Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Elmalı şeker dağıta dağıta…

Elmalı şeker dağıta dağıta…
 

12 Eylül imalatı Anavatan Partisinin genel başkanı da, aynen AKP gibi bir rüzgârla iktidara gelmişti. O gün bütün partiler kapatılmış, icazet verilen yenileri kurulmuş, onların içinden ANAP, yakaladığı rüzgâr ile iktidar olmuştu. Bugün ise “Mağdur” edebiyatı ile birlikte dışarıdan kurgulu destekler ile iktidara gelen AKP var…

O gün “Müsteşardan” başbakanımız vardı, bugün “Belediye Başkanından” başbakanımız var…

Elbette birileri, bir yerlerden bir yerlere gelecekler, bundan doğal bir şey olmaz. Ancak ülke yönetmeye talip olanların bilmeleri gereken bazı temel davranışlar var ki, örneğin “Devlet adamlığı” gibi, bunları unutup devletin çivisini oynattılar mı, gevşeyen yapı da sallanmaya başlar.

Ortada fol yok yumurta yokken Özal’ın “Federasyon dâhil her şeyi tartışalım” demesiyle başladık. Süleyman Demirel ve Erdal İnönü’nün “Kürt realitesini tanıyoruz” , Erdoğan’ın “Kürt sorunu vardır” cümlesiyle teşhis(!) yaptık. Döndük dolaştık, lafların hepsini unuttuk, son kez başbakanın “Kürt sorunu yoktur” cümlesine birlikte 13 şehit verdik, aynı gün “Özerklik ilanı” ile karşı karşıya geldik…

Anayasanın 10. Maddesinde, “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.” Diyor

Yine Anayasanın 11. Maddesinde ise, “Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.” Diyor ve devam ediyor…

“Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.”

Anayasa maddelerine devam edelim…

“MADDE 12.– Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.

MADDE 14.– Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.”

Yani, mesele “Hak” meselesi değil, mesele Türkiye’nin “…Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler…” olarak ortadadır.

Ve…

Bu faaliyetlerle birlikte “Topyekûn ayaklanma” gayretlerinin bu aşamalara gelmesidir.

Türkiye’ye “Şartlı” olarak paketlenen caninin, tutulduğu yerden devlet ile pazarlığa oturabilme imkanının verilmesinin sonucudur.

O gün “Paketlenen” bu caninin, hangi koşullarla teslim edildiğini az çok aklımıza getiriyorduk, bu gün o şartların adım adım uygulandığını ve Türkiye’yi parçalamak yönünde “Gereğinin” yapıldığını, yapılmakta olduğunu görüyoruz.

Anayasadan aldıkları ve yukarıda maddelerini de saydığım “Özgürlük” ve “Haklar”ın arkasına sığınarak talep ettikleri ve dağdaki uygulamaları da bunların kanıtıdır.

Milletin Anayasa ile “Yasama” ve “Yürütme” organına verdiği yüzde 50 destek, bugün yaşadıklarımızı yaşayalım diye verilmemiştir. Bu ülke bir bütündür, ne toprağı ve ne de milletinin bölünmesine asla izin vermeyecektir.

Kendi başlarına buyruk “Özerklik” ilan etmişler de kim tanımış?

Son olarak şunu açık ve net olarak ortaya koymak gerek…

Yasama…

Yürütme…

Yargı…

Size verilen “Milli vekaleti” milletin isteği doğrultusunda uygulamaya koyun. Yoksa siz de bu “Yürek” ateşinin içinde yanarsınız…

Yeter artık, herkese elmalı şeker dağıta dağıta, tüm sapları elimizde kaldı…

15 TEMMUZ 2011
İBRAHİM PEKBAY

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..