Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '11

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Ekonomik Yurtdışı Turları! Klasik İtalya izlenimleri -1-

Ekonomik Yurtdışı Turları! Klasik İtalya izlenimleri -1-
 

"Salim Özgür Akgün"


Yurt dışı gezileri kısa bir süre öncesine kadar daha üst gelir gurubundaki kişilerin beğenilerine hitap etmekteydi!
Ama Avrupadaki ekonomik krizin başgöstermesiyle birlikte yurtdışı seyahat pazarı inanılmaz derecede gelişti ve maliyetleri yurt içinde yapılabilecek bir tatilden çok daha ucuz fiyatlara çekildi!
Gerek Avrupa gerekse uzak doğu ülkeleri olsun İstanbul çıkışlı turlarda çok yoğun talep yaşanıyor!
Ekonomi sınıfı yolcu koltuklarına sahip uçakların daha biri inmeden öteki kalkıyor!
Bu sürpriz gelişmeler sonrasında yurt dışı paket tur fiyatları orta, hatta ortanın altı gelir grubundaki kişiler için bile cazip hale geldi desem yalan olmaz! Sağlanan tüm bu kolaylıklar sayesinde Türk insanının tatil anlayışı da çeşitleniyor artık!
Kaçırılmayacak süper promosyonlu yurtdışı tatil imkanları başlığı altında yayınlanan tur ilanlarını ilk okuduğumda gözlerime inanamamıştım oysa!

Birkaç ay önce katıldığım ve beş ülkeyi kapsayan Benelux turunu gerçekleştirene kadar da bu kuşkularım aynı doğrultuda devam etmişti!

Ve hemen sonrasında bir internet sitesinde tesadüfen rastladığım Roma, Floransa, Pisa, Venedik ve Milano turu fırsatını hiç tereddütsüz değerlendirmiştim pek tabii ki!

Düşünsenize bu defa Benelux gibi 549 Euro değil, 399 Euro karşılığında tam yedi gece sekiz gün kendinizi adeta rüyalar aleminde hissediyorsunuz!

Hadi ekstra düzenlenen organizasyonlardan bir şeyler kazanıyorlar diyelim ama bu para ile gidiş dönüş uçak biletleri ve otel masraflarını nasıl karşılıyorlar, anlamak mümkün değil!

Ayrıca ekstralara katılmak gibi bir zorunluluğunuz yok..!

Yani demem o ki, İtalya deneyimim sonrasında artık yurt dışı gezilerine katılmaktan büyük bir keyif alır hale geldim!

Yılda bir kez de olsa havasını solumak istediğim yerlere dair programlar oluşturdum kafamda!

Ancak fiyatların cazip olması ve değişik ödeme kolaylıklarının sunulması konusunda bir sorun yok ama bu sekiz günlük turu sağlıklı bir şekilde tamamlamak sanıldığı kadar kolay değil!

Örneğin Paris’te o kadar çok yürümüştük ki bir çok kişinin ayak bileği fena halde şişmiş tabanları ise su toplamıştı!

Hemen ertesi sabah erkenden bir başka şehirlere doğru yola koyulmak zorunda olmasanız hadi neyse, birkaç gün dinlenirsiniz geçer!

Ama ne mümkün?

Hemen her gününüzün tamamı tıpkı bir izci gurubu gibi rehberinizin peşi sıra koşuşturmaktan geçiyor!

Neyse şimdiden gözünüzü korkutmayayım!
Kimbilir belki size bizimki gibi maraton şampiyonunu andıran bir görüntüde birisi değil de, şöyle 100 kiloluk bir rehber denk gelirde rahat edersiniz!

Sahi bu arada, Rehberliğin çok büyük bir bilgi birikimi, onunda ötesinde çok yönlü bir eğitim gerektirdiğini bu tur sayesinde öğrendiğimi belirtmeden geçemeyeceğim!

İyi bir yönetici, iyi bir kültür adamı olmalarının yanı sıra iyi bir psikolog, iyi bir sosyolog olmak durumundadırlar!

Tıpkı tur rehberimiz sayın Salim Özgür Akgün arkadaşımızın sergilediği tavırlarda olduğu gibi!

Mimar bir akademisyen olan bu genç arkadaşımız uzun yıllardır Toscana bölgesinde yaşıyormuş!
Ve o bölgeden evliymiş!
Rehberliğin kendisi için çok zevkli ve aynı zamanda mimarlıkla kıyaslandığında daha kazançlı bir meslek olduğunu anlatmıştı!

Gösterdiği olağan üstü performans sayesinde İtalya'nın tüm şehirlerini karış karış bildiğine inandırmıştı bizleri, güvendeydik yani!

Öyle ya yolunu izini, dilini bilmediğiniz bir diyardasınız sonuçta, oralarda her türlü sürprizlerle karşılaşmak her zaman mümkün!

Aslında sonradan öğrendik ki, İtalya da kaybolma riski ile karşılaşırsanız öyle çok paniklemeye de pek gerek yokmuş!
Zaten orası Türklerin en rahat ettiği ülke konumunda!

Size en çok lazım olacak merkezlere kendi imkanlarınızla rahatlıkla ulaşabilirsiniz!

Terminal termini, vapur vapuretto, tren istasyonu ise stasyone şeklinde telafuz ediliyor çünkü!

Hangi durakta ineceğinizi bilmeniz için kaldığınız otelin kartvizitini yanınızda bulundurmanız fazlasıyla yeterli!

En kolayından yiyeceğin ise adı üstünde pizza işte!
Sahi unutmadan, kim demiş Avrupa ülkelerinde kokoreç yasak diye!
Ekmek arası işkembe bile var!
Neymiş efendim, bu satıcılar pankartlar çarak topluca ayaklanmışlarda yenilerine izin verilmeyecekmiş!
Oysa o kadar çok seyyar satıcı var ki!
Özellikle de Floransa'nın o daracık sokaklarında!

Devam edecek…


2 bölüm;

http://blog.milliyet.com.tr/Klasik_Italya_turu_izlenimleri__2_/Blog/?BlogNo=301338

3 bölüm;

http://blog.milliyet.com.tr/Ekonomik_Yurtdisi_Turlari__Klasik_Italya_izlenimleri__3_/Blog/?BlogNo=302291

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..