Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Nisan '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Elif Şafak “Aşk” Ella

Elif Şafak “Aşk” Ella
 

Fotoraf sanatçısı Ebru Bilun Akyıldız


Geçtiğimiz Pazar (11 nisan 2009) çok eğlenceli bir hafta sonu paylaştık. Ayla’nın ve benim yaşlanmamı kutluyorduk! Ayla’nın 11, benim 6 Nisan. Filiz Aydın doğum günü çocuuukları deyip dursa da Şükran’ın (Hazal) katkısı ile "nisan çocukları" tanımında anlaştık.

Filiz birkaç gün önceden arayıp Elif Şafak’ın kitabını aldın mı diye sordu, alacak fırsatım olmadı, ilk fırsatta alıp okuyup yazacağım demiştim. Ben alacağım dedi “Aşk”ı .. sana.. Arkadaş dediğin adamın neyin peşinde olduğunu da bilir ruhunu da okur işte…

O gün “Yaprak” ta müthiş eğlenceli ve nostaljik bir gece geçirdik, ertesi günde Altın Parkta çimlere uzandık.. Yaprak, Ankara Olgunlar'da; istanbul'da İstiklal'deki Orhan Veli'nin benzeri sıcak bir mekan..
O gece kahkahadan kırıldığımız bir gece idi, yan masadakiler dahi bize katıldı, rastlantı başka doğum günü çocukları da vardı. Gecenin bir vakti "akın var akın güneşe akın" .. dahi okundu, Gecenin yıldızı Filiz'di. Filiz’in Zühal Olcay yorumu müthiştir, “yalnızlığım”ı yine çok güzel söyledi.

Böyle bir hafta sonunda “Aşk” ı mülkiyetime geçirdim. Ayla’nın hediyesi Pinhani’nin son cd’sinin buz mavisi renkli paket kağıdı ile kapladım. O gün bu gündür yanımdan ayırmıyorum, ancak otuz üç sayfa okuyabildim. Bir yandan memlekette yaşanan çifte standart günlerine laf yetiştireceğim diye uğraşırken bir yandan Barış’ın şoförlüğünü yapıyorum, bu sıralar benimle yaşıyor yine; bilmiyorum kaç zaman sürer.

Pinhani de bambaşka keyifle dinlediğim bir grup:


“Zaman Beklemez

kalk, geç karşıma, aç gönlünü, dön gel yavaşça

ben sensiz yanan bir ateştim, söndüm zamanla

bir düşman gibi gel üstüme, özletme kendini

sen bir dost gibi, kardeş gibi özlenen sevgili

sabrı öğütler zaman, oysa odur durmayan

ben beklerim de zaman beklemez ki beni

iyisi mi sen kalk, geç karşıma, aç gönlünü, dön gel yavaşça

ben sensiz yanan bir ateştim, söndüm zamanla”

İlk blog yazım Elif Şafak'ın “Pinhan” isimli kitabındaki “Dertli Hegopik’in hikayesi idi. O yazıma ses veren insan da bana MB'de ilk yorumu yapandır, en iyi dostlarımdan birisi oldu sonraları.

"AŞK"kitabını bir türlü anlatmaya geçemedim, tanıtmayacağım kitabı okuyup tartacağım. Aslında paralel okuma yapıp değerlendirsek belki çekici, bayağı dinlendirici ve değişik bir çalışma olur, bıktım bu ülkenin geri, ağır aksak ilerleyen, karanlık, çifte standartlı hallerinden.. Ama bıksam da doğru bildiğimi sandıklarımı ifade etmekten geri durmayacağım.

Kitabı, Filiz ve Zeki bana yönelik dileklerini yazarak verdiler.

Filiz söyle yazmış, “Sevgili Salih; aşk hayatından hiç eksik olmasın.” Sevgiyle… Peki...:)

Zeki söyle yazmış, “Kendisi farkında olmasa da aşkı arayan adama, yeni yaşında düşlediği aşkı bulması dileğiyle.. Sevgiyle…

Asıl zenginlik insanın dostları..

Kitabın sonraki sayfasında “aşkla konuşan, sabırla pişiren dost meclisine” diye imza atmış Elif Şafak. Ebruli röportajından beri Elif Şafak sardalya hareketinin asil ve güzel üyesidir.

Sonraki sayfayı çevirdiğimde ise bir dörtlük karşıladı beni…

“AŞK’ın sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur

Başlı başına bir dünyadır aşk.

Ya tam ortasındasındır, merkezinde,

Ya da dışındasındır hasretinde..”

Bir daha okudum bu dizeleri, kendimi çarptım böldüm, ben tam ortasında yalnızım. Ancak ne dışındayım, ne hasretinde… "Aşk" mevzusunda ya ordasındır ya da burda gibi sadece iki seçenek olabilir mi? Bence olmaz.. Bu bir yol...

Sonraki sayfasında ise kırk yaşında durgun bir göl olarak tanımladığı tüm alışkanlıkları, ihtiyaçları ve tercihleri tek düze Ella Rubinstein’ın hikayesine başlıyor. Ella 20 yıl sonra editör asistanı olarak bir işe başlıyor ve ona verilen ilk çalışma “AŞK ŞERİATI”..

“Aşk, hayatın asıl özü, esas gayesidir. Mevlana’nın bize hatırlattığı üzere, gün gelir herkesi, ondan köşe bucak kaçanları bile, hatta “ romantiklik” kelimesini bir suçlama gibi kullananları dahi kıskıvrak yakalar aşk.”

“Aşk dediğin bugün var yarın yok cici bir histen ibaret değildir.”

Habire deyip duruyorum ya aşk kurucu güçtür, o tutkulu enerji dünyayı yeniden kuracak diye, sonunda güçlü bir müttefik buldum gibi. Bu müttefik Elif Şafak’ın “AŞK” kitabı olabilecek mi, bakacağız.

“ Meramınız aşk, aşkınız baki olsun”..

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..