- Kategori
- Şiir
El sallıyorum (Ben hep giden Trenlere el salladım )
Gazi Paşa Mahallesi,
Sokak numarası 558
Evimizin kapı numarası 12
Burası Adana
Önümüzde
“Yeni istasyon”
Çocukluğumun şahidi…
Kaç kere oturdum paslı
Raylarının üzerine
Kaç trene el salladım
Kaç yük trenine “huzur taşıyorlar”
Diye baktım
MAN kamyonlara, römorklara
“Karpuz” atanlara
Kaç kez
Soğuk “Su” sattım beş kuruşa
Kaç tren boşaltım
Kaç teneke kömür topladım
Kaç kere
Dayak yedim anamdan
Bilmiyorum bile…
Dün yine gittim “istasyona”
Çığlık çığlığa motorlu tren sirenleriyle
İrkildi yüreğim…
Kırıldı paramparça oldu
Ömrümün puslu saydam camları
Kayboldu gitti elimdeki
Tüm hatıralarım
Hüzünlü nefesler
Yırtıyor boğazımı yapışıyor dilime
Kış düştü gönül vagonlarıma…
Nerededir şimdi o eski vagonlar
Eski buharlı trenler
Ve camdan sarkan şimendiferler
Hareket memurları
Ve de eski vagonlarda gidenler…
Yalan mı söyledi şairler
Şiirler de şarkılar da
Hangi kıtasında
Buluşur kaybolan “hayallerim”
Hangi “istasyonda” son bulur
Acı sirenlerini hangi dönüşte çalar
Kaç beygirlik gücüyle
Çeker acılarımı eskimiş yük vagonları…
Ben hep “giden” trenlere
El salladım hayatım boyunca
Paslı unutulmuş raylarda oturup
“Mutluluk” taşıyorlar diyerek
Gelecek trenleri bekledim gün boyu…
Dün yine istasyondaydım
Belki “biri “ gelir diye bekledim
Zaman su gibi akıyor
Yine geç kaldım galiba!
Ne gelen oldu
Ne de eskimiş buharlı trenler geldi…
Ben hala içinde
Yarım asır anılarımla dolu
“Giden” trenlere “el sallıyorum…”
Kim bilir kaç istasyon sonra
“Duracak…”
Erdoğan ÖZGENÇ
Adana 13.07.2013 14.07