- Kategori
- Gündelik Yaşam
Elmas ve tagore
IŞIĞABAKIŞ; Yonca çekti; Altınbeşik Mağarası
Güneşin altında durdum.
Geçirdiğim hafta sonun düşünerek….
Güneş ruhumu mu ısıtıyordu yoksa yakıyor mu idi günahlarımı… Uzaklardan sanki tüm çocukluğum üstüme gelirken benim olan çocukla geçirdiğim son iki günü düşündüm.
Bu dünyada bizim olan ne var ki?
Halbuki güzel bir hafta sonu idi; son deminde Türk kahvesi ile nane likörü içilen güzel bir hafta sonu. Oyunlarla, kahkahalarla evde geçen bir hafta sonu. Vardı ufak tefek dertler tasalar; ama kapının dışına atmıştım hepsini bir günlüğüne.
Şimdi ise camın önünde güneş ışıkları yakarken yüzümü; ruhumun karanlık noktaları mı ortaya çıkıyordu yoksa kırılma korkuları mı?
Tagore’ ın dediği gibi gerçek bir yıldız olmanın yolu ateşböceği sanılmaktan mı geçiyordu?
Yoksa ben gerçek bir ateşböceği miyim aslında sevmekten korkan kabuğuna sarılan?
Gecenin bir vakti telefonuma düşen mesaj elmas, cam farkını anlatırken; azıcık uykulu biraz ilaç etkisinde yazdığım cevap ne oluyordu?
Sanırım bizim olan camın; ya da bizi cam olarak bile sevenlerin gözünde zaten elmas olduğumuz ya da ………şimdi ben bile bilmiyorum cam ben miyim; yıldız mıyım yoksa paha biçilmez elmas parçası mıyım……
Bildiğim şu ki orada ruhumun bir yerinde aşmam gereken korkularım var; beni zincirleyen; hala bir J. LİVİNGSTONE olmamı engelleyen. Yoksa ben sadece yiyecek peşinde miyim;
Derin sulara ve engin göklere gidemez miyim?
Aslında çok basit sadece orada duruyordum; var olma savaşımdaki korkularımı aşıyordum….Ve sanırım bunu başlatan TAGORE oldu; kendime sordum; ateş böceği sanılmaktan korkmayan yıldız olmayı başaracak mıydım?
HİÇ SORGULAMAYAN AŞKA ULAŞACAK MIYIM?
CAM
ELMAS
YILDIZ
ATEŞBÖCEĞİ
İNSAN
AŞK
KORKU
NEFRET
ÖFKE
ŞEFKAT
SADAKAT….
Korktuğum hangisi; Hamlet misali…………………
CAM ELMAS
YILDIZ ATEŞBÖCEĞİ….