Eleştiren haller; Magazin evlilikler, "Sevgilim", "Pusula"

Bunca insan bu kadar zor şartlarda canı gönülden kendine bir hayat arkadaşı bulmak için çırpınıp dururken, yalnızlığına isyan ederken ( misal ben )* magazinde yer alan bu şuursuzca çiftleşmeler, ertesi gün pişman oldum diye boşanmalar da neyin nesi? İki rahat durun be kardeşim! Türkiye sizden başka bir şey okumuyor; rezil olmayın da bir zahmet güzel örnek olun!

Özge Ulusoy'un annesi düğünü ayağında terlikle basmışmış. O yaşta kadın yazlık yerde modaya uygun olsun diye, hatta Melis Alphan köşesinde yerden yere vursun diye gladyatör sandaleti ile basacak değildi herhalde?! Haberciliğin tırışkadan teyyare, selam söyle o yare olduğu andır.

Pişmanlık yasasından yararlanmak isteyen Özge Ulusoy'un haline ise diyecek yok. Bu aralar çat çat evlenen, pıt pıt doğuran meslektaşları kendisinde kompleks yarattı herhalde. Kompleks sahibi olsan da kendine zarar gelmesin diye kırıp dizini oturacaksın, evinde kendi kendine ağlayacaksın kardeşim! ( misal yine ben )

***

Karadenizli olması nedeni ile Volkan Konak'a kanım çeker. Soydan mütevellit benim de yarım oralıdır ama kalbim daha çok oralıdır. Bence hırçınlığımı ama aynı zamanda duygusallığımı, yeşili ile dalgasının birleştiği yerdeki derinliğimi oralardan almışım. Bu nedenle babam duymasın kendimi daha çok oralı sayarım. Karadenizli insan özetle çeşittir ama en çok da romantiktir.

Volkan Konak gibi "sevgilim"** diyen çok az adam var bu hayatta. Bulan varsa çok şanslı. Öyle kocaman, öyle içten bir "sevgilim" ki o ağızdan dökülen duyunca doyasıya sevgili olamadıkların ve acımasızca geçen zamana dair kalbi dağlanıyor insanın.

Benim de bir yerlerde "sevgilim" var. Gelmesi için gönül yoluna güller ektiğim sevgilim, bil ki seni şimdiden özledim...

***

Pusula*** adlı kitabın tanıtımında şöyle yazıyor:

"Bazen önümüzdeki yaşama yer açmak için, planladığımız yaşamdan vazgeçmemiz gerekebilir."

Yıllardır birbirinin aynı, başkaları tarafından dayatılmış yaşamlarla hayattan zevk aldığını sanma yanılgısından vazgeçmek için belki de bu cümleyi kulağa küpe etmek gerek. Gerekiyorsa değişmek, yenilenmek, cesur olmak, istediğimiz yaşamı yakalamak için kendimizi ve mutlu olma yollarımızı keşfetmek gerek. Bize bahşedilmiş ruh ve bedene hakkını vererek yaşamak gerek. Belki de istediğimiz para, mutluluk, aşk ve diğer beklentilerimiz planladığımız ve hatta halihazırda yaşadığımız yaşamın çok dışında bir yerdedir.

Önünüzdeki yaşam hakkında kaygılarınız varsa bir umut olması için Pusula bol mesajlı güzel bir hikaye. Belki de ihtiyacınız olan itici güç bu hikayededir kim bilir?

Eğer yeterince izah edemediysem kitap şöyle diyor:

" Kaç yazımız ya da sonbaharımız kaldı? Belki yirmi? Ya da otuz? Duygularla savaşacak kadar zamanımız yok. Hayallerimiz tükense de, mutlu olmak için kararlı olmak zorundayız. Yeni hayaller yaratmayı istemek zorundayız."...

Yıldız trafiği:

* Başkasını misal gösterince millet bozuluyor, bu nedenle misal benim.

** "Sevgilim" i hiç duymadıysanız, internette dolu videosu var, lütfen izleyin derim.

*** Pusula adlı kitabın yazarları: Tammy Kling & John Spencer Ellis. İyi okumalar, derin keşifler dilerim.