Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '10

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Eksen Kayması: ABD ekseninden çıkış mı?

Eksen Kayması: ABD ekseninden çıkış mı?
 

Çok iyi oldu, yıllardır AB'nin mızmızlarından, ABD'nin bizimle oynamasından bıkmıştık!" diyenlerimiz çoğunlukta.

Yalan mı? Asla değil.

Türkiye kuruluşundan beri yüzünü batıya dönmüştü.

Bu dönüş soğuk savaş döneminde daha da artmıştı. Bu durum 1950'lerden sonra NATO'ya girişten sonra batıya irade terkini de getirmişti.

AB, sosyaldemokrat eksenli demokratik ve ekonomik bir birliğin ifadesidir. ABD'nin etkisi altındadır ve ordusu olmaması nedeniyle gitgide etkisini kaybetmektedir. AB ülkeleri demokratik iskeleti oturtan ve barış getiren bu birlik uluslararası hiçbir gelişmede etkisi yoktur. Bu nedenlerle enerji konusunda geleceği Rusya'nın iradesine teslim olmuştur. Askeri olarak da NATO'nun yani dolaylı olarak ABD politikalarının güdümünde kalmıştır.

Türkiye'deki çoğu demoktatik yapının gelişmesinin de kaynağı AB ve uyum yasalarıdır.

Enerji hatlarının kuzeyini ele geçiren Rusya'nın etkinliği gitgide artarken, bu ülke tekrar eski gücünü toplamakta, bu enerji hatlarının güneyinde bulunan Türkiye ise hala batı ekseninden çıkıp bu hattı organize etme iradesine girememiştir. Bunun nedenleri ise ABD ile eşgüdümlü politikalardan kurtulamasındandır. Aslında ABD ile Türkiye'nin çıkarları artık çakışmamaktadır.

Türkiye Gümrük birliği ve AB uyum yasalarındaki hızlı temposuna rağmen ABD kaynaklı ve Türkiye'nin AB'ye girmesinin öcü gösterildiği ve kamuoyu yaratıldığı bir ortamda, Türkiye'ye sürekli dayatılan garip anlaşma dışı baskılar nedeniyle ve yaşanan son AB ülkelerinin krizleri, Türkiye kamuounun AB'ye girme hevesini de bitirmiştir. Bunda ABD'nin etkisi de çok yüksektir.

Güncel olarak yaşadığımız krizin kaynağı artık net olarak bellidir ki, dalgalı kur politikası ile dünyadaki ücret seviyesi farklarının bağından doğmaktadır. Çok net bir şekilde kapitalizmin dağıltıldığı ülkelerde bu beylerin yaşaması imkansızdır ve bu devletler cari açık ve borç sendromundan kurtulamayacaklardır.

AKP hükümeti bugünlerde Ürdün- Lübnan- Suriye ile birlikte Ortadoğu Birliği'nin ilk adımlarını atmaktadır. Aslında bunun 50 yıl önce yapılması gerekirdi. Çeşitli öcüler gösterilerek Türkiye' nin doğusunu yok sayan, neredeyse demir perde ülkeleri gibi bu ülkelerle kapatılan kapılar artık süremezdi.

Umarız bu birlik anlaşmaları devam eder ve istenilen formata dönüşür. Bu yolla bu ülkelerde demokrasi ve özgürlükçü politikalar da gelişir.

Globalizm globalizm diye haykıran dünyada Türkiye'nin bu bölgeyi yok saymasının nedeni batı eksenli korkuların bir sonucudur.

İşte dış politikada Türkiye özlenen yaklaşımlar ve adımları atmaya başlamıştır.

Yıllardır AB'ye ticari olarak bağımlı olan Türkiye'nin, bu krizle talep daralmasının yarattığı travmaları da hafifletmek için doğu yolları açılmak zorunluğu da kendini dayatmıştır. Bunun yanında bu yollardaki enerji hatlarının politikalarını da geliştirmek zorundadır Türkiye.

AKP Hükümetinin iki tane en doğrusu vardır. İktidar değişse bile değişmemesi gerekenler de bunlardır.

1-) 2001'den beri devam eden para ve bankacılık politikasından kaymamak ve aynen devam ettirmek. AKP'nin ekonomi politikalarının çoğu yanlıştır diyenler vardır ve haklılardır da. Üretim eksenli ekonomi tamamen terkedilmiştir bu dönemde. Ancak para politikası doğrudur.

2-) Çevre ülkelerle olan ticari ve siyasi birliktelik için adımlar atmak. Bu politikanın meyveleri saymakla bitmez.

İnanması güç ama umarız bu açılımların arkasında başka güçler yoktur. Ve sonra geliştiricelecek politikalar onların talimatıyla iletletilmez.

AYHAN PALAZOĞLU- 11.06.2010

 
Toplam blog
: 105
: 3914
Kayıt tarihi
: 05.11.08
 
 

İ. Ü. İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler 1989 mezunuyum. 1993'ten beri uluslararası fındık ..