Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '12

 
Kategori
Güncel
 

Eller yukarı ya da sorumluluk bilinci

Eller yukarı ya da sorumluluk bilinci
 

(Görüntü kaynağı: Balıkesir MYO.edu.tr)


Örnek olaylar değişik bilim dalları için çok önemlidir.

Bu olaylar doğal bilimler kadar toplumsal ve ruhsal bilimler için de gerekli.

Her bir örnek olay çevre koşullarına göre gelişir.

İçerisindeki maddi ve manevi  ögelerden soyutlanamaz.

Onları açıklamak da yorumlamak da uzmanların işidir.

Öyle örnek olaylar vardır ki onları açıklamak ilişkiler ağının da çözümünü gerektirir.

Örnek olaylar gerektiği gibi çözümlenemez ise ne bazı gelişmeler ne de olası tehlikeler önceden kestirilebilir. Bütün bunlar eğitim, kültür, medeniyet ve çağdaşlaşma olayıdır. Çözülemeyen çoğu sorunların özünde de bu süreçlerdeki uyumsuzlukların var olmadığını kim söyleyebilir?

Adlarını vermeseler bile on binlerce örnek yurttaşımız vardır

Kimi örnek olaylar vardır ki hiç bir bilim çalışanının kolay kolay erişebileceği bir durum değildir. Bu tür olaylar bir rastlantı sonucu olabileceği gibi kuşkulu olmakla da ortaya çıkartılabilir.

Bu gibi olayları belirleyerek ilgililere gösteren kişilere ‘örnek yurttaşlarımız’ denilebilir. Geçmişimizde olduğu gibi günümüzde de pek çok örnek yurttaşlarımızın yardımı ile nice sorunlar çözülmüş, nice mutlu sona ulaşılmıştır diyebiliriz.

Bu tür ‘örnek yurttaşlarımız’ tek tek ortaya çıkmalı ki toplumsal dayanışmamız güçlensin. Böylece gıdadan teröre, hızsızlıktan kaçakçılığa kadar suçlular yakalanabilsin. Bana göre ‘örnek yurttaşlarımız’ çoğaldıkça arsızlarla soysuzlar kaçacak bir in yada dağ bayır aramaya başlasınlar artık.

‘İşte onlardan biri daha' diyeceğimiz aşağıdaki örnek olayı okuduktan sonra: Aramızda ‘çoğalıyoruz, çoğalacağız’ diyen var mı, bilemem. Bence bu durum 'uygarlaşma' sürecinde çoğu yurttaşımızda varlığı bilinen 'sorumluluk bilinci' değil miğidir?

Eller yukarı

Söz konusu örnek olayın nasıl geliştiğini aşağıdaki gibi özetlemek mümkün:

Emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, İstanbul Güngören’deki bir apartman dairesinde kalan şahısların durumundan şüphelenen bir vatandaş, 155 polis ihbar hattını arayarak durumu yetkililere bildirir. Dairede kalan şahısların kaydını inceleyen polis, uyuşturuculuktan kayıtlarının olduğunu belirleyerek denetimlerini arttırır.

Polis yetkililerini adını vermek istemeyen vatandaşın ‘155’e yaptığı ihbar üzerine piyasa değeri yaklaşık 250 bin Euro olan uyuşturucuya el konulmuş. Yapılan değerlendirmeye göre  uyuşturucu tacirlerinin çeşitli ülkelerden, değişik zamanlarda İstanbul'a getirdikleri uyuşturucu maddeleri bu adreste depoladıkları anlaşılmış.

Bugün öğleden önce İstanbul polisi, uyuşturucu tacirlerinin depo evi olarak kullandığı adrese yaptığı operasyonda, yurt dışında götürülmek üzere yangın tüpleri içerisine doldurulmuş olarak 78 kilogram eroin ele geçirir. Olayla ilgili iki kişi sevk edildikleri mahkemece tutuklanır. İzlemiş olduğu kişileri polise ihbarc eden vatandaş ise, devlet tarafından kendisine verilecek olan yaklaşık 100 bin liralık ödül için, ‘Ben vatandaşlık görevimi yaptım' diyerek geri çevirmiş. Bilindiği gibi benzer durumlarda ihbarcıya yasal olarak ödül verilirken kimliği ise hiçbir şekilde açıklanmıyor. (Alıntı yeri: Milliyet.com.tr 05.12.2012)

İşte o sevindirici olayın kahramanı.

İşte TÜRKİYE'de iyi şeylerin de olduğunu gösteren mutlu bir son.

Sorumluluk bilinci nasıl geliştirilecek?

Bu haberi okuduktan sonra anladım ki ‘insanlık ölmemiş’ daha.

Kim bilir o zehir kaçakçılarının ucu nereye kadar dayanıyor kim açıklayacak? Önce Devlet sorumlu bence.

Gerekli denetimleri yeterince uygulamayan Devlet sorumludur.

Yurttaşlarında ‘sorumluluk bilinci’ gelişsin diye çaba harcamayan Devlet baş sorumludur.

Oysa gerekli eğitimler verilebilir, yaygın uyarılar yapılabilir.

Bir de biliniyor ki elektronik olarak çoğu araçlar da adım adım izlenebiliyor artık.

Kamu Spotları sigara içmek ve şişmanlık sorunlarında tıkanıp kaldı mı?

Kendinden menkul bazı Kamu Spotu yayınlatmakla başları göğe erenler bakalım bu gibi güzellikler içeren kişilikleri nasıl çoğaltabilecek?

Milyonda bir de olsa böyle bir olay için de kıllarını kıpratabilecekler mi dersiniz?

Bilindiği gibi o 'kamu spotçuları' ne trafik terörü ne silahlı tuzaklı terör için bir yayın yapmaktadırlar.

Kaldı ki sorunlarımız arasında evlerinden kaçırılan gençler ile gıda terörü için de Kamu Spotu alanında hiç bir şey yapılmamaktadır.

Bazan diyorum ki kimi sevindirici olaylara rağmen çoğu şey kendi haline bırakılmış, çoğu şey tesadüflere teslim edilmiş durumdadır.

Yoksa bunca olumsuzluk yaşanır; dağda, yamaçta, yolda, okulda, iş yerinde körü körüne ölünür mü hiç?

Ah Türkiyem ah, demekten başka ne yapabiliriz değil mi? 

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..