Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Neslihan ERDOĞDU Serbest

http://blog.milliyet.com.tr/kariyerkoc

06 Ekim '07

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Elma Ağacından Portakal Elde Etmek...

Elma Ağacından Portakal Elde Etmek...
 

Elma ağacı portakal verir mi? Kedi tavşan yavrular mı? Normal koşullarda hayır. (Genetik mühendisleri bu işlere el almamışlarsa)

Bitkiler ve hayvanlar kendi fiziksel özellikleri doğrultusunda sonuçlar verirler. Biz elma ağacından portakal yemek ister ve bu noktada da çaba gösterirsek hem o ağaç zarar görür hem de boşuna uğraşmış oluruz..

Çocuklarımız için de durum farklı değildir. Çocuklarımız da farklı farklı özelliklere sahiptir. Kimileri soğukkanlı, sakin, yavaş hareket eden, kimileri hızlı, tez canlı, kimileri daha yumuşak ve uysaldır. Kimileri çabuk öğrenir, kimileri matematiksel zekaya sahiptir ama yazmayı sevmez, kimileri okumayı.

Bu sözünü ettiğimiz her şey, büyük oranda bireysel farklılıktan ibarettir. O halde herkesten aynı şeyleri aynı başarıda yapmasını bekleyebilir miyiz?

Bazı aileler çocukları için hedefler koyup onlara ulaşmaları konusunda son derece inatçı oluyorlar. Benim çocuğum avukat olacak ya da mühendis olacak gibi. Böyle düşünen bir anne baba elma ağacından portakal almayı ümit ediyor olabilir. Avukat olabilecek ya da mühendis olabilecek özelliklere sahip olmayan çocuk için böyle bir dayatma ne büyük haksızlık, şanssızlık ve zorlama değil mi?

Avukat yapmaya çalıştığımız çocuğumuzun hafıza düzeyi, okuma isteği, sosyal ilişki kurma becerisi, muhakeme gücü acaba yeterli mi?

Belki de bu çocuk iyi bir müzisyen olabilme potansiyeline sahip, ama aile bunu göremiyor bile...

Yapılması gereken şey çocuklarımızın bireysel özelliklerini keşfetmeye çalışmak ve onların önünü açmaktır. Çocuğumuzun ileride mutlu ve verimli bir yetişkin olması bugünkü duyarlılığımıza bağlı.

Kim bilir kaçımız anne ya da babası istedi diye öğretmen, doktor, polis, hemşire olmuştur? Ama belki de çok farklı alanlarda çok daha başarılı ve mutlu yetişkinler olacakken ebeveynlerinin yönlendirmesine kurban etmişizdir hayatımızı.

Anne babalar olarak bir de çocuklarımızı başkalarının çocuklarıyla karşılaştırmak gibi bir problemimiz var.

Bak “Amcanın oğlu matematikten hep 5 alıyor, sen tembelsin.”, “Fırat ne güzel çalışıyor, sen kitabın kapağını açmıyorsun”, “Ecem haftada bir kitap bitiriyor, sen bir satır bile okumuyorsun”, “Kaan uslu uslu oturuyor, sen fıkır fıkır yerinde duramıyorsun” ,tüm bu sözler çoğunlukla iyi niyette söylenen ama kötü sonuçlar veren sözlerdir.

Çocuğumuzun geleceği ve yapacakları konusunda kararı biz vermezsek, çocukluktan itibaren zaman içinde iyi bir gözlemle çocuğumuzun neden hoşlandığını neye ilgi duyduğunu keşfedersek ve onun ilgilendiği alanlarda olanak yaratırsak onun için en iyi şeyi yapmış oluruz.

İstediğimiz çocuklarımızın kendileriyle barışık, huzurlu, mutlu, üretken ve başarılı bireyler olmasıysa; onları kontrollü bir biçimde özgür bırakmalıyız.

Sonrası ise yaşam içindeki fırsatların ve olanakların kullanılmasıyla ilgilidir. Kendi yaşamımızda böyle değil mi?

 
Toplam blog
: 157
: 876
Kayıt tarihi
: 10.09.07
 
 

HAYAT YÜZ ÇİZGİLERİ YÖNÜNDE İLERLER.. ..