Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Eylül '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Eleştiren haller; Melis Alphan "Ayna"

Eleştiren haller; Melis Alphan "Ayna"
 

İlk köşe saldırımı şu an gerçekleştiriyorum. Çok rica ediyorum birileri artık akıl edip de Hürriyet’in Kelebek eki ön sayfasında yer alan “Melis Alphan-Ayna” köşesini kaldırsın. Milliyet Café ekinden ayrıldı ayrılalı ben rahat bir nefes almıştım ama aynı ayna başka bir gazeteden artık kamaşma yaratmaya başladı.

Melis Hanım Kelebek ekinde zaten yazıları için bir köşeye sahip fakat ön sayfada onu bunu eleştirdiği kutusundan bir türlü vazgeçmiyor.  Eğitimi, görgüsü, çevresi, koşulları ne olursa olsun, uslubunu düzeltmediği sürece insanlık dışına çıktığı için sahip olduğu özellikleri ve de birikimleri ile maalesef ilgilenmiyorum. Kendini moda konusunda tek duayen olarak görüp illa da kutucuk içinde son derece avam bir uslupla kıyafet eleştirdiği sürece de ilgilenmeyeceğim.

Vay o onunla kombin oldu mu şimdi? Kısa saplı çanta dirsekde mi taşınır, bir türlü öğrenemediniz! O nasıl ayakkabı? Tek kelime ile iğrenç bakmaya dayanamıyorum… Bu nasıl saç? İçim kaldırmıyor. Kürk giymeyin, dantel şeytmeyin…

Yahu sana ne? İyisiyle de kötüsüyle de zevk benim değil mi? Kötü olursa millet içinden güler veya yerse dışından bir şeyler söyler. Çanta benim değil mi? Kısa saplı diye illa elimde taşımak zorunda mıyım? Kuralı kim yazdı? Yeni bir akım çıkarır, marjinal olur, istersem de kısa sapıyla boynuma bile takarım. Bu sene kış modasında hemen hemen tüm dünya markaları sahte veya gerçek kürk kullanmışlar da sen dedin diye mi giymeyeceğim?

Tüm dünya markaları hiçbir şey bilmiyor da bir tek otorite sen misin? Platform ayakkabıyı biz kendimiz icat etmedik herhalde hala en marka ayakkabıcı vitrinlerinde bile var. Eh ister beğen, ister beğenme, yani uysa da uymasa da… Sonuç olarak istediğimiz kıyafetle sıkılana kadar giyeceğiz.

16,18,19,20 Ağustos tarihli kişisel gelişimle ilgili yazılarına bakıyorum da kendisinde gelişen tek bir nokta göremiyorum. Gelişemeyen baya bir taraf kalmış ki hala kim hangi koşullarda, neden öyle giyinmiş de fotoğrafa yakalanmış diye düşünmeden son derece rahatsız edici bir ağızla çekinmeden yeriyor. Israrla aynasından vazgeçmiyor!

Özetle şunu netleştirmek isterim ki hiçbirimiz Melis Alphan yorumları ile ne giyip, ne giymememiz gerektiğini falan öğrenmiyoruz. Ayrıca bana göre zevk sahibi olmak, kendine ne yakıştığını bilmek sonradan derslerle, “beni baştan yarat” çekimleri ile öğrenilemiyor. Estetik ve zevk sahibi olmak kişinin içinden geliyor. Kaldı ki tüm bunlar göreceli kavramlar olup, herkese göre değişiyor. Dolayısı ile sırf giyim kuşamı ortamına göre olmamış, eksik veya zevksiz olmuş diye bunca eleştiri ve kişisel saldırı niye?

Ha, şimdi bu yazı ile ben ne mi yaptım? Melis Alphan yıllardır herkese ne yapıyorsa ona benzer uslupla aynını yaptım. Kendisine şekilsel değil, zihinsel gelişimi için koca bir ayna tuttum. Negatif enerjili eleştiri kutucuğundan kendi isteği ile feragat ettiği gün kendisine ve yazılarına inanacağımı açıkladım. Dikkate alırsa ne mutlu bize, almazsa söylenecek tek şey var; gerçek güzellik aynada değil Sevgili Melis içimizde…


 

 
Toplam blog
: 118
: 1607
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

Bir fikirden bir başka fikre, gerçeği bulana kadar bir halden başka bir hale geçip duruyorum. İncede..