Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '13

 
Kategori
İnançlar
 

Elvedâ Ya Şehr-i Gufran Elvedâ

Elvedâ Ya Şehr-i Gufran Elvedâ
 

Bu kavurucu sıcaklarda “nasıl oruç tutacağız, nasıl dayanacağız” diye korkarken; çok şükür, bugün bayram öncesi arife gününe ulaşmış bulunuyoruz. İnsan, iyi olan şeyleri değil, ama “olumsuz olan her şey, bu kadar çabuk geçer inşallah!” diye düşünmeden edemiyor.

İnsan çok nankördür, çok unutkandır. Geçmişi çok çabuk unutuveriyor. Rabbine bihâkkın şükrünü eda etmiyor/edemiyor. Daha düne kadar büyük bir sevinçle, “Merhaba ya Şehr-i Ramazan merhaba!” diyerek karşıladığımız, bu gün büyük bir hüzünle “ Elvedâ ya Şehr-i Gufran elvedâ” diyerek, ayların sultanı Ramazanı ve günlerin, gecelerin sultanı Kadir gecesini uğurluyoruz.

Yeni Ramazan’a kadar kim öle, kim kala!

Kimileri Ramazan ayının gitmesine üzülürken, kimileri de sevinmektedir.

Bu mübarek ayın sonuna erişebildiğimiz için; bir taraftan memnunuz, bir taraftan da mahzunuz.

Memnunuz, çünkü Allah’a hamd ve şükürler olsun, bu yıl ki Ramazan orucunu kazasız belâsız tuttuk.

İdrak ettiğimiz Ramazan ayında, yapılması gerekenlerin ne kadarını yaptık, yapamadık ya da yapmaya çalıştık. Yaptıklarımızla mesut, bahtiyar ve memnun olduk, inşallah oruçta, Rabbiallemin de bizlerden memnun ve hoşnut olmuştur.

Mevla’mızın emirleri gereği; nefislerimizle, şeytan ve şeytanî vesveselerimizle mücadele ettik.

Namaz kıldık, teravih, kıldık, tövbe istiğfar ettik, dualar ettik, vaazlar, nasihatler dinledik. Büyük bir hazla, sevinçle iftarlar açtık, sahurlara kalktık, çok şükür, fitremizi, sadakamızı verdik…

Üzgünüz, çünkü bir Ramazan ayını daha geride bıraktık, bir sonraki Ramazan orucuna kavuşup kavuşmayacağız da belli değil.

Günler ırmak misali önümüzden, ömrümüzden akıp gidiyor.

Hüzünlüyüz, kederliyiz, hakikaten içerimizde bir boşluk hissediyoruz

Kederliyiz, çünkü bir tarafta her türlü nimetle orucunu açanlar, sahur yapanlar varken; dünyanın dört bir yanında, bırakın oruç açıp, sahur yapmayı, yaşamını devam ettirebilecek bir kuru ekmek dahi bulamayanlar var.

Kızgınız, çünkü her Ramazan orucunda, Müslümanlara eziyet, işkence ediliyor.

Katliamlar savaşlar yapılıyor, insan kanı akıtılıyor.

Ölenler hep Müslüman, öldürenler hep Müslüman.

Peki, ya öldürtenler kim derseniz?

İşte o belli, ama belli değil!

Aslında belli!

İnsanlar azmış, insanlar kudurmuş, insanlar rıza-i ilahiye-yi unutmuş, ihlâs, edep kalmamış, feyz, bereket tükenmiş, Müslümanlar aciz durumda, aşağılanıyor...

Her tarafta dert, her tarafta acı, hüzün, ıstırap, her tarafta gözyaşı, dua bekleyen ezilen mazlumlar, insanlar mahzunlar…

Ya Rabbi! Bu günler, geceler, bayramlar hürmetine, ümmeti uyandır.

Biz senden memnun olduk, memnun ayrılıyoruz ey oruç, inşallah sen de bizden memnun olmuş ve memnun ayrılıyorsundur?

Ramazan Bayramınız kutlu, yüreğiniz umutlu, umutlarınız atlı, sevdanız kanatlı, mutluluğunuz katlı, sofranız tatlı, mekânınız tahtlı, ömrünüz bahtlı, yuvanız bereketli olsun...

Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu, yine de sevgi dolu nice bayramlara…

Kerim BAYDAK

kbaydak61-artan@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1022
: 214
Kayıt tarihi
: 06.11.12
 
 

Kerim BAYDAK 01.01.1961  ADIYAMAN  doğumlu.. 2003 yılında Anadolu Üniversitesi  İşletme Fakultesi..