. Öncesindeki ticari odaklara göz atmak gerekirse New York Down Jones Borsası 1928 yılının başından 1929 yılı Ekim ayının başına kadar olan süreçte gittikçe yükselmiş ve yatırımcılarına yüksek kazanç sağlamıştır. Fakat 3 Ekim 1929 tarihine gelindiğinde ise birkaç şirketin hissesinde ekstrem düşüşler meydana gelmiştir. Bu düşüş sonrası 21 Ekim günü yabancı yatırımcıların kağıtlarını ellerinden çıkarmalarıyla hızlanmış ve ardından 24 Ekim 1929 Perşembe günü borsa dibe vurmuştur. Bu süre zarfında 3.000’den fazla banka batmış ve milyonlarca kişi işsiz kalmıştır. ABD’de başlayan buhran Avrupa’ya da yayılmış, Almanya'da Hitler çözüm olarak görülmüş ve başa gelen Hitler 2. Dünya Savaşı’nı başlatmıştır.

1987’de Dünya borsalarının kısa zaman zarfında büyük değer kayıpları yaşaması sonucunda Kara Pazartesi Ekonomik Krizi yaşanmıştır.

Asya Mali Krizi, Temmuz 1997’de Tayland Borsası’nda başlayan ve Asya Kaplanları olarak bilinen birçok Doğu Asya ülkesini, para birimlerinin ve borsalarının çöküşüne kadar etkileyen ekonomik krizdi.

Tarım ürünleri üreten ülkelerdeki kuraklıklar ve petrol fiyatlarındaki artışlar olması 2007 Krizinin asıl nedeni oldu.

2008-2012arasında ABD’deki Mortgage sisteminin çökmesi ve piyasalarda bir anlık nakit kıtlığı neticesinde büyük parasal şirketler batmaya başlamış ve bunun zincirleme etki yapmasıyla birlikte bir anda Büyük Buhran’dan daha etkili bir kriz baş göstermişti. Tüm dünyaya sıçrayan bu kriz ABülkelerini derinden etkilemiş ve İzlanda, İspanya, Portekiz, Yunanistangibi ülkeler kriz çıkmazı içerisine girmişti.

Osmanlı 1873/1896 dünya depresyonunda dış ülkelerden borç alamayınca, borcu borç ile ödemeye alışmış, 1875 yılında resmen iflasını istemiş ve Osmanlının iflas edip tüm önemli gelirlerini Duyun-u Umumiye terk ettiği 1881 yılında Atatürk doğmuş, Atatürk, Osmanlının bu borçlu bağımlı düzenini 42 yıl sonra değiştirmiştir. Genç Türkiye Cumhuriyeti Osmanlının yaptığı borçların tamamını ancak 1954 yılında bitirebilmiştir.

Ekonomik krizler tarihi iyi okuyan, tecrübe edebilen Ülkelere iki ders vermiştir.

Birincisi, Kindleberger’in dediği gibi, dünyada hiç kimse, ister akıllı ister akılsız olsun, yeni bir ekonomik krizin, bir depresyonun ne zaman geleceğini tam olarak bilemez.

İkincisi, ekonomi bilimi keskin bir kılıç üzerinde çıplak ayak ile yürümeye benziyor. Ne sağa (işsizliğe) ne sola (enflasyona) düşeceksin, hedefine varmak için yürüyeceksin ve bu arada ayaklarını da kesmeyeceksin.

Sonuç mu ne olacak? devam eden bir şeyin sonu olur mu! Dünya ekonomisi nasıl başladı ise aynı genişleme, boom, buhran, panik, depresyon problemleri kriz şeklinde kendini gösterecektir. Kahin değilim, görünen köy kılavvuz istemez özellikle Dünyaca Yaşadığımız uluslararası Corona pandemik virüs salgının ekonomik kriz şeklinde bir sonucu olacaktır. Ülke ekonomimiz de bu krizden kendini düşen payını alacaktır.

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..