- Kategori
- İlişkiler
Elveda hiçbir şeyim
Yüreğimdeki sızıyı anlayabiliyor musun? En az senin yüreğindeki sızı kadar acı veriyor.
Sen ne kaybettin bilmiyorum ama ben
Elini uzattığında o elin hiç havada kalmayacağını bilirsin ya hani, işte ben o eli kaybettim.
Gidişine hiç anlam veremedim. Bir gün aniden sırtını dönüp gittin.
Bir daha elim asla eline uzanmak için havaya kalkmayacak. Hatta uzandığımda elimi tutacağını bilsem bile.
Meğer içinde ne çok şey biriktirmişsin, ne çok sıkılmışsın ne çok bıkmışsın.
Giderken söylediklerin yüreğime hançer gibi saplandı. Senin için değerli olduğumu zannederdim hep. Bana kendimi değerli hissettirmiştin.
*Bir daha görüşmeyiz olur biter, sen kimsin de seninle böyle uğraşacağım* anlamına gelen şeyler söylediğinde dondum kaldım.
Artık değil o ele uzanmak kolunu bile versen istemem.
Senin için hiç kötü bir şey düşünmedim. Bu derece bıktırdıysam benim hatam. Bunu nasıl yaptım onu da bilmiyorum.
Bundan sonra artık hiç bir şeyim değilsin. Ben de senin artık hiç bir şeyinim. Sevinçlerini üzüntülerini benimle paylaşamayacaksın.
Seninle üzüntülerimi paylaşmadığım için çok kızardın. Kendini dışlanmış olarak gördüğünü söylerdin ya hani, amacım seni dışlamak değil dert üstüne dert katmamaktı.
Tek sıkıntın yıllardır beni tanıyor olmana rağmen aslında hakkımda hiç bir şey bilmiyor olmaktı.
Seninle sevinçlerimi paylaştım. Ben hiç gülmem derdin benimleyken gülüyordun. İzin versem başıma papatyalardan taç yapacaktın.
En kötü günümde, senin de en kötü olduğun zamanda beni arayan ilk kişiydin. Hatta o kötü günlerim tamamen geçene kadar. Senin de kötü günlerin tamamen geçene kadar yanında olacağım ama bunu sen hiç bilmeyeceksin.
Dostluğunu unutmayacağım. Elveda hiç bir şeyim.