- Kategori
- Şiir
Elbette olur
Sen,
Kristalin ardından kırılan ışığa bakar gibi
Baktığında bana
Renkler gördüğünü sanıyorsun
Yeşil-mavi-sarı-kırmızı-mor
Oysa ben,
Görünenin aksinea
Hep aynı gün hep aynı zamana
Gri sabaha uyanıyorum nicedir.
Sen,
Bir insanı tanımanın
Yeni bir kıtayı keşfetmek kadar
Heyecanlı ve umutlu olduğunu düşünüyorsun
İçinde iyimser-neşeli-mutlu duygularla
Oysa ben,
Ne yeni bir okyanus ne yeni bir kıta
Ne de yeni bir vatan derdindeyim
Hayatın getirdiği kadarıyla yetinmekteyim.
Sana anlatacak sürüyle masal,
Sana öğretecek milyon öğretim olabilirdi
Üzerimden kalın postallar, ağır savaş tanklarıyla
Defalarca geçilmeseydi.
Ve sırtımda yer etmeseydi kurşun izleri.
Yine de Sen;
Hayal ve umut et çocuk,
Bakma bana, güzel şeylerdir bunlar.
İnsanı ayakta ve hayatta, diri ve dik tutar.
Vazgeçme kristalin içinden ışığa bakıp
Renkleri avuçlamaktan,
Vazgeçme yeni dünyaları keşfe durmaktan
Tüm insanlığa barış sunmaktan...
Kaybetme iyimserliğini,
Sakın... Ne olur...
Bir gün senin de anlatacak hikâyen,
Öğretecek yaşanmışlığın,
İnandıracak gücün, korkusuz yüreğin...
Elbette olur...
Eylül'11
elif eser