Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '08

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Eli elimdeydi

Eli elimdeydi
 

Eli elime değdi, herşey değişti. Mideme yumruk yemiş gibi oldum. Kasıklarımdaki sıcaklık dalga dalga yükseldi. Yüzüme vurdu. Sanki beni okuyordu. Sanırım o da benim ile aynı yerdeydi. Yüzü kızarmıştı, benim orada olacağımı biliyordu halbuki. Bu bilmediğimiz bir durum değildi. Ama yaşadıklarımız asla tahmin ettiğimiz bir şey değildi. Yada yaşayacağımızı tahmin ettiğimiz şeye benzemiyordu. Biz hala lise yıllarında ki çocuklardık. Kendimizi keşfederken, aslında yaşadığımız her şeyi de keşfediyorduk. Sanki daha dün ayrılmıştık. Halbuki onun iki çocuğu vardı, benim de bir tane. Ama dündü birbirimizin ellerinizi sıkıp bir daha ki tatil dönemi görüşürüz deyişimiz. Sağlıklı bir ortamda karşılaşmamız için tam 16 yıl geçmesi gerekmişti. Belki bizi orada karşı karşıya bıraksalardı, sanırım bütün bir orman yanardı. Niye aşkı bu kadar derinden yaşarken, yaşamamayı seçiyoruz. Niye gerçek aşk her zaman saklanmak zorunda mı. Biz gerçek aşkı seçmeyerek, dünyaya bir kötülük mü yaptık. Neydi bizi birbirimizden koparan. Bir gurur mu? Şartlar mı? Ne fark eder ki? Evet dünyaya bir kötülük yaptık.

Gerçek aşkı seçmeyerek aslında şu anda yaşadığımız dünyanın –sahte dünyanın- temelini de atmış olmadık mı?Kimsenin göz temasında olmadığı bir dünyanın.Aşk ile sevgiyi, mantık ile kalbi karıştıran dünyaya bir yamuk da biz yapmış olmadık mı şimdi?

Orada piknik masalarında otururken hepimiz, kalplerimizin arasında bir bağ vardı. Çok ince. Sadece biz görüyorduk. Biz hissediyorduk. Bütün vücudumuz biz farkında olmadan beraber dans ediyordu. Aynı anda et yapılan yere dönüyorduk. Aynı anda çeşme başına gidiyorduk. Aynı anda çocuklarımızı sallamaya götürüyorduk. Ve bunları birbirimizi takip etmeden yapıyorduk. Farkında olmadan.

Havadaki bizi ve geçmişimizi, yanlarımızda yarınlarımız ve geleceğimiz ile, bedenlerimiz ile geçmişlerimizi kokluyorduk.

Tıpkı hayvanlar gibi. Ve hemen hemen her yerdeydik, ve belki hiçbir yerdeydik. Sadece birbirimizdeydik.

Topluluk ne yaptıysa biz de onu yaptık. Ne toplumu bozacak bir şey yaptık. Ne de kendi duruşumuzu bozacak.

Akşam artık ayrılma vakti gelince, herkes piknik alanını toplarken, aklımdan tek geçen iyi ki gelmişim olmuştu. Onu görmüştüm. Ve bu iyi gelmişti.

Bu insan olma doğallığında yaşadığım her şeyin doğru olduğunu göstermişti bana tekrar. Ben insanım.

Yanlışlarım ve doğrularım ile.

Benim nereye ait olduğumu göstermişti. Bildiğim, yıllar önce yaptığım tercihlerin ne kadar doğru olduğunu bir kere daha kanıtlamıştı.

Mutluyum, mutlusun, mutlu, tekil olunca bütün hepsi oluyor. Mutlu oluyorsun, mutlu etmek istiyorsun, sen mutlu olunca üçünçü kişilerde mutlu oluyor.

Mutluyuz, olunca sadece mutluyuz oluyor.

SEvgilerimle

Yasemin Yenil

 
Toplam blog
: 96
: 369
Kayıt tarihi
: 05.09.07
 
 

Size hikayeler anlatmamı beklemeyin, halen büyümek istemeyen birisiyim. Daha çocuk, daha yaramaz ..