Elleri cebinde, hali perişan, bir Başbakan

Efendim yandaki görselin bizim ülke insanları ile hiç bir ilgisi yoktur. Görseldeki insanlar komşumuz Yunanistan vatandaşlarıdır. Elleri cebinde hali perişan Yunanistan’ın yeni Başbakanı Aleksis Çipras'tır.

Aleksis Çipras'ın yanında Maliye Bakanı Yanis Varoufakis olduğu halde, Başkent Atina’da halkın nabzını tutmak için geziye çıkmış. Halkın arasında sade bir vatandaş gibi geziyor.

Bir barın önünde sigara içen bayanlara “ bırakın şunu “ diye takılmış. Sigarayı ezmemiş, sigara paketine el koymamış.

Yunanistan Başbakanı elleri cebinde olduğu halde bu kez bir kafenin önünden geçerken ( görselde görüldüğü gibi ) bacak, bacak üstüne atarak konuşan vatandaşla sohbet etmiş.

Bu sohbet esnasında Yunan vatandaşı hiç istifini ve rahatlığını bozmamış, bacağını diğer bacağın üstünden indirmemiş. ( Haber kaynağı Milliyet com.tr )

Yunanistan Başbakanı da, bacak, bacak üstüne atan vatandaş da gayet rahat, Yunan halkı da mutlu ve umutlu.

Yunan Başbakanı yanına yüzlerce koruma almamış. Trafik kilitlenmemiş. Hayat durmamış, Yunan halkı bu olayı pek de önemsememiş.

Evet insanlar anayurdundan hür doğarlar, lakin dünyadaki yaşam mücadelesinde hür olamazlar. Dünya sessiz, sedasızdır, kimsenin hürriyetine karışmaz. Hürriyeti kısıtlayan yine insanlardır. Kimse Başbakanın hürriyetini kısatlamıyor diye bu kadar da hür olunmaz.

Perişan hallerin dermanı Yunanistan Başbakanı Aleksis elleri cebinde böyle cadde, sokak gezemez, Ülkeyi idare edenlerin sorumlulukları vardır denebilir. Meğer Aleksis ne seçimden önce, ne de seçimden sonra hiç değişmemiş.   

Yunan gençleri bizim gençler gibi baskı altında yaşamamışlar, şimdi gençlerin içinden biri çıkıp " Ey Aleksis gel seninle tavla oynayalım " dese Aleksis gidip tavla mı oynayacak? Benim cevabım evet.

Bacak, bacak üstüne atan vatandaş " Ey Aleksis ekonomi nasıl gidiyor, ne olacak bu Yunan halkının hali " dese Aleksis ne cevap verecek? Yine benim cevabım umut yaşamın yarısıdır derim.

Elleri cebinde gezen Yunanistan'ın yeni Başbakanı Aleksis Yunan halkına umut vermeye devam eder, bir çok hayallerden de söz eder, lakin mutluluk veremez. Yunanistanın yeni Başbakanı sanki yakın komşusuna da bir mesaj veriyor.  

Peki, bu olay bizde olsaydı ne olurdu, nasıl değerlendirilirdi? Bir kere bacak, bacak üstüne atan ve rahatlığını bozmayan vatandaşa " terbiyeni takın" derlerdi. Gel bakalım seni bir tanıyalım, anayn adı, babayn adı nedir söyle demezler miydi?

Demokrasi dedikleri budur galiba. İnanın iyinin, güzelin ötesidir. Hele, hele kula kul olma, eğilme, büklüm, büklüm olma, ne yağ var, nede yağdanlıkçılar  var. Hiddetli bakış, şiddetli yürüyüş ve celal-anma yok.

Ey merhametsiz demokrasi biliyorum er geç geleceksin lakin bazıları seni görmeden özleminle gidecekler olsun, bari gelecekler sevinecek sana olan hasret bitecek.

Yıllar önce Berlin Tren garında gişeden bilet almak için sıradayız. Akrabam beni uyardı” Arkamızdaki adam kim biliyor musun? Bilmiyorum kim dedim.

Berlin Belediye Başkanı olduğunu söyledi. Berlin Belediye Başkanı da bizim gibi sıraya girmiş gişeden bilet alıyordu.  

Ah anam, vah anam bitmez, tükenmez, devası bulunmaz dertlerim var. Biri yanar su serperim, o henüz sönmeden bir diğeri alev alır parlar. Yüreğime seslenirim, al bu derdi sustur derim. Biri sussa bu kez diğeri ağlar. Bilmem ki anam ben bu dertlerimi kime yanam.

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN