Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '10

 
Kategori
Dostluk
 

Elitlerin, burjuvazinin partisi gibi gözlenen CHP!

Elitlerin, burjuvazinin partisi gibi gözlenen CHP!
 

17.12.2010

Yarın(18 Aralık 2010) CHP yeni parti meclisi için kurultay yapacak. Günlerdir tartışılan Çarşaf Liste-Blok Liste kargaşasına 81 il başkanının genel başkan ile yapmış oldukları toplantı sonucunda,

“ Türkiye’nin umudu olan Sayın Genel Başkanımıza güvenimizin tazelenmesi ve ona olan desteğimizin devamı açısından ona ve blok listesine tam destek veriyoruz” sözleriyle son buldu.

Örgüt sağduyulu davrandı diyebiliriz. Zira örgüt te biliyor ki, bu seçim CHP nin seçimi olmasının ötesinde Türkiye’nin seçimidir.

Olmak veya olmamak gibi bir şeydir. Türkiye’nin bu günkü durumuna dur diyebilecek yegâne parti CHP dir.

Bazılarının söyledikleri veya çekincelerini ortaya koydukları gibi CHP ekseninden kaymamış bilhassa eksenine oturmaya başlamıştır.

Çoktandır elitlerin, burjuvazinin partisi gibi gözlenen CHP gerçek kimliğine, HALK’A- Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi ile dönmektedir.

İşte yeni CHP den kasıt buydu. Çağ değişiyor, CHP de 6 okunun değerlerinden ödün vermeden yenileniyor.

Sanırım yarınki kurultayda Sn. Kılıçdaroğlu parti meclisine her kesimden üye alacaktır. Doğrusu da budur.

Yıllar önce 04.03.2001 tarihinde Eski genel başkanım Sn. Deniz Baykal’a bir mektup ile öneride bulunmuştum. Eline geçti mi geçmedi mi bilemiyorum. Zira o yazıma cevap alamamıştım. Oysaki Deniz Bey çok naziktir hiçbir yazıyı yanıtsız bırakmazdı.

Eski dosyalarımı karıştırırken bu yazıma rastladım.

Mektubumun içeriği delegelerin belirlenmesi hakkında şikâyetti. (Mektubumun bir nüshasını ve gönderi makbuzunu hatıra olarak bunca yıl diğerleri gibi saklıyorum.)

23.02.2001 de yapılan mahalle delegeliğinde kendi mahallemden delege yapılmamıştım. CHP Kadıköy İlçesi, Kültür Eğitim Kurulu ve Kadın Kolu Sekreteri olmama rağmen (İki sekretaryayı da birlikte götürüyordum )mahallemden delege çıkamayışımın feryadıydı bu aslında.

Delege ağalığına son verilmesi hatta genel başkan seçimlerinde delegeliğin kaldırılmasını, bir genel başkanın seçiminin de sadece 1500 veya 1600 kişinin. ellerinde değil, tüm örgütün bir şekilde katılımıyla yapılmasını sağlık vermişim. Bunun için gerekirse siyasi partiler yasalarının değiştirilmesinde partimin öncü olmasını istemişim.

Baykalcılık adına yapılan bu tür seçimlerle (mahalle delegeleri, il delegeleri ve kurultay delegeleri) partiye uğramayan insanların ahbap çavuş ilişkileri içerisinde delege yapıldığını ve de kurultay delegelerinin yıllardır aynı kişilerden olduğunu, böylece partimizin büyümediğini anlatmışım. Bunun adı Baykalcılıksa olmaz olsun böyle Baykalcılık demişim. Zira genel başkanın sanırım tüm bunlardan haberi yoktu.

Daha neler, neler yazmışım. Örgüt toplantılarındaki (o zamanlar yapılıyordu) şikâyetleri, örgütün sesini mutlaka duymalı bilmelisiniz. Bunun için genel merkezden görevliler her il’e İlçeye gitmeliler bu toplantıları görüntülemeli ve siz bunları izleyebilmelisiniz gibi örnekler sunmuşum. Parti Meclisinde her kesimden insanın olmasını ev kadının bile olmasını yazmışım.

O zamanlar ne bir daktilom ne de bilgisayar vardı. İnci gibi bir yazı ile ve küskün bir şekilde döktürmüşüm kâğıda.

Bunları nasıl ve hangi duygular içerisinde yazdığımı şimdi doğru dürüst hatırlamıyorum bile. Sadece anladığım üzgün ve kızgın olmammış. Yoksa olmaz olsun böyle Baykalcılık denir mi bir genel başkana değil mi? Tabii cevap gelmezdi.

Şimdi yazdıklarımı okuduğumda kendim bile gülüyorum. Sayın eski genel başkanım Baykal’a sevgim saygım her zaman yerindedir ve eksilmemiştir.

Partilerde doğrucu başları pek sevilmezler sanırım işte bu doğruculuğumdan ötürü

Sn. Baykal’ın çarşaf liste istemesine de kendimce karşı çıkmıştım. Bilmem anlatabildim mi?

Sene 2010, bu kadar yılda maalesef hiçbir değişmemiş ve ben yıllar sonra Kadın Kolu Başkanı olmam sıfatı ile lütfen İL Delegesi olabilmiştim.

Şimdiye dek yıllardır delege seçimleri ya atamalarla ya da mahalle hükümranları ile belirlenince gerçek emektarlar kenara itildiler.

Yarınki kurultayda genel başkan Sn. Kılıçdaroğlu’nun rahat çalışabilmesi için mutlaka çalışma arkadaşlarını kendisinin belirlemesini yani blok listeyi ben de bunun için istemiştim.

Şimdi parti içi iktidarı değil, ülke içindeki iktidarımızı düşünmenin, bunu iliklerimize kadar gönülden istemenin zamanıdır diye düşünüyorum. Yarınki görkemli, düğün niteliğinde geçecek kurultayımıza gidemiyorum çünkü soğuk algınlığından yatıyorum.

Zaten ilçe yönetiminden olsun veya benim istifa etmeyin dememe rağmen istifa eden eski yönetim kurulumda olan arkadaşlarımın hiç birisinden Ankara’ya gelecek misin sorusu, duyurusu almadım. Canları sağ olsun.

Elbette diğer arkadaşlarım aradılar ve birlikte gitmemizi istediler onlara buradan teşekkür ederim.. Bu akşam iki vagon ayrılmış tren ile gidiyorlarmış. Herkese hayırlı yolculuklar diliyorum.

Ben bu sefer evimden televizyondan izleyeceğim kurultayı. Sn. Kılıçdaroğlu gerek CHP ve gerekse Türkiye için bir şanstır. Bu şansı yeter ki iyi değerlendirmeyi bilelim ve el ele, gönül gönüle çalışarak, şafağın sökmesini bekleyelim.

Bu kurultay ülkemiz ve partimiz için hayırlı uğurlu olsun.

Sevgilerimle.


 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..