Elektronik devrim ve globalleşme

İlk ve orta öğrenimde okuduğumuz; İlkel toplum, cilalı taş dönemi, maden dönemi gibi devam eden çağ değişimleri en son rahmetli ÖZAL’IN "ÇAĞ ATLIYORUZ" sloganı ile güncel değişimi vurgulama ifadesine dönüşmüştü.

Aslında 1900 lü yılların başlarından itibaren giderek gelişen mekanik teknoloji 1900 lü yılların ikinci yarısından itibaren gelişmeye başlayan elektronik teknoloji ile birleşmeye başlamasından itibaren insanlık tarihi kökten değişim sürecine girmişken; bilgisayar ve internet teknolojisi ile birlikte artık geçmişle bağını koparma sürecine girdiğini izlemekteyiz.

Tarihe ve toplumsal değişime dair hiçbir şey eskiyle mukayese ve eskiye gönderme yapılarak açıklanamayacak duruma gelmiştir. Bu durum tarih bilimini gölgede bırakmakta gelecek bilimini (fütürizmi) ön plana çıkarmaktadır.

Artık en önemli bilim dalı elektronikle bütünleşen teknoloji bilimi olmuştur. İnsanlık baş döndürücü hızla fiziki ve sosyal değişimler göstermekte ve değişimler artık insanlık yaşamının geçmişle bağının kopuş sürecinde olduğunu tüm boyutlarıyla ortaya koymaktadır.

Elektronik çağa geçişin yaşandığı bu dönemdeki en zor kuşak 55 – 65 yaş dönemidir. Öncesi elektronik dönüşümün içinde büyümüş, sonrası emeklilik sürecini yaşamakta ancak 55 – 65 yaş dönemi bu değişimin tam orta yerine yakalanmıştır. Öylesi bir yakalanma ki; anlaşılan 2000 den önceki düşünce ve sosyal tarihin pek anlamı kalmamış gibi.

Elektronik devrim; Dünyayı tek parça haline getirmekte olan globalleşme olgusunun en önemli temelini oluştururken, sanki dünyayı 10 büyük yönetim bölgesine ve bu bölgelerdeki küçük küçük yönetim birimlerine dönüştürecek gibi.