Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '11

 
Kategori
Şiir
 

Elbette olur

Elbette olur
 

Sen,

Kristalin ardından kırılan ışığa bakar gibi

Baktığında bana

Renkler gördüğünü sanıyorsun

Yeşil-mavi-sarı-kırmızı-mor

Oysa ben,

Görünenin aksinea

Hep aynı gün hep aynı zamana

Gri sabaha uyanıyorum nicedir.

Sen,

Bir insanı tanımanın

Yeni bir kıtayı keşfetmek kadar

Heyecanlı ve umutlu olduğunu düşünüyorsun

İçinde iyimser-neşeli-mutlu duygularla

Oysa ben,

Ne yeni bir okyanus ne yeni bir kıta

Ne de yeni bir vatan derdindeyim

Hayatın getirdiği kadarıyla yetinmekteyim.

Sana anlatacak sürüyle masal,

Sana öğretecek milyon öğretim olabilirdi

Üzerimden kalın postallar, ağır savaş tanklarıyla

Defalarca geçilmeseydi.

Ve sırtımda yer etmeseydi kurşun izleri.

Yine de Sen;

Hayal ve umut et çocuk,

Bakma bana, güzel şeylerdir bunlar.

İnsanı ayakta ve hayatta, diri ve dik tutar.

Vazgeçme kristalin içinden ışığa bakıp

Renkleri avuçlamaktan,

Vazgeçme yeni dünyaları keşfe durmaktan

Tüm insanlığa barış sunmaktan...

Kaybetme iyimserliğini,

Sakın... Ne olur...

Bir gün senin de anlatacak hikâyen,

Öğretecek yaşanmışlığın,

İnandıracak gücün, korkusuz yüreğin...

Elbette olur...

 

Eylül'11

elif eser

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 19
: 658
Kayıt tarihi
: 16.03.10
 
 

Oyun yazarı. Son oyunu "Yedi Peçeli" Devlet Tiyatroları tarafından incelenmekte. Diğer bütün yazı..