Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '09

 
Kategori
Mizah
 

Elemtere fiş...

12 Eylül dönemi neyse de, özellikle 28 Şubat sürecinden beri "fişleme" kelimesi gündemimizden hiç düşmedi.

Andıçlar, özel çalışma grupları harıl harıl ülke insanını fişlemekle uğraştı.

Gazeteciler, aydınlar, sivil toplum örgütleri ve hatta şehirler..

Hepsi ayrı ayrı kategorilerde değerlendirilip, incelenip ve elenip fişlendiler..

Fişleme merkezinin "odağında" ise, darbeci geleneğe mensup askerler var.


Ortaya çıkan son fişleme örneği tutuklu paşa Şener Eruygur'dan çıkar şehir fişlemisi.

Buna göre, ülkenin tüm şehirleri "irticai açı"dan değerlendirilerek karneleri çıkarılmış.

Tabii ki, İstanbul'un karnesi "yıldızlı pekiyi"..İstanbul her konuda olduğu gibi irticada da başı çekiyor.

Sonra, diğer iller, aldıkları nota göre sıralanmış..


Ama, "öğretmen" in değerlendirmesinde kimi tuhaflıklar da var.

Örneğin İzmir ve Antalya aslında pek de hak etmedikleri notlar almışlar fişlemecilerden.

Yani, İzmir'e ve Antalya'ya mı "torpil" yapılmış, yoksa Kayseri ve Konya'ya mı haksızlık edilmiş, tartışılır..


Şimdi insan düşünmeden edemiyor; ülkenin şehirlere göre "irtica haritasını" çıkarırken hangi kriterler esas alınmış olabilir.

Dağlar, ovalar, denizler olmadığı malum..Gelişmişlik öğeleri, ekonomik kalkınma zaten "fişlemeci"leri ilgilendirmez..

O zaman şunlar yapılmış olabilir mi?

1-Şehirdeki cami sayısının nüfusa göre oranlanması.

2-Şehirdeki birahane sayısının nüfusa oranlanması

3-Ramazan ayında açık lokanta ve benzeri yerler oranlaması

4-Kadınların başlarına bakarak, kapalı-açık oranlaması

5-Şehirlerden Hacca giden sayısının nüfusa oranlanması..

6-Partilere göre oy dağılımı..

Bu kriterler size "irticai değerleri" verir mi?

İyi ama Eruygur Paşa'nın listesinde bu kriterlere göre çok ters durumlar var. Hangi kriterden bakarsanız bakın İzmir'i veya Antalya'yı ön sıralara almamanız gerekir.

Tabii, fişleme sadece kent merkezlerini esas alarak yapılmamıştır. Tüm vilayeti değerlendirmektedir. O zaman da şöyle bir garabet ortaya çıkmaz mı: İzmir'in çevre kasaba ve köyleri, Konyanınkinden daha irticaidir.

Elbette bizim bilmediğimiz incelikler vardır işin içinde..Bizim böylesine ciddi kurumlarımız ve adamlarımız boş işlerle uğraşmazlar..Mutlaka bir bildikleri vardır.

Örneğin, çevremizdeki ve dünyadaki ülkelerin Türkiye'ye bakışı, silahlanma durumları, gelecekle ilgili projeksiyonları gibi "önemsiz ve değersiz" konularla uğraşmaz bizim "ciddi" kurumlarımız..

Onların, kendi insanlarını sağdan soldan; arkadan önden; aşağıdan yukarıdan bakarak "fişlemek" gibi son derece hayati görevleri vardır.

Ve görev kutsaldır!!.

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..