Ekran kirliliği

Yaşadığımız toplumda büyük bir çoğunluğun eğlence aracı olmuştur evlerimizdeki televizyonlar. Ev hanımları, gençler, çocuklar ve birçoğumuz televizyondan öyle ya da böyle bir şeyler alıyor, öğreniyor ya da duyuyoruz. Her ne kadar önemsiz gibi görünse de topluma ulaşma açısından büyük bir önemi vardır. Bence sosyal sorumluluğu da yüksek bir iletişim aracıdır.

Bu zamana kadar kurulan kurumlar, alınan önlemlere rağman hala televizyon ekranlarında niteliksiz yayınlar, toplumu kötü yönde etkileyecek yapımlarla karşı karşıyayız. Peki ama neden diyor muyuz hiç? Kime sorsak temiz ekran, güzel yayın der durur; ama tv'de olmadık bir yayın görünce de gözünü kırpmadan izler. Sorun o halde bunu halka sunan yapımcılarda mı, halk adına doğru denetleme yapmaya çalışan kurumlarda mı yoksa yeterince seçme yapamayan toplumumuzda mı?

Bugün üç yaşından büyük çocuklar ellerinde silahlarla sokakta oyun oynuyorsa bunun suçlusu kim acaba? Kendini magazin dünyasının starları gibi görmek isteyip, oralara ulaşamayınca kendini kaybedenler mi gerçek suçlu yoksa böyle bir özentiye ihtiyaç duymasına neden olan çevresi, eğitim seviyesi, yoksa kültürel yapısı mı?

Karşımıza çıkan her sorunda neden topu bir yerlere atmaya çalışırız. Acaba neden bizler sorunu bir kere de irdelemeyiz? Konuşmakla her şeyi halletmek yerine, olayları çözecek kadar konuşsak keşke. Zamanlama hatalarına düşmesek, susmamız gereken yerde susabilsek, konuşacağımız zaman da söyleyebilsek her şeyi. Hangimiz yeterince özeleştiri yapıyoruz. Kaçımız acaba payına düşen sorumluluğunu yerine getiriyor. Herkes "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" derse halimiz ne olur.

Televizyon denen sistem aslında ellerimizde, parmaklarımızın ucunda ama bu gücü bir türlü elde tutamıyoruz. Bence biraz daha durup düşünmek lazım.Anneler-babalar, büyükler, gençler herkes örnek olacağı kişilere en iyi, en doğru şekilde bir yol göstermelidir. Ama bu yol kişisel güdülerimizle seçilmiş olmamalı tabi. Toplumca kabul edilmeli, benimsenebilmelidir.