Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '18

 
Kategori
TV Programları
 

Elif Eda Karagöz "Filmlerimi Bir Propaganda Aracı Olarak Kullanmam"

Elif Eda Karagöz "Filmlerimi Bir Propaganda Aracı Olarak Kullanmam"
 

Elif Eda Karagöz


Sinema sanatı herkese açık bir sanat dalı diyebiliriz ama herkese açık derken bunun tabi belli kriterlerivar. Her birey sanat yapabilir ama ortaya çıkan sanatın izleyicisi farklıdır. 
Elif Eda Karagöz, Türkiye'de Bilgi üniversitesi psikoloji ve sosyoloji lisans ve yüksek lisansı yapmış ardından Amerika'da sinema eğitimi almış bir sinemacı.Türk sinema ve dizi sektörü
hakkında güzel bir söyleşi gerçekleştirdim.
 
M. HalukY.:Yıllardır Türkiye'de senaryo yazarlığı eğitimi veriyorsunuz? Neden sinemada yönetmenlik değil de senaryo yazarlığı alanını seçtiniz? 
Elif Eda Karagöz: Amerika’da yaşarken kısa filmler yazıp çekiyordum, yönetmen olmak istiyordum hala da yönetmen olmak istiyorum. Türkiye'ye geldiğimde belki de muhatap olduğum kesimden dolayı senaryo yazarlığında ilerledim. Kadınları daha çok senaryo yazarlığında görmek istiyorlar.Her seferinde yazdıklarımı çekmek istiyorum dediğimde "Aa…o da ilginç'miş " gibi bir tepki ile karşılaşıyorum. Senaryo alanında buldum kendimi, Amerika’da New York Tisch güzel sanatlar okulunda sinema,  senaryo yazmanın inceliklerinin eğitimini aldım, belki de bu yüzden bu alanda kalmış olabilirim. Senaryo eğitimleri vermekten memnunum, kendimi sadece senarist olarak adlandırmıyorum. Yoksa iki sene evvel bir web dizisi yaptım. Belli birkitleye ulaştı, konuşuldu da ama insanlar yönetmen olarak adlandırmak istemiyorlar.
 
M. HalukY.:Televizyonda yayınlanan diziler hakkında ne düşünüyorsunuz? Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Elif Eda Karagöz: Çok dizi izlemiyorum, izleyenlerle çok muhatap oluyorum. İzleyenler ise "Hep kendini tekrar ediyor, keşke yeni bir şeyolsa" diyorlar. Dizi sektöründe, senaryo yazan 
öğrencilerim var.Bir öğrencim başlayan dizilerden 20 tanesi yayından kaldırıldığını söyledi.Popüler kültüre hitap ediyoruz ya da popüler talebe göre bir şey yapıyoruz ama çok bilinçli olduğumuzu düşünmüyorum. Reyting yapan dizilerdeki karakterleri alıp, değişik boyutta tekrar sunuyorlar.Düşünülmeden kısa yolla başvurarak yazıldığı için böyle oluyor ama düşünülerek yazılsa muhakkak iyi bir senaryo ortaya çıkar.Hedefleri para kazanacak hikayeleri yazmak beş sene önceki hikayeyi yazıyorlar ama beş sene önceki insanların derdi başka idi, şimdi bambaşka. Bizim zamanımızda ekmek teknesi vardı, o zamanlar patladı şimdi hala da ekmek teknesine benzer ufak tefek değişiklik yaparak dizi yapıyorlar. Bu dizilerin yayından kalkma sebebi de hep kendini tekrar etmesi değil mi? Aynısının bir farklısını yapıyorlar. Kendi annem bile söylüyor herşey birbirinin tekrarı, hatta annem ütü yaparken seyrediyorum diyor. 
Bakmıyorum sadece dinliyorum.Amerika'daki dizi sektörüne baktığımızda, sinemanın yerini aldı David Lynch,  David Fincher dizi çekiyor. Sinema ile yarışır bir sinetografisi var. 
Netflix o anlamda büyük bir atılım yaptı. "House of Cards" adlı dizi filmi 13 bölümü yayına hazırlayıp, 13 bölümü birden piyasaya sürdüler. İzleyiciyi anladılar, izleyici 13 bölüme
nüfus edebileceği için hepsini yayınladılar. İnternet kültürü televizyon kültürünün önüne geçiyor.
 
M. HalukY. :  Siz hangi tür filmleri seviyorsunuz? Film çekme planlarınız da hangi tür film var? 
Elif Eda Karagöz: Absürt komedi, kara komedi seviyorum. "GodBlees Amerika’daki” mizah anlayışını seviyorum.Normal de insanın izlerken başka tepki verebileceği bir şeyi sen merakla izliyorsun, çünkü eleştirdiği şey sistem, o tarz seviyorum.O tarz film çekmeği planlıyorum.
 
M. HalukY.:Sinemada siyaset nasıl olmalı mı ? 
Elif Eda Karagöz: Ben ne dersem diyeyim olacak,  gündelik hayatta siyasetin olmaması mümkün değil. Siyasetten ne kastettiğiniz önemli filmlerimi bir propaganda aracı olarak kullanmam,
İnsan karşılaşmalarını seviyorum, gündeme getirmek istiyorum. Farklı insanların karşılaşmaları birbirleri ile olan alışverişleri önemli. İnsanın siyaset diye bir boyutu var. Çünkü bu 
dünya da yaşıyoruz, dünyeviyiz ve politikanın şekillendirdiği hayatlar yaşıyoruz, buna dair söyleyeceğim şeyler elbette vardır. Buna dair söyleyeceğimiz şeyi.  Bu doğrudur demeyi 
söylemeyi tercih etmiyorum. Bu doğrudur diyen filmleride seyretmiyorum.Objektif hiç bir şeyi söyleyemeyiz tabi çünkü herkes subjektifdir.
 
M. HalukY. :   Yeşilçam filmlerinden bahsetmek istiyorum, her gün herkesimden insanın defalarca seyrettiği filmleri bir senaryo yazarı olarak nasıl yorumluyorsunuz?
Elif Eda Karagöz:Bence izleyicisini çok iyi tanıyan insanlar ve bir hakikat ortaya koymak için değil, izleyicisinin  keyifli bir zaman geçirmesini sağlamak için ortaya koymuş 
filmler, bence yapması kolay bir sanat değil. Sonuçta ortada bir başarı var hakkını teslim etmek lazım.
 
Elif Eda Karagöz'e bu güzel söyleşi için teşekkür ederim. İyi Seyirler.
 
Toplam blog
: 136
: 6807
Kayıt tarihi
: 09.05.15
 
 

Kültür ve sanat alanında araştırmalar yapıyorum. Birçok yayına sinema ve tiyatro alanında yazılar..