Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '09

 
Kategori
Futbol
 

Elek olmuş defanslardan Galatasaray'ınki daha az "yedi!"

Elek olmuş defanslardan Galatasaray'ınki daha az "yedi!"
 

Etkisiz olduğu maçı çevirdi


Galatasaray bu maçı kazandı da yani yazılacak o kadar çok şey var ki...

Trabzonspor'un Tayfun, Giray, Egemen ve Cale'den oluşan defans hattının tam bir panayır yerini andırdığını söyleyebiliriz. Uzun zamandır hiç bu kadar kötü oynayan bir geri dörtlü izlememiştim. Galatasaray özellikle sağ kanattan geliştirdiği ve defansın göbeğine düşen tüm toplar Trabzonspor kalesine atılan penaltı atışına döndü. Hiçbir topu uzaklaştıramadıkları gibi ne ilk toplara sahip olabildiler ne de o ilk topları verimli kullanabildiler. Galatasaray dört golünü de bu kanattan indirdiği toplardan buldu. Daha fazlasını da atabilirdi.

İlk yarı sonunda yaptığım;

"Böylesi bir defans Galatasaray gibi bir takımın fark yapabileceği kadar pozisyon verir gibi duruyor. Ancak Galatasaray'ın yediği şok gol belki risk almasını engelleyecek bir standart oyuna sürükleyebilir. Galatasaray baskılı oyununu sürdürürse maç 2-2 bile olsa farka gideceğini düşünüyorum."

Yorumumun bire bir tutmasına çok şaşırdım. Ancak beni daha fazla şaşırtan Galatasaray'ın ikinci yarı özellikle attıkları üçüncü gole kadar oynadıkları oyundu. Bunda Trabzonspor'un orta sahada kalabalık duruşu ve çok sert presli oyununun etkili olduğunu da ekleyeceğiz. Haftalardır bu bölgenin çok aksadığını yazıyor duruyoruz bir kere daha gösterdi ki Galatasaray'ın göbeği boş. Üstelik bu bölgede yapılan pres hataya da zorluyor.

Beraberlik sayısının hemen peşinde Serkan Balcı'nın kaçırdığı mutlak gol fırsatı maçın kader anıydı. Ancak bir o kadar maça etki edecek pozisyon yine içinde Serkan'ın olduğu penaltı pozisyonuydu. Omuz omuza mücadele evet ama bu kadar da değil hani. Bence kesinlikle penaltıydı. Hakemlerin ceza sahası dışında çok daha basit hamlelere faul kararı verirken böylesi şarjları devam ettirmesi tam bir standarsızlık örneğiydi.

Trabzonspor'un defansı hattında sorun vardı ya; Galatasaray bunu sonradan hatırladı. Bir iki defa gitmek için müdahalelerde bulundu. Sol kanattan yaptığı bütün atak girişimlerinde ne kadar başarısız olduysa sağ taraf sanki dilek kuyusu gibiydi. Futboldaki tabiri ceza sahasının içine doldurma olan bir ortanın kalecinin ve Giray'ın müdahalesizlikleri arasında maçın en etkisiz adamı Arda tarafından golle sonuçlandırılması da bir başka tılsım olsa gerek.

Galatasaray'da Arda kötü oynamaya devam ediyor. Keita sağa, Kewell sola oturunca Arda ortada nereye gideceğini şaşırmış bir görüntü çiziyor. Yüzünde her zaman görmeye alışık olduğumuz o sevimliliği de gitmiş ciddiyet ile asabiyet arası bir ifade var. Kewell çıktıktan sonra sol kanatta bir şeyler yapmak istese de gücü yetmedi. Bu görüntüsü Fenerbahçe maçı öncesinde her iki tarafta da farklı duygular uyandırdı.

Silva'nın ilk yarıda yediği ikinci golün bir kaleci hatası olduğunu söylemek ona yapılacak büyük bir ayıp olur. Servet golcü olsa topu kalecinin üzerine atmaz, o sırada boş kalmış sağ tarafa gönderirdi. Golden bir kaç dakika önce Kewell'ın karşı karşıya kaldığında yaptığı gibi ama az farkla dışarı çıkan vuruş gibi.

İlk yarı "Galatasaray'ın Ankaragücü maçından bir ders aldığına şüphe yok. Çok koşuyorlar özellikle de defansı sağlam tutuyorlar. Ancak Trabzonspor'un ağır ve yaratıcılıktan uzak forvetlerinin de etkili olamamasının buna katkı sağladığını da söyleyebiliriz." şeklinde bir yorum yapmıştım.

Maçın kader anıydı. Serkan topu dışarı attı...

Ancak Galatasaray defansı beni çok yanılttı. Az önce söz ettiğim orta saha zafiyeti Galatasaray'ın çok gol yemesine neden oluyor. Düşünün ki Trabzonspor'da Serkan Balcı gibi bir oyuncu maçın kaderini değiştiren bir kahramana dönüşecekti. Ayhan orta sahada çok top kaptırdı. Kaptırdığı toplardan bir tanesi mutlak gol olacaktı. Mustafa Sarp'ın kaybettiği bir top gol oldu. Onların alternatifi kenarda M. Topal ve Barış. Barış girdi; üstelik orta sahanın gerisini üçlemek adına girdi; biraz olsun Trabzonspor'un etkinliğini azalttı.

Galatasaray dinamik, etkili ve sürekli gol arayan kurgusu ile oynadığında sorun yok gibi gözüküyor. O zaman takım halinde rakibe basıyorlar. Ancak bunu 90 dakika oynayacak bir güce sahip değiller. Arada dinlenmeleri gerekiyor. İşte bu anlarda rakip eğer biraz dişliyse, orta sahada hem pres yapıp tek paslarla Galatasaray defansının önüne kadar gelmişse işte bu maçtaki gibi 3 gol atabiliyor.

Galatasaray son iki lig maçında 6 gol yedi 4 gol attı.

Attığı zaman kazandı; atamadığında hezimet yaşadı.

Rijkaard'ın taktik kurgusunda çok ciddi açıklar olduğunu sürekli yazıyoruz. Ancak bu maçtaki kadar bize bol malzeme çıkacağını hiç tahmin etmiyordum.

Eleğe dönmüş defansların karşılaşmasını izledik. İki elekten Galatasaray'ınkinin üstünde bir taş fazla kaldı. O da 3 puan getirdi.

Çok ilginç bir hafta yaşadık. Bu hafta İstanbul'un Avrupa yakası takımları sevindi. Anadolu tarafındaki üzüldü.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..