Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '07

 
Kategori
Güncel
 

Elimizden çıkartamadıklarımız, elimizde tutamadıklarımız!

Elimizden çıkartamadıklarımız, elimizde tutamadıklarımız!
 

Bugün İlkokula başlayacak kızımın okul araştırma, inceleme ve koşturmacasına son verdiğim günlerin rahatlığı içinde düşünürken, her anne-babanın hayalini kurduğu, evladına iyi bir gelecek sağlayabilme temelini, okulu okulun sonrasındaki başarıyı, kariyerini ve onunda sonrasının neler olabileceğini sorguladım...

Kim istemez ki evladı bilim adamı, doktor, mühendis olsun... Peki, evladımız iyi okullarda, iyi derecelerle okudu diyelim, saydığım bu mesleklerden birinde de başarılı oldu. Sonra ne olacak?

Kuş olup Amerika’ya ya da Avrupa’ya uçacak... Daha öncekiler gibi...

Ben hep, bu memleketin zeki evlatlarını, yurtdışında kendilerine gelecek hazırlarken, kaybedilmiş değerler olarak gördüm. Ve hep içim acıdı onların ana dillerini, yabancı aksanıyla yarım yamalak konuştuklarına tanık oldukça. Oysa dün akşam arama motoruna "Amerika’daki Türk Bilim Adamları" diye yazıp ararken karşıma çıkan "Amerika’daki Türk Bilim Elçilerimiz" başlıklı bir yazıyı okudum, okudukça gurur duydum. Amerika’da 6 bin araştırmacının çalıştığı Ulusal Sağlık Enstitüsü deki (NIH) 60 Türk Bilim Adamının "Beyin Göçüne Çözüm" için kurdukları bir dernek varmış. Adı TASSA. Amerika’da ki üniversiteler ve araştırma merkezlerinde görevli Türk Bilim Adamlarına tek tek ulaşmaya çalışıyorlarmış. Derneğin 350 aktif üyesi varmış, Amerika genelinde kontak kurulan Türk Bilim Adamı sayısı ise1200’lerdeymiş. Amaç ana vatana sağlanacak fayda...

Güzelde peki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti neden karşı duramıyor bu Beyin Göçüne. Nedeni çok basit ve acı. Maddi olanak yetersizliği... Yine bu yazıda okuduğum kadarıyla Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün(NIH) federal bütçeden aldığı pay 28, 4 milyar dolarmış. Ülkemiz bütçesini düşünecek olursak, bu denli gelişim ve ilerleme için hayal kurmamıza bile kırk fırın ekmek yememiz yetmeyecektir ne yazık ki...

Beynimi bunlara yorarak üzerken aklıma birde Fenerbahçe Futbol Takımı teknik direktörü Arthur Zico geldi. İşte eksik olan bir tarafımız daha dedim... Maalesef biz, bize gereken bilim adamlarımızı elimizde tutamazken, bir diğer alanda ki cevherlerimizin de yurtdışı pazarlamasını, reklamını yapamıyoruz... Düşünüyorum da Fatih Terim’den sonra Avrupa’da takım çalıştıran teknik hocamız yıllardır yok... Neden peki, nedeni yine maddiyat mı? Bunun nedeni en azından maddiyat değil, değil mi? Yerli hocaların, yerli takımlarda başarılı olmasını sağlayacak altyapı süresi hiç teknik direktör adayına tanınmadı da ondan. Frank RIJKART, FC Barcelona teknik direktörlüğüne geldiği ilk yıl mı başarılı oldu, olmadı ama sabırla beklendi... Oysa Rıdvan Dilmen’e aynı sabır gösterilmedi ülkemizde. Ligde başarısız mıydı? Beşinci haftasında ikinci durumda olmak başarısızlık sayılmasa gerek... UEFA’da ki Maceristanlı rakibi MTK Budapeşte Takımına ilk turda elendi ya tabiî ki başarısızdı... Peki, bu takım hangi yabancı teknik direktörleriyle AVRUPA ya da UEFA Şampiyonu olduda bizim haberimiz olmadı... Bu yalnızca Fenerbahçe Futbol A.Ş.’den bir örnek, BJK ve G.S. örnekleri de sunmak zor değil... Nice spor adamlarımız var 3-5 ayda başarısız ilan edilip sözleşmeleri fesh edilen... Ve tabi bir elin parmak sayısından ibaret yurtdışına sporcu transferlerimizde cabası...

Umarım bir gün bunlar tersine işler... Yurtdışından futbolcu, teknik adam kadar bilim adamı transferi yaparız.

Hatta Türk Bilim adamlarının icatlarını yabancı patentler altında değil de Türk patentiyle gerçekleştirmesini gururla takip eder, spor adamlarımızı, genç yeteneklerinizi de yabancı takımlarda aynı gururla seyredip, alkışlarız... Yani umarız, yani inşallah...

 
Toplam blog
: 76
: 1458
Kayıt tarihi
: 25.03.07
 
 

1976 yılında Iğdır'ın Tuzluca ilçesinde doğmuşum... 8 yaşımda göç ettiğim bu ile bir daha hiç git..