Elizabet'in doğum günü ve Sümeyye Erdoğan'ın düğünü

Gerek Sümeyye Erdoğan gerekse Kraliçe'nin doğum günü kutlamalarında ilginç yönler var. Her iki etkinlik de çakıştı. Her ikisi de 6000 kişi davetli tarafından izlendi. Kraliçe'nin doğum günü kutlamaları sokaklara taştı. Sümeyye Erdoğan'ın düğününde ise sade bir tören vardı ve takılar kendilerine kalmadı.

Ben aslında olayın kaç kişi katıldığı ne kadar takı takılsaydı yönünde değilim. Zaten zengin olmadığım için her iki etkinliğe de çağrılacak değildim. 

Neyse konu bu değil konu başka yerde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İngiliz Kraliyet ailesine karşı alternatifler oluşturduğunu görmekteyiz. Saraya karşı Saray, tahta karşı Taht. Doğum gününe karşı düğün günü.

Britanya Kraliçesi tüm dünyada İllüminati Çetesinin bizzat başıdır. Piramit'in RA'nın, Firavunun temsilcisi günümüzde odur. RTE ise İslam Ümmetinin başına geçen ve bu güce karşı koymaya ve ülkesini Britanya'nın elinden kurtarmaya çalışan bir Don Kişot'tur. Bu sözü bir hakaret olsun diye değil mücadele azmine ve idealizminin realizmin ötesine geçtiğini belirtmek için kullandım. Zira elinde muazzam siyasal, askeri ve para gücü olan Şeytanın kızı Kraliçe bu güce Hintli kadınların sepetlerinde toplanan servetlerle ulaştı. Sömürü zulüm dedimmi bunu ilk önce İskoçlar ve rlandalılar, sonra yeryüzünün tüm yerli halkları Britanya eliyle yaşadı. Ne tuhaftır ki o çok okuyan sözde solcularımız konu İngiltere olduğunda hemen kafalarını öbür tarafa çevirmişlerdir çünkü nasıl bir güçle karşı karşı kaldıklarını bilip solcu tatminlerini kendi ülkelerindeki bağımsızlık mücadelesi veren yerel güçlere döndürmüşlerdir.

Kimler iş birliği yapmadı ki Britanya ile?

Sisi'den Pisi Pisileri olan ünlü Hocamıza, bazı tarikatlerden masonlara, İŞİD'ten PKK'ya. Liste uzayıp gider. 

Böye olmasa Britanya o gücü elinde tutabilir mi?

Ne işi var Avustralya'da, Kanada'da, Yeni Yellanda'da? Onlar bile daha sonra güçlükleyarı bağımsızlıklarını aldılar.

Atatürk Britanya'nın isteklerini yerine getirmeseydi bu kadar bile özgürlük tanınmazdı Türkiye'ye.

RTE nı halk seçene kadar ülkemizde Cumhurbaşkanlarının kim olacağına Londra görüş bildirmiştir. 

Bunların hep üzerleri örtüldü bu ülkede.

Şimdi Londra'da şaşalı devasa bir kutlama var. Kraliçenin 90. Yaş günü kutlamaları.

Amaaannn bize ne demeyin...

Bu bir ölçek...

Sümeyye Erdoğan'ın düğünü Kraliçe'nin Doğum günü kadar şaşalı değildi. Basit sade ve gösterişsizdi. Bu şekliyle RTE ve Ailesi Londra'ya iyi bir gönderme yaptığını düşünebilir.

Kendilerince haklılar da...

Zira RTE ve ailesi şaşalı ve eğlenceli düğün yapsaydı Paralel ve Terör iş birlikçisi medya bakın ne yazacaktı;

- Onlarca şehit gelirken Sarayda eğlenceli düğün yapıldı.

- Şehitlerin kemikleri sızlıyor

- Onca şehit kanı aktı ama bir avuç hükümet ve saray yalakası eğlence de...

Bu ve bunun gibi liste uzayıp giderdi. Kimisi olmayan şeyi var gibi de yazdı utanmadan...

Peki gelelim 100 puanlık soruya...

"Bunca Paralel bölücü işbirlikçisi ve İllüminati medyası neden ağızlarını açıp Dünyanın en zengin Hırsızının Doğum günündeki şaşayı eleştirmiyor?"

- Çanakkaledeki şehitlerin, Kutul Amaradeki şehitlerin kemikleri sızlamayacak mı?

- Hindistanda, Pakistanda, Afrikada, Asyada, Amerikan Kızılderililerinin, Zencilerin, Okyanustaki adalarda yaşayan yerlilerin kanının bulaştığı Kraliçeye neden hiç bir laf söylemiyor?

KORKUYORLAR...

Çünkü beslendikleri Firavun Soyu Analarından korkuyorlar. MI6 kapılarına dayanır diye korkuyorlar...

O yüzden bunlar gibi siyaset özürlü, tarih ve coğrafya özürlü adamların siyasal yorumlarından çemkirmelerinden korkmasın halkımız. 

Halk, kendi değerleriyle barışık İlk Cumhurbaşkanını yeni görüyor, kendi değerleriyle barışık TSK'yı yeni görüyor, halk ele ele vererek kendi ülkesini ya yukarı taşıyacak ya da bu maşalara teslim olacak...

Tercih senin Ey Halk!!!

Diğer bir sözümde Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a

-Keşke o düğünü şehit aileleriyle beraber yapsaydınız...

-Keşke o düğünü seni asla satmayacak fakir gariban ve seni herkes yalnız bırakmışken Havaalanlarında saatlerce beklemiş sana ve ailene kendi evladından önce dua eden ANALARla yapsaydınız...

-Keşke o düğünü devletin en alt idari birimi muhtarlarla yapsaydınız...

-Keşke o düğünü Suriye'den Türkiyeye canını kurtarmak için gelen orada oğlunu babasını kocasını kaybetmiş Suriyeli Annelerle yapsaydınız.

BU Allahın daha çok hoşuna giderdi....

Alacağınız dualarda bir o kadar daha fazla olurken bu güçle değil Paralelci ve bölücüleri tüm dünyaya karşı büyük bir güç kazanırdınız ki bu güç sırtını hakka yaslamış olurdu...

Bu olsaydı, kızını Ali'yle nikahtan sonra bir tas süt içimi ile evlendiren Hz Muhammed (SAS) sünnetine daha fazla uygunluk olurdu....